Erdoğan: 'Seçilmişler bal gibi de alınır'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 belediyeye kayyum atanmasına değinerek, "Bazıları ‘seçilmiş nasıl alınır’ diyor. Bal gibi de alınır. Seçilmiş olmak size sınırsız devlet, millet aleyhinde tasarruf yetkisi vermez" dedi.
Erzurum Güncel- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “79 milyon bir bayrak altında” isimli bayramlaşma programına katıldı. Programda konuşan Erdoğan, salondakilerin “idam” talepleri üzerine, “Bununla ilgili ne dedim. Millet idam talebinde bulunuyor. Dolayısıyla parlamento bunu gündemine alır değerlendirir. Parlamento bununla ilgili kararı verdiği anda kimsenin buna karşı çıkma yetkisi yoktur. Bazı Avrupalı liderler diyorlar ki ‘siz idamı savunuyorsunuz’. Bakın siz bizim yaşadıklarımızı yaşamadınız. Demokrasi milletin iradesidir. Eğer millet istiyor, parlamento bu kararı veriyorsa siz buna karşı çıkamazsınız. Bunun kararını verecek olan AB değildir, bunun kararını verecek olan Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu'dur, milletidir. Bugün dünyanın büyük bir çoğunluğunda bu var mı, var. Sadece kara Avrupası dünyadaki bazı ülkeleri kendisine örnek göstererek bunu konuşuyor. Millet bir şeye karar verdiyse ve onun vekilleri bu istikamette bir karar almışsa bu karara sadece uyulur” ifadelerini kullandı.
“15 Temmuz oynanan oyunun nihayeti değil aşaması”
Türk milletinin yakın tarihteki en önemli imtihanının 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Milletimiz bu imtihandan alnının akı ile çıkmıştır. Milletimiz bu ihanet çetesi karşısında vazifesini 241 şehit ve 2 bin 194 gazi ile, aynı hissiyatla sokakları dolduran milyonlarca insanı ile o gece yerine getirmiştir. Son G-20 Zirvesi'nde bunları dünya liderleri ile konuştum. Hepsi de bir taraftan takdir ediyor, bir diğer taraftan da geliyor idamı konuşuyorlar. İdamı konuşan daha çok AB üyesi ülkeler. 15 Temmuz’da ortaya konan tarihi direniş, tüm dünyanın hayranlığını kazanmıştır. Artık sıra bizdedir. Bugüne kadar girdiğimiz her mücadelede o mücadelelerin birer ibranamesi olan her seçimde desteğini yanımızda gördüğümüz milletimize zaten çok borcumuz var. Bu borçlara şimdi can borcu başta olmak üzer daha ağır borçlar yüklendi. Darbe girişiminde yer alan tabii FETö terör örgütü mensupları. Fakat biliyoruz ki oyun büyük. 15 Temmuz bu oyunun nihayeti değil aşamasıdır. Irak’ı karıştırdılar mı, karıştırdılar, Suriye, Afganistan, Mısır, Tunus, ayın şekilde Libya. Hepsini karıştırıyorlar. Oynanan oyun İslam dünyasında, Müslüman ülkelerde. Milletimiz bizden bu oyunu kökünden bozmamızı istiyor. Bunun için öncelikle FETö denen bu terör örgütünü tüm unsurları ile bir daha milletimize ihanet edemeyecek hale getirmeliyiz. Şu ana kadar önemli mesafe kat ettik ama henüz kat etmemiz gereken çok mesafe var” diye konuştu.
“Bazıları ‘seçilmiş görevden nasıl alınır’ diyor, bal gibi de alınır”
Bölücü terör örgütü ile FETö’nün birbirinden farklı olmadığını söyleyen Erdoğan, “FETö’nün 17-25 ihanetinin devamı, PKK’nın güneydoğu çukur eylemleri aynıdır. Bunların devamı 15 Temmuz’dur. Bazı belediyeler çukur eylemlerinde çok aktif görev üstlendiler. Belediye imkanlarını terör örgütünün emrine veren başkanlar, kamu görevinden ziyade örgütün uşaklığını yapmışlardır. Devlet kimseye kendi aleyhinde faaliyet göstermesi için imkan sağlamak zorunda değildir. Adalet sistemi bu sapmaları tespit edip gereğini yapmakla mükelleftir. Şimdi 28 belediye başkanı görevden alınmıştır. Bazılar ‘seçilmiş nasıl alınır’ diyor. Bal gibi de alınır. Seçilmiş olmak size sınırsız devlet millet aleyhinde tasarruf yetkisi vermez. çalışma alanın neyse bu alanda çalışacaksın. Devletin paralarıyla sana teslim etmiş olduğu o iş makinalarını kalkıp da atık su kanalı, içme suyu kanalı için değil terör estirmek için kazarsan, yargı gelir sana bununla ilgili hesabını sorar. Şu anda yapılan bu” şeklinde konuştu.
“Aynı iradenin büyükşehir belediyelerinde ortaya konmasının önünde engel yoktur”
Görevden almaların devam edebileceğinin sinyallerini de veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
“Ama bitmedi devamı var. Niye çünkü bunlar rahat durmuyor. Belediyelerin kamyonları ile bütün greyderleri ile bunlar TNT taşıdılar. Bütünü bombalama sistemlerinde kullanmak üzere tüpler taşıdılar. Düşünebiliyor musunuz bir belediyenin makam aracı eylemde kullanılır mı’ Bunlar kullandılar. Şimdi bunun bedelini ödüyorlar ve ödemeye devam edecekler. Bu konuda geç bile kalındı. Aslında çok daha öncesinden gerekli bazı adımlar atılmadı değil. Hükümetimiz 24’ü PKK, 4’ü FETö bağlantılı 28 belediye başkanı yerine atama yaptı. Bunlar içinde farklı parti de var. Kim olursa olsun ödemek zorunda. Tamamen hukuk kuralları içinde cereyan eden süreçlerin, halkların menfaatine olduğu konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Buraları gezen bir kardeşiniz olarak bunların halkına yaptıkları zulmü yakından biliyoruz. Her taraf leş, rezalet. Bunlar belediyecilik yapmadılar, sadece terör estirdiler. Lağım akıyor, içme suyu yok, hizmet yok. Vatandaşı bunlardan mahrum yaşamaya mahkum ettiler. örgütleri payandalık yapan bu kişiler zaten gerçek anlamda belediye başkanı değildir. Seçimle işbaşına gelmiş olmak hiç kimseye elindeki imkanları terör örgütlerine peşkeş çekme hakkı vermez. Aynı iradenin hem PKK, hem FETö için özellikle büyükşehir belediyelerinde ortaya konmasının önünde hiçbir engel yoktur. Milletimiz ya devlet başa, ya kuzgun leşe noktasına getirmeden bu adımların atılması şarttır.”
“Mesele artık Suriye meselesi olmaktan çıkmış, kendi beka meselemize dönüşmüştür”
Konuşmasında Avrupa ülkelerini de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sabah akşam terörden şikayet ettikleri halde, bölgede terör örgütlerinin açıkça arkasında duran ülkelerin riyakarlığından bıktık usandık. Suriye’de terör örgütleri ve rejimi destekleyen her ülke akan kana ortaktır. Türkiye krizin ilk gününden beri insani boyutta üzerine düşeni yaptı. Geldiğimiz noktada konu artık Suriye meselesi olmaktan çıkmış, Irak meselesi olmaktan çıkmış kendi beka meselemiz haline dönüşmüştür. Terör örgütleri karşısında ilkeli tavrımızdan taviz vermeden sahada daha etkin olma kararı aldık. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusundaki tutumuz açıktır. Biz 3 şey söyledik. Burada eğit donat anlayışı ile Suriye insanını eğitelim. Uçuşa yasak bölge ilan edelim. Bu konuda ikili görüşmelerde olumlu ifadeler kullandıkları halde sırtımızı döndüğümüzde bunları unuttular. Bunu yapmaya mecburuz çünkü biz de tehdit altındayız. Bunu Kilis’te, Antep’te yaptılar. Artık daha sabredecek halimiz yoktu. Onun için Cerablus oldu. Şimdi Azez ve Cerablus buluşmuş vaziyette. Bu başarıldı. Şu an ateşkesteyiz. Temenni ederiz 2-3 köyde sıkıntılar var, o da aşıldığı andan itibaren 48 saat aşılırsa buna bir hafta ilave edilecek. O da başarılı devam ederse inşallah bu ateşkes daimi hale gelmiş olur” dedi.
"Benzer bir çalışmaya Irak'ta ihtiyaç var"
Türkiye’nin Suriye’de farklı niyetler peşinde koşan bir ülke olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de toprak diye bir meselemiz yoktur, Suriye Suriyelilerindir. Ama istiyoruz ki orada birileri de toprak hesabı yapmasın. Bugün yaptığımız işin adı yıllardır müttefik ülkelere teklif ettiğimiz, herkesin makul bulduğu bu projenin hayata geçirilmesidir. Bu operasyondan sadece terör örgütleri şikayetçidir. Demek ki doğru yoldayız. Benzer bir çalışmaya Irak’ta ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Musul meselesinin çözümü, Türkiye’nin sağduyulu perspektifine, önerisi kulak verilmekten geçiyor. Umarız Irak merkezi yönetimi bu gerçeği görür” diye konuştu.
"Onlar kaçacak biz kovalayacağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fethullahçı Terör örgütü’nün (FETö) amaçlarına ulaşamadığını belirterek, “Hesap büyük ama hesap farklı yerden döndü. Şimdi savruldular ve kaçıyorlar, onlar kaçacak biz kovalayacağız” dedi.
Bayramlaşma programına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve çok sayıda partili katıldı.
Konuşmasında tüm İslam aleminin Kurban Bayramı’nı kutlayan Erdoğan, “Hayat ne kadar meşakkatli, ne kadar sıkıntılı, ne kadar acılarla dolu olursa olsun bayramlar kışa aldırmadan açan kardelen çiçekleri gibi bizim için güzellik ve ümit sembolüdür. Ramazan ve Kurban bayramı arasında yaşadığımız hadiseler bile tek başına bu gerçeği bize göstermiştir. Kayıplarımızdan dolayı yüreğimiz yaralı olarak giriyoruz. 15 Temmuz’da ve terörle mücadelede verdiğimiz kayıplar başta olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. En son bayramın 1. günü Van’da meydana gelen hadiseyi hep birlikte takip ettik. 53 yaralımız var. Hepsine şifa diliyorum. Van’daki bu hadisede hamdolsun şu an itibariyle yaralılarımız tamamına yakını hastanelerden çıkmış durumda” diye konuştu.
“Bu kadro en modern makinelere direnebilecek yüreğe sahip olduğunu göstermiştir”
Salonu dolduran partililere seslenen Erdoğan, “Sevinçleri olduğu kadar kederleri de birlikte paylaştık. Zorluklara birlikte göğüs gerdik. Hiç bitmeyecek gibi gelen kara gecelerde birbirimize kılavuzluk ettik. üzerimize ateş gibi çöken yakıcı günlerde birbirimizin gölgesine sığındık. 2001 yılında çıktığımız Ak Parti yolculuğunda yine hep birlikteydik. Şayet temeli iman ve ahde vefa olan bu kenetlenme olmasaydı ne 2007’deki vesayet savaşında, ne Gezi ve 17-25 Aralık operasyonlarında, ne PKK, DAEŞ üzerinden yürütülen terör kılıfı uluslararası operasyonlarda, ne de 15 Temmuz darbe teşebbüsünde milletimizi kurtarma imkanımız olmazdı. Hamdolsun bu kadro milletimizle birlik olduğunda sadece siyasi projelere, bürokratik saldırılara değil, en modern savaş makinelerine direnebilecek yüreğe, bileğe, dirayete sahip olduğunu göstermiştir” şeklinde konuştu.
“Milletin çoğu kez görünmeyen, fakat varlığını hissettiğiniz gücü rakipsizdir”
Arif Nihat Asya’nın “Delikanlım, işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan” dizelerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bütün mesele budur. 15 Temmuz gecesinde millet yürüdü. F 16’lar kar etti mi, etmedi. Helikopterler kar etti mi, etmedi. Bu millet o gece o imanın azametini, imandan binasip olanlara gösterdi. Bu millet yüce millettir ve bunu ispat etti. Rabbim de lütfetti. Netice hamdolsun zaferle sonuçlandı. Eğer milletle aranızda siz yürüdüğünüzde 79 milyonu arkadan yürütecek bir ilişki varsa hiç korkmayın. Karşınıza 367 garabeti de çıkartsalar, siyasi ve bürokratik tuzaklar da kursalar, terörle tankla topla üzerinize gelseler hiç fark etmez. Gençler sizin biriniz onlara bin, onların bini size bir gözükür. Rabbim diyor ‘biz nice az toplulukları büyük yığınlara galip kıldık’ Bunun yeni tecellisin 15 Temmuz’da gördük. Milletin çoğu kez görünmeyen, fakat varlığını hissettiğiniz gücü rakipsizdir. Bu gücün altında iman vardır, birlik vardır, beraberlik vardık, kardeşlik vardır” ifadelerini kullandı.
“Van’da bin kilo bombayı patlatan alçakları er veya geç döktükleri kanda boğacağız”
15 Temmuz gecesinde Boğaz Köprüsü’nde şehit olan çetin Can’ın hikayesini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “çetin kardeşimiz orada şehit oluyor. Hanımı beraber geldiği o 15 Temmuz şehitler köprüsünden yalnız dönüyor. O şimdi yalnız değil yine beraberler. Ama çetin kardeşimiz ebedi alemde ruhen yine eşiyle beraber, fakat bu vaka bize bir şey gösteriyor. Bunlar bize örnekler. Yani siz de hazır olun. Dikkat ederseniz biz nokta koymadık, virgül koyduk. Niye. Biz onlarla beraber kalkmaya mecburuz, beraber yaşamaya mecburuz. Biz kendi aramızda iki elin parmaklarının kenetlendiğindeki gibi bir olacağız ki milletimizi de bu çekirdeğin etrafından bütünleştirelim. Hep tek millet diyorum. 79 milyon tek millet. Kardeşlerim bunu sağlayacağız. Şu mübarek bayramın 1. gününde Van’da bin kilo bombayı patlatan alçakları er veya geç döktükleri kanda boğacağız. Bu mübarek bayramlarımızı bu millete zehir etmeye kimsenin hakkı yok. Bu şehitler boşuna şehit olmadılar. Bu alçaklar bunu hesabını verecekler. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.
"Onlar kaçacak biz kovalayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında FETö operasyonlarına da değinerek, “Pensilvanya mı kaçar nereye kaçarsa kaçsın, sonun kadar inlerine girdik giriyoruz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Bak beyefendi kendisi kainatın imamıymış. 170 ülkede faaliyetleri varmış. Hesap başka. Kıtalarda imamlar var. Türkiye’de Türkiye’nin imamı var. Şehirlerin, ilçelerin imamı var. Devlet kurumlarının imamı var. Hesap büyük ama hesap farklı yerden döndü. Şimdi savruldular ve kaçıyorlar, onlar kaçacak biz kovalayacağız” dedi.
Murat Horoz
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.