1. HABERLER

  2. ASAYİŞ

  3. Emniyet Teşkilatına ‘paralel yapı’ uyarısı
Emniyet Teşkilatına ‘paralel yapı’ uyarısı

Emniyet Teşkilatına ‘paralel yapı’ uyarısı

Emniyet Teşkilatına ‘paralel yapı’ uyarısında bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, bürokratik hiyerarşi dışından emir alan kişinin vatanına ihanet etmiş olacağını söyledi.

A+A-

Erzurum Güncel- Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Türk Polis Teşkilatı'nın 171. kuruluş yıldönümü' dolayısıyla Polis Akademisi Başkanlığı'nda gerçekleştirilen törene katıldı. Burada konuşan Başbakan Davutoğlu, "Bu özel günde sizlerle birarada olmaktan mutluluk duyuyorum. Milletimizin birliği ve beraberliği için şehit düşen şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır niyaz ediyorum. Bugün buraya polis teşkilatımızın 171. yılını idrak için gelmedim. Polis akademisi öğrencilerimizden neler beklediğimiz konusundaki kanaatlerimi sizlerle paylaşmak için geldim. Geçen hafta öğretmenlerimiz, bu hafta polis akademisinin öğrencileriyle birlikte olmaktan gurur duyuyorum. Öğretmenlerimizle konuşurken onlara öğretmenlik mesleğinden bahsederken bunun varoluşsal olduğundan bahsetmiştim. Polis teşkilatımızın mensupları sizler, aslında öğretmenlerimizin de diğer meslek erbabının da vazifelerini yerine getirmek için asgari şartların en önemli unsuru olan güvenlik unsurunu yerine getirmek için yola çıkıyorsunuz. GÜvenliğin olmadığı yerde özgürlüklerin hakkıyla yerine getirilmesi imkansızdır" ifadelerini kullandı. Devletin itibarını polis teşkilatının temsil ettiğini belirten Davutoğlu, "İlk andan itibaren sizler devletin şefkat ve kudret özelliğini göstermek için yola çıkıyorsunuz. Devletin itibarını siz temsil ediyorsunuz, kudret ve şefkatini siz temsil ediyorsunuz" şeklinde konuştu. "POLİS TEŞKİLATIMIZDAN 6 TEMEL HUSUSTA BEKLENTİMİZ VAR" Polis teşkilatından 6 temel hususta beklentilerinin olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Birincisi bizim polis teşkilatımız milletin bağrından çıkmıştır, milletin her kesimini temsil eder. Milletten ayrı, halkın üstünde bir güç kaynağı değil halkın içinde halkla birlikte ifa edilen bir meslektir" dedi. Diyarbakır ziyaretini hatırlatan Davutoğlu, Nusaybin ilçesinde teröristlerin el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehit düşen Uzman Çavuş Süleyman İyikul'un eşi Zeynep İyikul'un eşi ile ilgili bir anıyı paylaşmasına değindi. Davutoğlu, "Allah şehidimize Rahmet eylesin. Kahramanca verdiği mücadele bizim için en önemli şiardır. Zeynep kızımız bize eşinden bahsederken şunu söyledi, hep bana Diyarbakır Sur'u gezdirmek istiyordu. Onun uğrunda Sur'da, Nusaybin'de artık yeni nesil jandarmamız polisimize emanettir. Siz, 78 milyonu hep beraber temsil ediyorsunuz. Her bir polisimiz, halkın arasına karıştığında her toplum kesimine aynı ölçüde yakındır. Gördüğünüz her vatandaşı, sadece vatandaş olarak göreceksiniz ve kendinizi polis görevi ifa ederken 81 ilden adledeceksiniz. İlk andan itibaren halkın içinden çıkmış olmakla, halkımıza verdiğimiz imajla, algıyla da sorumluyuz. Sizlerin bunu en iyi şekilde yerine getireceğinize eminim" şeklinde konuştu. "ÇOCUKLARINIZI POLİSLE KORKUTMAYIN" Vatandaşlardan çocukların polisle korkutulmaması konusunda ricada bulunan Davutoğlu, "Çocuklarınızı polisle korkutmayın. polis kendisinden ürkütülecek birşey değil, bir abi, kardeş kucağıdır. Vatandaşlarımızın da çocukları polisle korkutmama konusundaki hassasiyeti göstereceğine eminim" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, "İlk intiba benim için daha sonraki polis ve emniyet teşkilatı ile ilgili kanaatimi dokudu. Sizlerden ricam, özellikle çocuklara, gençlere baktığınızda muhabbetle bakın. Vatandaşlarımız herhangi birşey sorduğunda dahi güven hissetsinler" dedi. İkinci hususun 'kamu düzeninin mutlak suretle ikame edilmesi' olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Hep kamu düzeni diyorum. Kamu düzeni hepimizin içinde olduğu bir düzendir. Devlet ile vatandaş birbirinden ayrı değildir. Devlet, vatandaşın emrinde ve vatandaş tarafından belirlenen aygıttır. Devlet otoritesi demeye başladığınızda devlet olarak kendinizi bir tarafa çekersiniz, vatandaşlar otoritenin nesnesi haline gelir.Kamu düzeni dediğinizde, ortak bir kamu düzeninden bahsediyoruz. Kamu düzeni söz konusu olduğunda da herhangi bir tavize izin verilmemesi, bu bazen terörle mücadelede bazen diğer alanlarda olur. Hepsinde kamu düzeninin nihai görünür yüzü sizsiniz. Siz kamu düzenine riayet edeceksiniz" diye konuştu. "Sizler, başkaları uyuyabilsin diye uyumayanlar, başkaları güvende olsun diye kendi güveninizi ortaya koyanlarsınız" diyen Davutoğlu, "Bütün şehitlerimiz bunun için feda-yı can eylediler. Bu mesleğin en önemli hususu, başkası için fedakarlık yapmaktır. Bugün, bu anlamda terörle mücadele sınavından geçiyoruz. Terörle mücadele, bir vatanın birliğinin, beraberliğinin mücadelesidir. Nice yiğitler canlarını ortaya koydular. Ömer Kula şimdi GATA'da özel harekatçı, ayaklarını kaybettikten sonra sürünerek mücadeleye devam ediyor. Biz o yiğitleri minnetle anıyoruz" ifadelerini kullandı. Polisliğin hayat boyu süren bir meslek olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, "Kamu düzeni söz konusu olduğunda sizler herkesten önce göğsünüzü siper ederek varlığını ortaya koyan bir meslektesiniz. Sizler, milletimiz ihtiyaç hissettiğinde her an hazır olacağınıza olan inancımız tam" dedi. "BİR BAHARA GİRİYORUZ AMA BAHARIMIZI KARARTMAK İSTEYENLER VAR" Terörle mücadele konusuna değinen Davutoğlu, terörün bütün dünyanın halkları için en büyük tehlikelerden biri olduğunu ifade etti. Türkiye'nin bir ateş çemberi içinde terörle mücadele ettiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Bu ateş çemberinin içinde Türkiye'yi güçlü bir demokrasi içinde savunmak için görev başlayacaksınız. Gün geldi terörle mücadele konusunda büyük çabalar gösterdik. Şimdi, böyle kritik bir günün içindeyiz. Bir bahara giriyoruz ama baharımızı karartmak isteyenler var" diye konuştu. Güvenlik güçlerinin güçlü iradesi ve vatandaşlarla olan diyaloğa işaret eden Davutoğlu, "İki kesim bundan rahatsız oldu, terör örgütü ve terör örgütünün siyasi uzantıları. Ben Diyarbakır'a gitmeden önce çağrı yaptılar, 'vatandaşlar kepengleri kapatsın, Türikye Cumhuriyetinin Başbakanı protesto edilsin' diye. Kimse protesto etmedi, çünkü verilen mücadele terörle mücadeleydi" ifadelerini kullandı. Başbakan Davutoğlu, "Diyarbakır'da da arkadaşlar çelik yelek tedbirini alsın' dediler. Başbakan çelik yelek giyerse, Diyarbakırlı kendisini nasıl güvende hisseder? Diyarbakırlıyı kucakladığımda çelik yeleği değil, yüreğimi hissetsin diye çelik yeleği giymeyi reddettim" dedi. Terörle mücadele konusundaki kararlığı vurgulayan Davutoğlu, "Biz bu kararlığı gösterirken, bir taraftan terör örgütü bütün bu ziyaretlerden rahatsızlık ifade edip, hakkımızda değişik ifadeler kullanırken, rahatsız olan bir başka kesim daha çıktı. Hiç beklemediğimiz yerlerden. Bizim terörle mücadele kararlılığımızı sorgulayan, sureti haktan görünen başka kesim de bu sefer bu sorgulamayı yapma curretine kalkıştı. Terörle mücadele konusunda bizim hükümet olarak şahsen ve bütün bir emniyet teşkilatı, TSK olarak üstlendiğimiz risklerin binde birini dahi üstlenmemişler ahkam kesmeye kalktılar. Terörle mücadele konusundaki kararlılığımızı sorgulamaya kalktılar. Bunların hepsini takip ediyorum. Kimin ne düşündüğünü biliyorum, sorgulama yapmaya çalışanların arkalarında kimlerin olduğunu da biliyorum. Onlar da bilsin ki ben 23 Temmuz'da silahlı kuvvetlere, emniyet teşkilatına yaptığımız güvenlik zirvesinde talimat verirken, yaşadığımız 3 günü değil, gelecekteki 3 asrı hesap ederek talimat verdim. Talimatımız açıktı, bugün de aynı talimat geçerlidir" diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "O günlerde muhalefet partileri anayasanın zorunlu kıldığı hükümete girmemişler ve bizi yalnız bırakmışlardır. O günlerde, birileri fitne yapmanın hesabı içindeydiler. Bizim gönlümüzde ve zihnimizde tek bir mesele vardı, ülke birliğini ve beraberliğini korumak. Yine aynı şekilde, 14 Aralık günü, Cizre, Silopi, Sur operasyonları için Genelkurmay Başkanımızla birlikte oturup karar verdiğimizde, tereddüt göstermedik, göstermeyeceğiz. Bütün bu kampanyalara, saptırma çabalarına karşı biliniz ki terörü bu topraklardan son santimetrekaresine kadar temizleme iradesine sahip bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti var, bu temizleme iradesini hayata geçirecek silahlı kuvvetlerimiz var, emniyet teşkilatımız var. Ben bu kararları alırken, emin olunuz güvendiğimiz tek şey, milletimiz ve milletimizin bağrından çıkmış silahlı kuvvetlerimiz ve emniyet teşkilatımız. Sizlere güvenerek bu kararları aldık, yolumuza devam ediyoruz, sizlere güvenerek inşallah bu mücadeleyi mutlak zaferle neticelendireceğiz." "ÜÇÜNCÜSÜ, DEVLETİN GÜVENLİK YAPILARI İÇİNDEKİ KOORDİNASYON" Üçüncüsünün ise 'devletin güvenlik yapıları içindeki koordinasyonu' olduğunu anlatan Davutoğlu, bunun polis, asker, jandarma işbirliğini gerektirdiğini ifade etti. Asker ile polis arasındaki yakın koordinasyona dikkati çeken Davutoğlu, "Geçmişte kurumsal asabiyeler vardı. Birbirine yan gözle bakan yaklaşımlarda oldu. Biz, askerimizin polisimizin jandarmamızın tek bir güvenlik felsefesiyle hareket etmesine önem veriyoruz. Terörle mücadele bağlamında sizden beklediğimiz de bu. Nice zorluklar içinde polisimiz ve askerimiz yan yanaydı" şeklinde konuştu. Başbakan Davutoğlu, "Dördüncü önemli husus, sizler demokratik hukuk kuralları içinde görev ifa eden ve meşruiyetini milletten alan anlayış içinde görevini ifa eden teşkilat mensuplarısınız. Belinize taktığınız silahınız ya da elinize aldığınız güvenlik aracı milletin size emanetidir. Özgürlük ve güven duygusunun tesis edilmesidir. Milletin özgürlükleri için görev yapıyorsunuz. Kimse bugün karakollardan şikayet etmiyor, bunda AK Parti hükümetleri olarak bizlerin 2002'den bu yana yaptığı reformların büyük payı oldu. Sizlerden ricam, sizin gözünüze bakan her bir vatandaş güven yanında aynı anda özgür olduğunu da hissetsin. Sizlere bu anlamda güvenimiz tam. Bu konuda şu anda gerçekleştiğimiz düzeyin gerisine gitmeyeceğimize de inancım tam. Öyle bir şefkat sahibi olun ki vatandaşlar sizin yanında en özgür en şanslı vatandaşlar olarak hissetsinler" diye konuştu. "TEBESSÜMÜ YÜZÜNÜZDEN EKSİK ETMEYİN" Davutoğlu, "Tebessümü yüzünüzden eksik etmeyin, suçlu söz konusu olduğunda teröristin ve kaçakçının kafasına inecek yumruğu da en kuvvetli şekilde tutun" diyen Davutoğlu, "Ne yumruğunuz eksik olsun, ne yüzünüzdeki tebessüm. Yumruğunuz ve bileğinizle de herkesi suçluları, tam bir caydırıcılıkla suçtan caydırsın" ifadelerini kullandı. PARALEL YAPIYA İŞARET ETTİ Beşinci temel hususu açıklayan Davutoğlu, "Bu, demokratik hukuk devleti ile ilgili söylediklerimin doğal sonucudur. O da çağdaş demokratik sistemlerle, memur sadece ve sadece meşruiyetini halktan alan siyasi iradenin emrindedir. Başka kimsenin emrinde değildir. Bugün bizden emir alacaksınız. Bizim otoritemiz şahsi bir otorite olamaz. Halktan meşruiyetine almış siyasi iktidar varken, bunun atadığı Başbakan, İçişleri Bakanı varken, eğer bir memur bürokratik hiyerarşi dışında bir yerden emir alırsa, mesleğine de vatanına demokrasiye de ihanet etmiş olur.Bundan kasettiğim açıktır, paralel yapı benzeri yapılar. Sizin talimat alacağınız yegane mercii bir üst amirinizdir. Eğer, birileri memuriyet görevini ifa ederken, 'Dışarıda bir başka otoriteden de emir alabilirim, hatta bu emri uygularken İçişleri Bakanı, Başbakana hesap vermeden uygularım' derse kendisini kapının dışında bulur. Devlete, demokrasiye ve mesleğine ihanet etmiş olur" diye konuştu. Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Hesap veremeyecek kişilerin talimat vermesi de söz konusu olamaz. Meşruiyetini milletten almayan hiçbir gücün karşısında boynunuzu eğmeyecek, talimat almayacaksınız ve onların istekleri doğrultusunda bir santim dahi adım atmayacaksınız. Böyle birşey söz konusu olduğunda da gerekli mekanizmaları devreye sokarak bu tür yapıların etki alanını kıracaksınız." Altıncısının 'uluslararası misyon' olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, emniyet teşkilatının uluslararası misyon görevini yükseltmesi gerektiğini ifade etti. SURİYELİ MÜLTECİLER KONUSUNDA GÖSTERİLMESİ GEREKEN HASSASİYETE DİKKATİ ÇEKTİ Suriyeli mülteciler konusunda gösterilmesi gereken hassasiyete dikkati çeken Davutoğlu, "Sizlerden ricam Türkiye'yi merhamet kucağı olarak görenlerin başını okşarken kendi kardeşinizin başını okşar gibi okşayın. Onların bulundukları yerlerde sağlam olmaları bizi de sağlam kılar. Öylesine güzel bir örnek oluşturalım ki gelişmiş ülkeler de bizi örnek alsınlar ki alıyorlar, alacaklar. Milli misyonumuzu ne kadar yerine getirirsek uluslararası misyonumuzda da o kadar başarılı oluruz. Allah yolunuzu açık etsin. Polis mesleği halkın içinden çıkmış meslektir. Demokratik hukuk devletinin ayrılmaz parçasıdır. Meşru siyasi irade dışında kimseye ne borçludur ne de onlardan talimat alır. Allah, çıktığınız bu yolda hep başarılar nasip etsin" diye konuştu. EFKAN ALA: "BAŞARILI OLANIN EN ÖNEMLİ YOLU, SÜREKLİ KENDİ YENİLEYEREK YOLA DEVAM ETMEKTİR" İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Polis teşkilatı, ülke genelinde terörle mücadeleden, asayiş hizmetlerine, uyuşturucu ile mücadeleden yolda kalmış kimsesizlere yardıma, trafikten vatandaşların huzur ve güven ortamı içinde kendi eğlencelerini yapabilmelerine kadar birçok alanda güvenlik hizmeti sunmaktır. Polis teşkilatımızda Türkiye'deki birçok alanda gerçekleştirdiğimiz gibi kendisini reforme ederek yoluna devam etmektedir" dedi. Başarılı olmanını en önemli yolunun 'sürekli kendini yenileyerek yola devam etmek' olduğuna dikkati çeken Ala, bu anlayış içinde hizmetlerini sunduklarını ifade etti. Ala, tek düze ve bir alanı çok önemseyen diğer alanları boş bırakan bir anlayışa hizmet etmediklerini anlatarak, eş zamanlı hizmet anlayışını vatandaşlara ulaştırdıklarına işaret etti. Eksikliklerin büyük bir açıklıkla ortaya konulmasında tereddüt göstermediklerini belirten Ala, çözüm önerilerinin de beraberinde getirildiğini dile getirdi. Polis teşkilatına seslenen Ala, konuşmasında şunları kaydetti: "Sizden beklentimiz vatandaşımıza layık olduğu şekilde güvenlik hizmeti sunmaktır. Allah'ın size verdiği aklı zinhar başka kimselere kiralamayacaksınız. Milletimizin size verdiği emeği kesinlikle millete hizmete dönüştürmenizi istiyoruz. O emek, başka lobilerin hizmetine verilmemelidir, verilmeyecektir. Sizlere milletimizin bize sunduğu her türlü imkanı sunuyoruz ama sizden beklentimiz de devletimize ve milletimize hizmet ederek görevlerinizi yerine getirmektir. Kamu hizmeti, güvenlik hizmeti dediğimizde akan sular durur. Milletimize en güzel hizmeti sunmak sizin ve bizim birinci vazifemizdir." Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, Türkiye'nin huzur ortamının demokratik kurallar içinde sağlanmasının polis teşkilatının en önemli görevi olduğunu belirterek, "Vatandaşların hizmetinde olan devlet anlayışı toplumun farklı kesimleri tarafından artan sıklıkla dile getirilmektedir. Yeniden yapılanmamızda ülkemiz, bölgemizdeki ve dünyadaki güvenlik ile ilgili gelişmeler gözönünde bulundurulmaktadır. Emniyet teşkilatımızın insan odaklı, hukukun üstünlüğünü benimsemiş, çağdaş bir yönetim anlayışıyla görevini en iyi şekilde yerine getirileceğinden emin olunuz. Terörle mücadele alanında görev yapan teşkilatımız başta olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkür ederim" diye konuştu. DAVUTOĞLU, TARİHTE KURULAN 16 TÜRK DEVLETİNİN BAYRAKLARININ BULUNDUĞU PLATFORMDA KONUŞTU Törende, polis teşkilatının faaliyetlerini anlatan tanıtım filmi izletildi. Törene, Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan ile Tuğrul Türkeş, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz katıldı. Davutoğlu, tarihte kurulan 16 Türk Devletinin bayraklarının yer aldığı platformda konuştu. ENİSE YAPAR

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.