Erzurum Güncel- Erdoğan yine yaptı yapacağını... Daha iki gün önce yazmıştık, "AK Parti sürpriz yapmayı seven bir partidir" diye... O kadar olmadı ki yazının mürekkebi kurusun; herkesi şok eden bu haber elimize ulaştı. Şayet haber kaynağı birinci el olmasaydı, elbette ki kuşkuyla yaklaşırdık, hatta rezerv koyardık. Fakat kaynak o kadar sağlam ve öylesine ciddi ki, biz de sıcağı sıcağına sizlere aktarıyoruz: "AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde Erzurum'dan milletvekili adayı olacak." Aynı metnin ikinci paragrafında ise, aynen şöyle yazıyor: "Bu sürpriz gelişme üzerine, Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla daha önce Erzurum için müracaat eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın yeri değiştirildi ve 12 Haziran seçimlerinde Akdağ, Kars'tan aday gösterilecek." Bu olağan dışı gelişmenin hem kamuoyunda hem de AK Parti tabanında şok etkisi yapacağı muhakkak... Her şeyden önce Rize halkı ayağa kalkacak ve hemşehrilerinin başka bir şehirden aday olmak istemesine hayli içerleyecekler. Bu durum tabii ki Erzurum için bir şanstır. Düşünebiliyor musunuz, Erdoğan Erzurum milletvekili olarak hükümetin başında... Erzurum'u kim durdurabilir daha? Herkes biliyor, başından beri Başbakan Erdoğan'ın Erzurum'a karşı çok ama çok özel bir ilgisi ve sevgisi var. Ve Sayın Başbakan bu tavrını saklama ihtiyacı da duymuyor. Hatırlanacağı gibi en son geçen hafta Moskova ziyaretinde, Ruslar'a Erzurum'u ve Erzurum'da ki kış turizmini anlattı. Erdoğan gibi bir liderin Erzurum'dan milletvekili olmak istemesi, bizim için büyük bir onur ve sevinç kaynağı olmasına karşın, özellikle Rizeliler için de ciddi bir kayıptır. Erdoğan'ın neden böyle bir karar alma ihtiyacı duyduğunu ne yazık ki bilmiyoruz. Fakat görünen o ki, ortada olağanüstü bir durum var. Takdir edersiniz ki, bu karar, Rize'den seçilme endişesi olduğu için alınmış değildir. Erdoğan, bırakın Rize'yi CHP'nin kalesi olan illerin birinden bile aday olsa tulum çıkarır. Muhakkak siyaset ötesi bir durum var. Ve henüz bilmediğimiz bu durum da Erzurum'la ilgili bir şey... Yani Tayyip Bey'in kendisiyle alakalı bir husus değildir, diye düşünüyorum! Tamam; birkaç güne kalmaz işin aslını astarını öğreniriz, öğrenmesine de bugün bu cevapsız soruyla kıvranıp duracağız işte... Recep Akdağ'ın, Kars'tan aday gösterilecek olması da, en az Erdoğan'ın Erzurum'dan aday olması kadar çarpıcı değil mi? Neden Kars, niye Akdağ? Ne dersek boş; çünkü elimizde şu iki paragraflık açıklamadan öte bir bilgi yok. Üstelik de partideki çok üst düzey yöneticiler bile bir şey bilmiyor, ya da ser verip sır vermiyorlar. Dün saatlerce uğraştık, acaba birinden bir cümlelik arka plan alabilir miyiz diye; nafile... Taştan ses çıktı, Ankara'dan tüyo gelmedi! Sağlık Bakanı Recep Akdağ, dokuz yıldan beri bakanlık koltuğunda ve yaptığı reformlarla ülke tarihine geçmiş bir isim. Kimsenin aklının köşesinden O'nu harcamak geçmez. Gerçi Kars'tan aday gösterilmesi harcanacağı anlamına gelmez ama yine de bazı mahfillerde böyle bir sonuç çıkarılacaktır: "Erdoğan, Akdağ'ın üstünü çizdi" Bize göre öyle değil... Dün Ankara'dan bilgi almaya uğraşırken, isminin yazılmasını istemeyen bir genel başkan yardımcısı, ağzından başka bir şey kaçırdı: "Sayın Başbakanımızın bu kararı, beraberinde başka sürprizleri de getirir." Sorduk, nasıl yani? Cevap verdi: -Benden bu kadarı, ne olabileceğini artık siz çözeceksiniz. Arkadaşlarla toplanıp sesli düşündük; o sürpriz acaba ne olur? Sonunda şöyle bir karara vardık: Mademki, Başbakan Erzurum'dan aday olacak ve de Sağlık Bakanı Kars'a gidiyor. O halde Erzurum listesi belki de hiç kimsenin tahmin dahi edemeyeceği isimlerden oluşur. Yani şu an aday adayı olan 126 kişinin dışında kimselerden... Bu ihtimalin gerçekleşmesi de üçüncü bir sürpriz olur. Neyse bekleyip görmekten başka çare yok. AK Parti her zaman yaptığı o şok sürprizlerinden daha birini hayata geçirmiş olacak. Akdağ, Kars'a gitmeseydi çok daha iyi olurdu. Buna rağmen bu sürprizden şikâyetçi olmamalıyız. Erzurum geçmişte Cumhurbaşkanı ve bakanlar çıkarmış bir şehirdir. Şimdi Başbakan çıkarmış bir şehir de olacak. Söyler misiniz kuzum, kaç ile nasip olur böyle bir paye? Kim bilir belki de yeni Kabine'de hem Başbakanımız hem de bakanlarımız olur... Siyaset böyle bir şey işte... Hani Demirel demişti ya, "Siyasette 24 saat çok büyük bir zamandır" diye... Bakın kimin aklına gelirdi böyle bir şey? Ve bu yazıyı okuyan kaç kişi bugünün 1 Nisan olduğunu hatırlayacaktır? Hep somurtmayalım, biraz da gülmek lazım. Sayın Erdoğan'ın ve Sayın Akdağ'ın hoşgörüsüne sığınarak bu masum şakayı yaptık...