1. HABERLER

  2. ERZURUM

  3. Elimde baltayla tinerci kovaladım!
Elimde baltayla tinerci kovaladım!

Elimde baltayla tinerci kovaladım!

Proje açıklamak, konser ve panel düzenlemekten istimlak yapmaya fırsat bulamayan Büyükşehir Belediyesi, Ayaz Paşa ve Mirza Mehmet mahallelerini ‘suç mekânı’na dönüştürdü. Alemci ve tinercilerin mekanı haline gelen ‘eski Erzurum’da yaşayan aileler, yaşadık

A+A-

Erzurum Güncel- Erzurum Büyükşehir Belediyesi 2001 yılında tarihi Erzurum Kalesi çevresini imara kapattı. Eski Erzurum olarak bilinen Ayaz Paşa ve Mirza Mehmet Mahallelerine o tarihten bu yana tek bir çivi çakılmadı. Alt yapının neredeyse ‘sıfır’ olduğu bölgede zaman içinde birçok ev sahibi başka yerlere taşındı. Boş kalan evlerin bir kısmı zamanla yıkılırken, bazıları da çıkan yangınlarla kül oldu. Ancak maddi durumu iyi olmayan yaklaşık 20 aile Telafer’i andıran bölgede yaşamayı sürdürdü. Birinci etap bile tamamlanmadı 2011 yılında Büyükşehir Belediyesi, Kalkınma Bakanlığı ile Kültür Yolu Projesi’ni başlattı. Üç etaptan oluşan projenin birinci etabında Cumhuriyet Caddesi, ikinci etabında Kale çevresi, üçüncü etabında da mahallelerin istimlak edilmesi hedef alındı. Ancak aradan geçen zaman içinde birinci etap bile henüz tamamlanamadı. ‘Türkiye’de bir eşi daha yok’ şeklinde tanıtımı yapılan proje aradan geçen zaman içinde Ayaz Paşa ve Mirza Mehmet mahallesi sakinlerini perişan etti. “Elimde baltayla çıktım” 22 yıldır oturduğu mahallede artık sokağa çıkamaz hale geldiklerini söyleyen Ayfer Topçuoğlu, yıkılmaya yüz tutan boş evlerin tinerci ve alemcilerin mekanı olduğunu dile getirdi. Hemen her akşam bir olayın çıktığı mahallede tinercilerin bir kız çocuğunu sıkıştırdığını anlatan Topçuoğlu korku dolu anları şöyle anlattı. “Akşam saatleriydi… Dışarıdan bir çığlık sesi duydum. Balkona çıktığımda köşe başında tinerci bir grubun genç bir kızı sıkıştırdığını gördüm. Elim ayağım titredi hemen baltayı alıp kendimi sokağa attım. Beni görünce kızı bıraktılar. Ama tinerin etkisiyle kendilerinde değillerdi.” “2’inci bir Musa Kang olayı yaşanmasın” “Yıkık evlerde ateş yakıp içki için bir grup bir lira için çocukları dövdü. En büyük korkumuz ikinci bir Musa Kang olayının yaşanması. Defalarca Büyükşehir Belediyesi’ne gittik, durumu anlattık. İstimlak konusunda öncelik verilmesini istedik ama kimseye derdimizi anlatamadık. Bizi hep geçiştirdiler. Artık burada can ve mal güvenliğimiz kalmadı. Ama gidecek yerimiz de yok. Sadece bir an önce kamulaştırmanın yapılıp, paramızın ödenmesini istiyoruz.” “Bir akşam otursunlar neler olduğunu anlarlar” Hayatlarının kâbusa döndüğünü söyleyen mahalle sakinlerinden Gülseren Dalan da her geceyi korku içinde geçirdiklerini belirtti. Maddi imkânları olmadığı için başka bir yere taşınamadıklarını ve istimlak yapılmasını beklediklerini ifade eden Dalan, “Yıllardır kızlarım işten gelinceye kadar ne çektiğimi ben bilirim. Her akşam onları köşe başından alıp eve dönüyorum. Eşim inşaatçı olduğu için şehir dışında çalışıyor. Kadın başımıza burada hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. O belediye çalışanları bir akşam gelip burada otursunlar neyin ne olduğunu anlarlar” diye konuştu. “Sekmen’in iki dudağı arasında” Yaklaşık 500 milyon liralık olduğu açıklanan projede 3’üncü etaba bırakılan mahalle sakinleri, kamulaştırmanın öne çekilmesinin Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in elinde olduğunu vurguladı. Mahalle sakinleri, “İnsan gibi yaşamak bizim de hakkımız. Tek isteğimiz bir an önce istimlak yapılması ve daha güvenli bir yere taşınmak. Çünkü alt yapı yok, can ve mal güvenliğimiz yok. Başkan Mehmet Sekmen’in iki dudağı arasında olan bir konu ama ne onun ne de başkasının umurunda değiliz. Büyükşehir konser ve eğlenceye öncelik vereceğine biraz da bizim hayatımıza öncelik versin” dediler. Musa Kang ve Emine Karataş cinayetlerinden sonra tartışma konusu olmuştu Ayaz Paşa ve Mirza Mehmet mahalleleri, Büyükşehir Belediyesi’nin henüz istimlak yapmaması ve bölgenin de büyük ölçüde terk edilmesi nedeniyle korku platosuna döndü. 3 Kasım 2009’da o bölgedeki Ömer Duygun İlköğretim Okulu’nda okuyan 13 yaşındaki Musa Kang, kaçırılmış ve metruk bir binada vahşice öldürülmüştü. 6 Aralık 2013’te de bir mobilya mağazasında çalışan Emine Karataş, yine kaçırılarak götürüldüğü metruk bir mekânda katledilmişti. Bu şekilde yaşanan her cinayetin ardından tartışma konusu olan metruk binalar ile ilgili ‘göstermelik’ birkaç çaba dışında hiçbir somut adım atılmadı. Bugün sayıları binlerce ifade edilen bu suç yuvaları, halkın can güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor. Haber:Onur Sağsöz Pusula

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.