Domatesçi Cevdet, İl Başkanı olacakmış!
Domatesçi Cevdet, gider ayak en büyük kazığını Erzurum'a attı. Erzurum'un cevheri Cumhurbaşkanlığı kararıyla uçup gitti. Gazeteci Onur Sağsöz, olup biteni köşesine taşıdı.
Gazete Güncel-- İşte yine çok konuşulacak o yazı
Hatırlayalım.
4 Ocak 2021.
‘Biokütle Enerji Destekli Jeotermal Domates Serası Projesi’ gibi süslü bir isim buldu.
Güya 30 kişiyi istihdam edecek, yılın 12 ayı başta domates olmak üzere sebze üretecekti.
9 milyon liralık projenin 6 milyon TL’sini KUDAKA’dan aldı.
14 Kasım 2022.
Bu kez de ‘Termal Domates Serası Yenilenebilir Enerji Projesi’ hazırladı.
Güneş enerjisinden yararlanıp, seraları ısıtacaktı. KUDAKA’dan 3 milyon lira daha aldı.
Şatafatlı bir açılış… Bakanlar, milletvekilleri her birinin elinde makas, domatesleri saplarından ayırıyordu.
Uğursuzluk onlarda mıydı bilinmez, o yıl hedef tutmadı sadece birkaç ton domates hasat edildi.
Sonrasında da durum aynıydı. Çünkü termal su hikayeydi, serayı kömürle ısıtıyordu.
Tam bir fiyaskoydu! KUDAKA’dan aldığı milyonlar buhar (!) olurken, sera da milyonlarca lira zarar ediyordu.
Akıl işte! Akdeniz iklimine göre sera yapmıştı. Umurunda olur muydu bilmem ama rezil olacaktı. Hemen bir sondaj çalışması daha yaptırdı.
Bu kez 360 metre derinliğinde serayı ısıtabilecek suyu buldu.
Gel gör ki, sonradan anladık derdi sera falan değildi!
Bulduğu suyu şehirde tartışılan isim Memet Aca’nın yaptırmak istediği termal otel inşaatına kiraladı!
Bir Allah’ın kulu çıkıp da “Sen otelin ortağı mısın, sera için kullanman gerekirken, suyu niye otele veriyorsun?” diye sormadı.
Nihayetinde ne sera kaldı ne de termal su… Hatta otel de ortada yok!
İşte böyle boş işlerle uğraşılırken, dün Resmî Gazete’de yayınlandı.
1990 yılında ‘Termal Turizm Merkezi’ ilan edilen Ilıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla bu unvanını kaybetti.
Bu kararla Erzurum bir adım daha geriye gitti.
Bu kararla ‘senin termal suyun varmış, derecesi bu kadarmış, sağlığa iyi geliyormuş’ artık kimsenin umurunda değil!
Elbette bu işin altında siyasi nedenler de vardır. Sonuçta Aziziye, 20 yıl sonra el değiştirmiştir.
Öncesi de olmak üzere bu işin asıl sorumlusu son 10 yıl belediye başkanlığı yapan Muhammed Cevdet Orhan’dır.
Onunla birlikte bir diğer sorumlu 10 yılı deviren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’dir.
‘Termal Turizm Merkezi’ bünyesindeki yatırım sahaları yerine, ‘işlerine geldiği’ şekilde belirledikleri arazilere tesis kondurmaları bunun en büyük sebebidir.
Örnek mi? Termal Aqua Park… Bir diğeri de Aca Termal SPA Otel inşaatı! Her ikisi de turizm yatırım sahasında yer almamıştır.
Hal böyle olunca bakanlıkta baktı ki, burası işe yaramıyor, gereğini yaptı. Ilıca gibi ciddi potansiyeli olan ancak değerlendirilmeyen turizm merkezini taca çıkardı.
Adım gibi eminim birileri bu durumu fişeklemiştir. Çünkü ‘iptal kararı’ öyle ‘ha’ deyince ve de birkaç günde olacak bir iş değil.
Kimin işine yarayacağı önemli ki, en çok Büyükşehir’in işine yarayacak.
Artık Mehmet Sekmen, Aziziye ilçe sınırları içinde boşa çıkan tüm bu arazileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin almaksızın istediği gibi değerlendirebilecek.
Yaptım oldu! İşte bu kadar basit.
Bu arada dönemin Milletvekili Mustafa Ilıcalı’nın bu yatırım sahalarının oluşturulmasında çok büyük emeği vardı. Yazık oldu. Hepsi boşa gitti.
Şimdi!
Şimdisi şu; 10 yıl boyunca başkanlık yapıp da elindeki potansiyeli değerlendiremeyen, bir şehrin markasıyla ve de kaderiyle oynayan Muhammed Cevdet Orhan iddia o ki, İl Başkanlığına oynuyor.
Başkent kulislerine göre AK Parti’de başlayan değişim sürecini fırsata dönüştürmek isteyen Orhan, partide hala söz sahibi olan başta eski bakanlar olmak üzere bir dizi siyasiyle dirsek teması kuruyor.
Arka planda da en büyük destekçisi eski vekil İbrahim Aydemir! Aslında o da koltuk derdinde.
Genel Merkez’e kapak atmak için her türlü kılcal damarı yokluyor. ‘İşin Türkçesi’ önce kendisini kurtarması gerekiyor ki, Orhan’a da el versin.
Lakin, son kulislere göre AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu koltuğunu koruyacak gibi gözüküyor.
Bekleyip göreceğiz.
Bu arada Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Termal Turizm Merkezi’nin iptal kararından sonra şehirde ne bir siyasiden ne de bir sivil toplum kuruluşundan ses çıkmadı.
Neyse… Bırakalım biraz daha uyusunlar.
Hatırlayalım.
4 Ocak 2021.
‘Biokütle Enerji Destekli Jeotermal Domates Serası Projesi’ gibi süslü bir isim buldu.
Güya 30 kişiyi istihdam edecek, yılın 12 ayı başta domates olmak üzere sebze üretecekti.
9 milyon liralık projenin 6 milyon TL’sini KUDAKA’dan aldı.
14 Kasım 2022.
Bu kez de ‘Termal Domates Serası Yenilenebilir Enerji Projesi’ hazırladı.
Güneş enerjisinden yararlanıp, seraları ısıtacaktı. KUDAKA’dan 3 milyon lira daha aldı.
Şatafatlı bir açılış… Bakanlar, milletvekilleri her birinin elinde makas, domatesleri saplarından ayırıyordu.
Uğursuzluk onlarda mıydı bilinmez, o yıl hedef tutmadı sadece birkaç ton domates hasat edildi.
Sonrasında da durum aynıydı. Çünkü termal su hikayeydi, serayı kömürle ısıtıyordu.
Tam bir fiyaskoydu! KUDAKA’dan aldığı milyonlar buhar (!) olurken, sera da milyonlarca lira zarar ediyordu.
Akıl işte! Akdeniz iklimine göre sera yapmıştı. Umurunda olur muydu bilmem ama rezil olacaktı. Hemen bir sondaj çalışması daha yaptırdı.
Bu kez 360 metre derinliğinde serayı ısıtabilecek suyu buldu.
Gel gör ki, sonradan anladık derdi sera falan değildi!
Bulduğu suyu şehirde tartışılan isim Memet Aca’nın yaptırmak istediği termal otel inşaatına kiraladı!
Bir Allah’ın kulu çıkıp da “Sen otelin ortağı mısın, sera için kullanman gerekirken, suyu niye otele veriyorsun?” diye sormadı.
Nihayetinde ne sera kaldı ne de termal su… Hatta otel de ortada yok!
İşte böyle boş işlerle uğraşılırken, dün Resmî Gazete’de yayınlandı.
1990 yılında ‘Termal Turizm Merkezi’ ilan edilen Ilıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla bu unvanını kaybetti.
Bu kararla Erzurum bir adım daha geriye gitti.
Bu kararla ‘senin termal suyun varmış, derecesi bu kadarmış, sağlığa iyi geliyormuş’ artık kimsenin umurunda değil!
Elbette bu işin altında siyasi nedenler de vardır. Sonuçta Aziziye, 20 yıl sonra el değiştirmiştir.
Öncesi de olmak üzere bu işin asıl sorumlusu son 10 yıl belediye başkanlığı yapan Muhammed Cevdet Orhan’dır.
Onunla birlikte bir diğer sorumlu 10 yılı deviren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’dir.
‘Termal Turizm Merkezi’ bünyesindeki yatırım sahaları yerine, ‘işlerine geldiği’ şekilde belirledikleri arazilere tesis kondurmaları bunun en büyük sebebidir.
Örnek mi? Termal Aqua Park… Bir diğeri de Aca Termal SPA Otel inşaatı! Her ikisi de turizm yatırım sahasında yer almamıştır.
Hal böyle olunca bakanlıkta baktı ki, burası işe yaramıyor, gereğini yaptı. Ilıca gibi ciddi potansiyeli olan ancak değerlendirilmeyen turizm merkezini taca çıkardı.
Adım gibi eminim birileri bu durumu fişeklemiştir. Çünkü ‘iptal kararı’ öyle ‘ha’ deyince ve de birkaç günde olacak bir iş değil.
Kimin işine yarayacağı önemli ki, en çok Büyükşehir’in işine yarayacak.
Artık Mehmet Sekmen, Aziziye ilçe sınırları içinde boşa çıkan tüm bu arazileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin almaksızın istediği gibi değerlendirebilecek.
Yaptım oldu! İşte bu kadar basit.
Bu arada dönemin Milletvekili Mustafa Ilıcalı’nın bu yatırım sahalarının oluşturulmasında çok büyük emeği vardı. Yazık oldu. Hepsi boşa gitti.
Şimdi!
Şimdisi şu; 10 yıl boyunca başkanlık yapıp da elindeki potansiyeli değerlendiremeyen, bir şehrin markasıyla ve de kaderiyle oynayan Muhammed Cevdet Orhan iddia o ki, İl Başkanlığına oynuyor.
Başkent kulislerine göre AK Parti’de başlayan değişim sürecini fırsata dönüştürmek isteyen Orhan, partide hala söz sahibi olan başta eski bakanlar olmak üzere bir dizi siyasiyle dirsek teması kuruyor.
Arka planda da en büyük destekçisi eski vekil İbrahim Aydemir! Aslında o da koltuk derdinde.
Genel Merkez’e kapak atmak için her türlü kılcal damarı yokluyor. ‘İşin Türkçesi’ önce kendisini kurtarması gerekiyor ki, Orhan’a da el versin.
Lakin, son kulislere göre AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu koltuğunu koruyacak gibi gözüküyor.
Bekleyip göreceğiz.
Bu arada Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Termal Turizm Merkezi’nin iptal kararından sonra şehirde ne bir siyasiden ne de bir sivil toplum kuruluşundan ses çıkmadı.
Neyse… Bırakalım biraz daha uyusunlar.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.