Erzurum Güncel- Dövizdeki yükselişe karşılık ucuz işgücüne dayalı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'faiz sebep, enflasyon neticedir' tezi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından faiz indirimi ve piyasaya döviz satımı şeklinde uygulanırken asgari ücret görüşmeleri de bu gelişmeler etrafında devam ediyor.

TÜİK'in son açıkladığı enflasyon oranlarını gerçek dışı bulan ekonomistler ve muhalefet tepki gösterirken gelir dağılımı ve eşitsizlik üzerine çalışmalarıyla bilinen ünlü ekonomist Branko Milanovic'ten gelir adaletsizliği uyarısı geldi.

Milanovic, “İnsanlar işlerini kaybeder, ücretleri düşer ve gıda fiyatları da artmaya devam ederse eşitsizlikte bir patlama durumu söz konusu olabilir” dedi.

Dünya gazetesinden Elif Karaca'nın haberine göre Milanovic, enflasyona dikkat çekerek, "Korkarım bu gerçek bir tehlike. Enflasyon ortalama bir rakamdır, ancak özellikle gıda fiyatları dünya çapında yükseldiği için, alt gelir grubunda yer alan insanların tükettiği mallardan oluşan sepet ortalama enflasyondan daha da fazla artacaktır. enflasyonun, Türkiye'nin gelir dağılımındaki alt kesim için işleri daha da karmaşık hale getireceğini düşünüyorum. Türkiye dahil bazı ülkelerdeki hükümetlerin bunu gerçekten ciddiye alması gerekiyor. İnsanlar işlerini kaybederlerse ya da gelirleri düşer ve gıda fiyatlarında artış sürerse eşitsizlikte bir patlama durumu söz konusu olabilir" ifadelerini kullandı.

Branko Milanovic

2000'LERDEKİ BÜYÜMEDE EŞİTSİZLİĞİN AZALTIMASI ADINADAHA FAZLASI YAPILABİLİRDİ'

Türkiye'nin 2001 krizinin ardından gelen ekonomik toparlanmayı gelir dağılımına yansıtmadığını belirten Milanovic, diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslamayı ise şu şekilde yaptı:

"Türkiye’de gelir eşitsizliğinin diğer OECD ülkelerine kıyasla yüksek olduğu söylenebilir. OECD ortalama değeri 0,35 olan Gini katsayısı Türkiye için yaklaşık 0,42 seviyesinde. Başka bir deyişle eşitsizliğin boyutu ABD ile yakın ancak Avrupa ülkelerinden daha fazla. Resmi verilere göre, Türkiye'deki gelir eşitsizliği 2007'deki küresel finans krizine kadar yükselişteydi, ancak daha sonra muhtemelen en üst gelir grubunda yer alanların finansal krizden olumsuz etkilenmesi nedeniyle azaldı. On yıldır sistematik olarak yıldan yıla artma eğiliminde olan eşitsizliğin son iki yılda daha da artmış olması muhtemel. Dünyadaki eşitsizliğe bakıldığında ise, Türkiye'nin sorunlarının Latin Amerika'daki kadar ağır olduğu söylenemez ama Türkiye'nin 21. yüzyılın ilk 10 yılındaki güçlü büyümesi ile gelir eşitsizliğinin azaltılması adına çok daha fazlası yapılabilirdi."