Erdoğan: 'Önümüzdeki hafta teklifimizi Meclis'e sunacağız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Başörtüsü için anayasa teklifi) 'Önümüzdeki hafta teklifimizi Meclis'e sunacağız'
Erzurum Güncel- Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Yüzyılı programında konuştu. Erdoğan, ''Önümüzdeki hafta teklifimizi Meclis'e sunacağız. Başı açık veya örtülü herkesin hakkı güvencede olacak. Ülkemizin gündeminde böyle bir şey yoktu. Ama maalesef birileri bunu ülkemizin gündemine soktular. Madem soktunuz, öyleyse biz de adımımızı atıyoruz'' dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:
Cumhuriyetimizin birinci asrının son yılına hazırlandığımız şu günde Türkiye Yüzyılı'nın ahdi için bir araya geldik. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da milli hafızamıza kazıyacağız.
Osmanlı devletiyle birlikte milletimizi tarihe gömmek isteyenler bu defa doğrudan karşımıza çıkmadılar. Bunun yerine en elverişli gördükleri aracı kullanarak Anadolu'yu işgal ettiler. Milletimiz, yurdunu alçaklara uğratma sakın diyerek son bir silkinişle milli mücadeleyi başlattı ve zafere ulaştırdı. Anadolu'daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilanıyla kendi içinde pek çok merhale ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık.
Cumhuriyetimiz maalesef bir asrın önemli kısmında kendi içinde barışık yaşayamadı. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Dün vardı, bugün de var. Ülkemiz milli iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine, vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde altın kıymetinde yıllarını heba etti.
Şehit Başbakan Menderes'in, "Yeter, söz milletin" diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı. Rahmetli Özal'ın "Devlet, millet içindir" diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gitti. Aynı şekilde rahmetli Demirel'in, rahmetli Ecevit'in, rahmetli Erbakan'ın, rahmetli Türkeş'in ülke için başlattığı girişimler hep darbe ve vesayet duvarına çarptı.
Milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002 Kasım'ında böyle bir Türkiye mirası aldık. Elbette Cumhuriyetimizin ilk 80 yılında başlatılan, bir kısmı neticeye ulaşan güzel işler vardı. Ama ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesiyle bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Biz işte bu anlayışla Türkiye'yi 20 yıl boyunca hep "Durmak yok, yola devam" diyerek büyüttük. Geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik.
Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi yeri geldiğinde bize canı pahasına sahip çıkan milletimizin desteğiyle, ülkemizin asırlık kayıplarını 20 yılda telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdik. Sanılmasın ki bu 20 yıl dikensiz gül bahçesi misali sadece çalışmakla geçti. Yurt içinde ve yurt dışında emperyalistlerin, vesayetçilerin ve darbecilerin ne kadar aparatı varsa hepsi de üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar. Yeri geldi tuzaklar kurdular. Yeri geldi bürokratik oligarşiyi, yeri geldi terör örgütlerini harekete geçirdiler. Partimizi kapatmaya kalktılar. Bunlarla kalmayıp doğrudan silaha da sarıldılar. Biz hiçbir zaman şikayet etmedik, hep mücadele ettik. Demokrasi ve kalkınma adımlarımıza çelme takındığımızda çözümü sadece milletin sinesinde aradık. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımını her türlü siyasi, sosyal sınıflamaların ötesine geçen ortak akılla, iradeyle, vicdanla gerçekleştirdik. Geçmişte ayrıştırılmaya çalışılan kim varsa Türkiye'nin ilk yüzyılının son 20 yılına sığdırdığımız bu büyük devrime katkı vermiştir. İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürdün, mezhebinden ötürü baskı gören Alevinin, kısaca bu ülkede herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik.
Sadece Ayasofya'ya cami olarak açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir büyük meydan okumadır. Kendisini hangi ideoloji, inanç ve köken kavramıyla ifade ederse etsin bu tarihi dönemde hakkın, hakikatin, doğrunun yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum.
Ne diyor gönül sultanı: Aşk ile yürüyen sırtında dünyayı taşır, aşksız yürüyen beden diye ceset taşır. Milli iradeyi güçlendirerek vesayeti adım adım gerilettik. Demokrasiyi güçlendirerek, darbelere zemin hazırlayan şartları birer birer ortadan kaldırdık. Takip eden değil, takip edilen bir ülke haline geldik. Bugün Türkiye Yüzyılı için milletimizin karşısına böyle bir müktesebatla, karneyle çıkıyoruz. Rabbimize her gün, her an bize böyle bir milletin mensubu olma şerefini bahşettiği için dua ediyorum.
BAŞÖRTÜSÜ İÇİN ANAYASA TEKLİFİ
Önümüzdeki hafta teklifimizi Meclis'e sunacağız. Başı açık veya örtülü herkesin hakkı güvencede olacak. Ülkemizin gündeminde böyle bir şey yoktu. Ama maalesef birileri bunu ülkemizin gündemine soktular. Madem soktunuz, öyleyse biz de adımımızı atıyoruz.
Aile kurumumuzu sapkın akımların tehdidinden koruyacak bir Anayasa değişikliği teklifi hazırladık. Terör, şiddet ve nefret suçları gibi istisnalar dışında 85 milyonun her birinin birinci sınıf vatandaşlığını güçlendirmenin sözü için bir araya geldik. Yıllarca ülkemizi kutuplaştıran, insanımızın kardeşliğinin ürünü olan muhabbet iklimine zarar veren tüm tartışmaları bir kenara bırakmanın ahdi için bir araya geldik. Cumhuriyetimize adını veren cumhuru yani halkımızın siyasetin de yönetimin de ekonominin de asli unsuru olduğunun kavli için bir araya geldik. İnsanımıza hakkı olan tüm imkanları oluşturmayı teyit için bir araya geldik.
"YENİ ANAYASA İLK HEDEFİMİZ"
Ülkemizi darbe Anayasası ayıbından kurtaracak yeni, sivil, özgürlükçü bir Anayasa kavuşturma girişimlerimiz hayata geçemedi. 12 Eylül Anayasası'nın raf ömrü çoktan doldu. Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir Anayasayı ülkemize kazandırmak vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir.
Terör, şiddet ve nefret suçları gibi istisnalar dışında 85 milyonun her birinin birinci sınıf vatandaşlığını güçlendirmenin sözü için bir araya geldik. Yıllarca ülkemizi kutuplaştıran, insanımızın kardeşliğinin ürünü olan muhabbet iklimine zarar veren tüm tartışmaları bir kenara bırakmanın ahdi için bir araya geldik. Cumhuriyetimize adını veren cumhuru yani halkımızın siyasetin de yönetimin de ekonominin de asli unsuru olduğunun kavli için bir araya geldik. İnsanımıza hakkı olan tüm imkanları oluşturmayı teyit için bir araya geldik.
Bugün burada ilhamını ecdadın bin yıllık şanlı mazisinden, cesaretini 40 yıllık birikiminden alan Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini paylaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 99 yılını 2023'te 100'e tamamlarken bütün dikkatimizi, enerjimizi Türkiye Yüzyılı'na hasledeceğimizi herkesle paylaşıyoruz.
Hayırlısı olsun, hayırlı olsun diyorum. Daha nice hayırlı adımlara vesile olsun. Dünyanın siyasi ve ekonomik krizlerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde Türkiye Yüzyılı gibi bir programla sizlerin huzuruna çıkmak kolay değil.
Öyle riskli bir dönemdeyiz ki bundan sonra atacağımız adımlarla ya bu ligin ön sıralarındaki yerimizi alacağız ya da tekrar geriye düşme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Ömründe tuğla üstüne tuğla koymamış, bir gönül tamir etmemiş, herhangi bir esere imza atmamış olanların rahatlığı sizleri yanıltmasın.
Eğer ülke ve millet olarak eser üstüne eser koyarak yolumuza devam etmezsek bir süre sonra yerimizde yeller esmesi kaçınılmazdır. Türkiye Yüzyılı, kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini kutuplaştırma yerine bütünleştirmeyi hedeflemektedir.
Sadece kendilerine hak gördükleri kamu hizmetlerine talip olan insanımızı küçümsüyorlardı. Biz hiçbir zaman ayrım yapmaksızın milletimizin tüm fertleriyle bu zihniyetin dışlamasından kurtaracak adımları attık. Eğitimde yükseköğretim dahil yıllık bütçeyi 304 milyon liranın üzerine çıkardık. Derslik sayılarını arşa çıkardık. Öğretmen sayısını artırdık. Ders kitaplarını öğrencilerimize ücretsiz olarak dağıttık. Üniversite sayısını ve akademik personel sayısını çoğalttık. Sağlıkta hastane yatak sayımızı 264 bine çıkardık. 20 şehir hastanemizi tamamlayıp hizmete sunduk. 13 şehir hastanemizin inşasına da devam ediyoruz. Sağlık personeli sayısını 1 milyon 350 bine çıkardık.
Toplam spor tesisi sayımızı 4 bin 290'a çıkardık. Toplam yurt kapasitesi sayımızı 182 binden 850 bine ulaştırdık. Yükseköğrenim burs miktarını 45 liradan 850 liraya çıkardık. Yurtlarımızdaki öğrencilerimize 800 lira yardım yapıyoruz. Aile ve Sosyal yardımlarda 540 milyar lira kaynak aktardık. Yaşlılarımıza her türlü destek sağlıyoruz. Şehit yakını ve gazilerimize hayatın her alanında sahip çıkıyoruz. Kadına karşı şiddetin önlemlemesi konusunda çok önemli mesafe katettik.
Çalışma hayatında asgari ücreti 5 bin 500 liraya, toplam istihdamı 31 milyonun üzerine çıkarttık. Adalette, FETÖ'ye yönelik yaptığımız büyük temizliğe rağmen kürsülerde büyük istihdam artırdık.
İçişlerinde, güvenlik güçlerimizde personel sayımızı artırdık. Her türlü suçluya karşı mücadeleyi artırdık. Afet yönetiminden eğitim ve yardım faaliyetlerine kadar sivil toplum kuruluşlarımızın sayısını 122 bine çıkararak etkinliklerini artırdık. Düzensiz göçle mücadele için 30 geri gönderme merkezi kurduk. Suriye'de oluşturduğumuz güvenli bölgelere 530 bin kişinin geri dönüşünü sağladık. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attık.
Ulaştırmada bölünmüş yol mesafesini artırdık. Karayolu tünel sayımızı, köprü ve viyadük uzunluğunu artırdık. Hızlı tren ve yeni demiryolu ağlarını ekledik. Havayollarında havalimanı sayısını artırdık. Fiber internet altyapımızı da istediğimiz seviyeye getireceğiz. 3 milyon konutun dönüşümünü sağladık. Ayrıca 45 ilimizde 80 tarihi kent merkezimi yeniliyoruz. 500 bin sosyal konut 1 milyon konut amaçlı arsa projeyi hayata geçirdik.
81 şehrimize 81 milyon metrekare millet bahçesi hedefi yolunda ilerliyoruz. Çiftçilerimize verdiğimiz tarımsal destek 500 milyar liraya ulaştı. Baraj sayıları, hidroelektrik santral sayısı ve içme suyu tesisi sayımızı artırdık.
Dünyada orman varlığını artıran ender ülkelerden biriyiz. Hayvan varlığımızı ihtiyacımızı karşılayacak seviyeye getirdik. Hazine ve maliyede milli varlığımızı 1 trilyon dolar sınırına kadar getirdik. Satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 11 Avrupa'nın 4. büyük ekonomisi konumuna geldik. İnşallah enflasyonu kontrol altına alarak ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Dış ticaret hacmimizi de 500 milyar dolara ulaştırdık. Esnaf ve sanatkarlarımızı tüm imkanlarla destekledik. Dış işlerimizde temsilcilik sayımızı artırdık. Ülkemizi söz sahibi konuma getirdik. Savunma Sanayii'nde birçok ürün ihraç edebilen ülke durumuna geldik.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.