Erzurum Güncel- Dolandırıcılık... Tarihi, insanlık tarihi kadar eski ama metotları zaman ve zemine göre değişiyor. Dün bankadan çıkan bir emekliyi gözüne kestiren, boş senet imzalatıp ‘köşeyi’ dönen insanlarla doluydu etraf. Bugün ise teknoloji gelişti, yöntem çeşitlendi. İnterneti kullanan da var ‘çalmak’ için; bir telefon edip mağduru ayağına getiren de... üstelik dolandırılanları bir prototipe sığdırmak da mümkün değil. Zengini de var, kıt kanaat geçineni de... Doktoru, yazarı, mühendisi, ceza profesörü de var dolandırılanlar arasında. Daha geçen yıla kadar telsiz sesleri eşliğinde “İsminiz PKK listesinde. Hesabınızı ele geçirmişler” diye arayanlar, 40 yıldır terörle boğuşan bu ülkenin insanlarının elinde-avucunda ne varsa çaldı. Dolandırıcılar, darbe girişiminden sonra “FETö listelerinde adınız geçiyor, hattınızda ByLock tanımlı” demeye başladı. “Sizi kurtarırız ama para gönderin” diyenler hesapları boşaltmakla kalmadı, kredi çektirdi, borçlandırdı ve onu da aldı. Yani, akla gelmeyecek sebeplerle her arayana para kaptırdık ve bu tutar 50 milyar lirayı geçti. 

UYARILAR FAYDA ETMEDİ
Polisin her gün ilettiği “Sizi polis ve savcı olduğunu söyleyerek arayanlara inanmayın” mesajlarına rağmen de devam etti. “Polis sizden para istemez” diyen Emniyet Müdürlüğü, vatandaşları dikkatli olmaya çağırsa da, 2011-2015 dönemini içeren 5 yılda yüz binlerce dolandırıcılık vakası yaşandı. Bu kişileri dolandıranlardan 294 bin 818 kişi mahkûm oldu ama dolandırıcılar her yerde. Uzmanlar “Bilgilerinizi herkese vermeyin. Her yere telefon numaranızı, kimlik numaranızı yazmayın, şüphelenin, 155’i arayarak şikâyet edin, yardım isteyin” diye uyarıda bulunuyor. 

Profesörler, şarkıcılar avukatlar da kandırıldı

Terör örgütü korkutması, “Beni kandıramazlar” diyen nicelerine para döktürdü. Bunlardan biri de ünlü kalp uzmanı, Profesör Canan Karatay. Kendisini arayan ve kendisini polis ve savcı olarak tanıtan kişilerin, “Terör örgütüne operasyon yapıyoruz. Siz devletle iş birliği yapacaksınız” dediğini, çok heyecanlandığını anlatan Karatay, başına gelenleri şöyle anlatmıştı: “Hesabımdan sürekli Diyarbakır’a EFT yapıldığını söylediler. ‘Devlet büyük bir operasyon yapıyor. Kimseye bilgi vermeyin’ diye tembihlediler, inandım. Bankadan önce 20 bin, sonra 10 bin lira çektim. Bir taksiye binip Balat’a gitmemi istediler. Hatta ‘Taksi fişini alın, size ödeyeceğiz’ dediler. Balat’a gelince bir sokağa yönlendirildim. ‘Bir bakkaldan poşet al, parayı onunla arabanın altına bırak’ dedi, yaptım. Sonra çalıştığım hastaneden 30 bin lira aldım. Bunu da Kalamış parkında bir ağacın altına bıraktım. çok heyecanlıydım. Devletin operasyonuna dâhilim sandım. Dolandırıldığım hiç aklıma gelmedi. Şimdi ise o halime gülüyorum.”  Yazar Adalet Ağaoğlu’nun yüksek mühendis olan eşi de aynı yolla dolandırıldı. 5 saat telefonda tutulan Halim Ağaoğlu, çeşitli hesaplara toplam 30 bin lira yatırdı, 11 bin lirasını kurtardı. 

Feri Tayfur: Doktor dediler güvendim

Ferdi Tayfur, büyük bir dolandırıcılık olayını geçtiğimiz yıllarda yaşadı. Tayfur, Yalova’da tamamlanmamış bir siteden 16 villa ve 6 villa arazisi aldı. Kendisini özel hastane sahibi olarak tanıtan ç.ö’ye villa ve arazilerini senet karşılığı satmış, karşılığını alamış ve “Doktor dediler güvendim” demişti.

En ünlü dolandırıcı

Dolandırıcılıktan bahsedip de bu işin en ünlüsü Selçuk Parsadan’ı anmamak olmaz. 90’lı yıllarda eski Başbakan Tansu çiller ve Süleyman Demirel başta olmak üzere pek çok kişiyi dolandırdı. üstelik bunu, başka bir ünlünün ismini kullanarak yaptı. Söz konusu dönemde çiller’in Parsadan’a 5,5 milyar TL verdiği, dönemin Adalet Bakanı’nın da olayı kimseye anlatmaması için 4 milyon mark teklif ettiği iddia edildi. Parsadan kendisini “Ben şerefli dolandırıcıyım. Haksız kazananları çarpıp fakirlere pay ettim” diye savunmuştu.

Burak Yılmaz’a ‘valiyim’ demişler

 Kendisini ‘Trabzon Valisi’ olarak tanıtan dolandırıcı “Bir okula yardım edeceğiz” diye Burak Yılmaz’dan 10 bin lira istedi. Parayı gönderdikten sonra dolandırıldığını anlayan Burak Yılmaz “Beni arayan sahte valiyi arayıp küfrettim. ‘O kadar paran var, 10 bin liranın lafını mı ediyorsun’ diye pişkince cevap verdiler” diyerek başına geleni anlattı.

Profesörden tam 4,5 milyon aldılar

Ceza hukukçusu Prof. Erdener Yurtcan’a da “Terör örgütü hesabınızı ele geçirmek üzere. Biz koruyalım” diye aradılar. Prof. Yurtcan kandı ve 4,5 milyon lirayı söylenen hesaba aktardı. Yurtcan’ın “Ceza Yargıcının Başvuru Kitabı” isimli eseri bulunuyor.

Onlar kanmadı ve yakalattı

¥ Dolandırıcılar, 95 yaşında olduğu için kolay av zannettiği İ.B’yi ‘FETö’ bahanesiyle aradı. İ.B. inanmış gibi yaptı, polislere ulaştı. Bankadan çektiği paraları verirken dolandırıcıyı yakalattı.

¥ Bir ev hanımını arayanlar da ‘terör listesi’ diye diye para istedi. Bankaya giden kadın, gişe memuruna, “Dolandırıcı telefonda, polisi arayın” dedi. Tedbir alan polis, dolandırıcıyı suçüstü ele geçirdi.

VAAT OLMAZSA TEHDİT

Dolandırıcılar vaatle kandıramadıklarını tehditle tuzaklarına düşürüyor. Son olarak oyuncu Filiz Taçbaş’ı “Kızına zarar gelmesini istemiyorsan, şu senetleri imzala” diyerek tehdit eden kişi beraat etti. Bu ve benzeri birçok olay ispatlanamadığı için takipsizlik kararına kurban giderken, kandırılmaktan utandığı için hiç bahsetmeyenler dahi var. İşte çeşitli dolandırıcılık metotları:

‘Oğluna iş buluruz’

Konya’da yaşayan bir kadın “Oğluna kadrolu iş bulacağım” diyen kişinin hesabına 3 bin 200 lira yatırdı. Kadın daha sonra harç, başvuru parası gibi bahanelerle dolandırıcıya altın ve para kaptırdı. Vaat gerçekleşmeyince, şikâyette bulundu.

Aidatı iade edeceğiz

 “Kredi kartı aidatıyla kredi masraflarınızı iade edeceğiz” diye aramak, günlük olaylardandı. Son olarak Eskişehir’de bir kadın, annesinin kızlık soyadına, vergi ve kimlik numaralarına kadar her şeyi telefondaki kişiye söyledi, hesabı boşaltıldı.

Kara listeden çıkaralım

Bursa’da bir vatandaş, sicil affı çıkınca, kara listede olup olmadığını kontrol etmek istedi, bulamadı. Sonra yine internette bulduğu telefon numarasını aradı. Karşısına çıkan kişi “Listeden çıkarırız” dedi, 2 bin lirayı alıp kayıplara karıştı.

 Evinizi yenileyeceğiz

 “Televizyondan arıyoruz, evinizi yenileyeceğiz” diye arayan kişi, bir vatandaştan kargo ile göndereceği evrakları imzalamasını istemiş. Gelen kişi 260 lira isteyince kargoyu almayan kişi şüphelenip televizyon kanalını aradığında dolandırıldığını anlamış. 

 Evinize icra gelecek

Yurdun birçok kentinde “İcra dairesinden arıyoruz. Vereceğimiz hesaba para yatırın, yoksa evinize icra gelir” diyerek tehdit eden kişiler, yüzlerce kişiyi dolandırdı. Mağdur kişilerin birçoğu, kandırıldığı için utanıp polise bile başvurmadı.

Define var, paylaşalım

 Niğde, Balıkesir ve çanakkale illeri, “Define bulduk, çıkarmak için para lazım” diyen dolandırıcıların hedefinde. Bu kişiler, “Define bulduk” diyerek ateşte yakılmış altınları gösterdikleri kişilerden 6’şar bin lira aldı. Dolandırıcılar ellerinde listeyle yakalandı.

 Bu altınlar Suriye’den

Türkiye’de milyonlarca Suriyeli var. Bunlardan bazıları “Bu altınları Suriye’den getirdim ve çok ihtiyacım var. Ucuza satıyorum” diye altın suyuna batırılmış tenekeleri sattı ve onlarca kişiyi kandırdı. Aynı şekilde bazı kişiler de “Kuyumcuyum, iflas ettim. Altınları ucuza satıyorum” diyerek çok sayıda kişiyi kandırdı. Suriyeli dolandırıcılar Mersin’de yüzlerce sahte altınla yakalandı.

Altınlarını okuyayım

Eşi polis olan bir kadın da yaşadıklarını şöyle anlattı: Hava sıcaktı. Yaşlı bir kadın su istedi, verdim. Biraz nefeslensin diye bahçeye davet ettim. Esnemeye başladı. Evde nazar olduğunu söyledi. “Varsa altınlarını getir okuyayım” dedi. Sonra okumak üzere su istedi. İkisini de getirdim. Hipnozda gibiydim. Gittiğinde altınlara bakmak geldi aklıma. Yerinde birkaç demir parçası vardı. Kime anlattıysam o tipte kimseyi görmediklerini söyledi. Eşim ve polis arkadaşları seferber oldu ama ne kadını ne altınlarımı bulamadı.Türkiye