1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Erdoğan Küba'ya cami projesi
Erdoğan Küba'ya cami projesi

Erdoğan Küba'ya cami projesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Latin Amerikalı İslam alimlerinin İstanbul'daki toplantısında yaptığı konuşmada Küba'ya cami yapma projesini açıkladı.

A+A-

Erzurum Güncel- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Latin Amerikalı İslam alimlerinin İstanbul'daki toplantısına konuştu. Latin Amerika’nın İslam’la tanışmasının 12. yüzyıla kadar dayandığını belirten Erdoğan, "Amerika’yı Kolomb değil 1178’de Müslümanlar keşfetti. Kristof Kolomb anılarında, Amerika kıtasında dağın tepesinde gördüğü bir camiden bahseder. Ben şimdi Kübalı kardeşimle konuşurum. Kristof Kolomb’un bahsettiği Küba’daki o dağın tepesine bir cami yakışır. Yeter ki izin versinler, olur desinler" dedi. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Latin Amerika ülkelerine 2015'de daha fazla ağırlık vereceğiz. Bu hafta Ekvator'a gidiyoruz, oraları dolaşacağız. Büyük sorumluluk içerisindeyiz ve farkındayız. Ama farkında olmak yetmiyor icraat gerekiyor. Ama İslam ülkelerinde bu zor oluyor. Konuyla ilgili olarak gönül diliyle konuşmak gerçekten çok iyi oluyor. Biz artık mecburen bu şekilde anlatmaya gayret edeceğiz. Kardeşlerim İslam insanın kendi tercihiyle Allah'ın kişiye bahşettiği en büyük hediyedir. Osmanlı Devleti Latin Amerika ülkelerine de ulaşmıştır. Az önce Diyanet İşleri Başkanımız ifade etti. Ben de konuşma metnimi hazırlarken Abdurrahman Efendi’yi de ekledim. Onu hayırla yad etmek bizim için de bir görev. 1866’da iki Osmanlı gemisi Basra’ya ulaşmak üzere İstanbul’dan ayrılmış ama yollarını kaybederek Brezilya sahiline varmışlardı. Gemide bulunan Abdurrahman Efendi yıllarca Brezilya’da kaldı ve yıllarca dolaşarak İslam’ı anlattı Göçmenler Osmanlı pasaportu oldukları için El Turko olarak tanındılar ve hala öyle tanınıyorlar. O DAĞIN TEPESİNE BİR CAMİ YAKIŞIR Latin Amerika’nın İslam’la tanışması 12. yüzyıla kadar dayanır. Amerika’yı Kolomb değil 1178’de Müslümanlar keşfetti. Kristof Kolomb anılarında, Amerika kıtasında dağın tepesinde gördüğü bir camiden bahseder. Ben şimdi Küba’lı kardeşimle konuşurum. Kristof Kolomb’un bahsettiği Küba’daki o dağın tepesine bir cami yakışır. Yeter ki izin versinler, olur desinler. İSLAM, KÖLELEŞTİRMENİN ARACI OLMADI İslam Dini sömürgenin, köleleştirmenin aracı olmadı. Diğer tüm inançları da teminat altında tutmuştur Müslümanlar. Kılıç zoruyla, silah zoruyla Müslümanlaştırmak yoktur. İslam en çok da mazlumların, yolda kalmışların dinidir. İslam hiçbir zaman sömürmenin aracı olmamış. Latin Amerika ülkelerindeki kardeşlerin yaşadıkları dertleri biliyoruz. Azınlık olmalarına rağmen, inanıyorsanız o halde üstünsünüz. Yüzyıllar boyunca nasıl ayakta kaldıklarını da biliyoruz. Yardımlaşarak, paylaşarak kardeşlik hukuku içinde her yerde varlığımızı sürdürmeye İslam’ı yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Ben tarihini bize yüklediği mirasın ve omzumuzda taşıdığımız sorumluluğun farkındayız. Yüzyıllar önce 1 Dünya Savaşı’ında çok sayıda ülkeye karşı kahramanca mücadele etti. Yeni Türkiye Cumhuriyet’ini kurduk, tehditlere karşı boyun eğmedik. Hamdolsun şu an Türkiye içerideki ve dışarıdaki tehlikeleri bertaraf etti. Tarih sayesinde yeni şükürler olsun yerini almaya başladı. Dünyanın her karışında savunduğumuz barışla birlikte bu yeryüzünde biz de varız diyoruz. Türkiye’nin hiçbir ülkenin sınırları ve içerisinde gözü yoktur, emeli yoktur. BARIŞIN EGEMEN OLMASINI İSTİYORUZ Sadece barışın egemen olmasını istiyoruz. TİKA gibi, Kızılay gibi, AFAD gibi, TRT, Anadolu Ajansı gibi kuruluşlarımızla mazlumlara, kardeşlerimize ulaşmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele Diyanet İşleri Başkanlığımız çok ayrı bir yerde duruyor. İslam dininin en iyi şekilde anlaşılması için, ülkemizi en iyi şekilde tanıtmak için çok faydalı çalışmalar yapıyor Diyanet İşleri Başkanlığımız… Bizler bu çalışmaları en güçlü şekilde destekleyeceğiz. Latin Amerika ülkelerinin tüm taleplerini karşılamak için var gücümüzle çalışacağız. İslam’ı en iyi şekilde anlatmak için sizlerin hizmetkarı olacaklardır. DİYANET, NİFAK TOHUMLARINI YOK EDECEK Diyanet İşleri Başkanlığımız nifak tohumlarını yok edecek, İslam’ı en iyi şekilde anlatacak birikimli bir yapıdır. Tüm liderlerin, tüm Müslüman toplulukların Diyanet İşlerimizle irtibat halinde olmaları en büyük dileğimizdir, arzumuzdur. İstanbul’da bulunduğunuz süre içerisinde Müslüman kardeşlerimizin acısını daha yakından hissettiğinize inanıyorum. Müslüman gönüller arasında fiziki uzaklıklar yoktur. MÜSLÜMAN ZENGİNLER ZEKATLARINI TAM HAKKIYLA VERİYOR MU? Ortadoğu’da Müslüman kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödüyorlar. Karşımızda duran acı manzaranın çok sebebi var. Öz eleştiri yapmak zorundayız. Mevcut manzarada gayrimüslümlerin payı olduğu muhakkaktır ama tek sebep gayrimüslimler değildir. Müslümanların ezilmişliğini, yoksulluğunu İslam’ın kendisine bağlayanlar çok büyük saygısızlık içerisindedirler. Acaba şu anda İslam dünyasında Müslüman zenginler zekatlarını tam hakkıyla veriyorlar mı? Petrolün hakkı tam hakkıyla veriliyor mu? Bunu masaya yatırdığımızda kimse buna “Evet veriliyor” diyemez Sadece bu veriliyor olsa Müslümanlığın yoksulluğunu konuşuyor gibi bir durum olmazdı CİDDİ PARALAR GİDİYOR Silahlara gidiyor mu denildiğinde silahlara gidiyor. Oralara ciddi paralar gidiyor. Kardeşinin kanını kendisine helal görüyor. Müslüman’a Müslüman kardeşinin canı, kanı, malı ve ırzı haramdır hükmünü nereye koyacağız ''internethaber''

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.