Erzurum Güncel- Diyanet'e makam aracı tahsisinin gerçekleştiğini ifade eden Erdoğan, Başkan Görmez için bu kez de Başbakan'dan uçak tahsisi isteyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV'de canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in makam otomobiline ilişkin tartışmaların sorulması üzerine, bugün 320-330 bin liralık bir Mercedes'in lüks olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini sorarak, söz konusu aracın Türkiye'nin Diyanet İşleri Başkanlığı makamı tarafından kullanıldığına dikkati çekti. GENEL BAŞKANLARIN ALTINDA MERCEDES YA DA AUDİ VAR Bugün genel başkanların hemen hemen hepsinin altında ya Mercedes ya da Audi'nin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, aynı şekilde şu anda bakanların da hepsinin altında bunlardan olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı makamının sıradan bir makam olmadığını ifade eden Erdoğan, söz konusu aracın teslim edilecek olmasından daha önce bilgisi olması halinde iade edilmemesini söyleyeceğini anlattı. Türkiye'nin yüzde 99'unun Müslüman olduğunu anımsatan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı makamının da tüm Müslümanların itibar makamı olduğunu ifade etti. GÖRMEZ SADECE TÜRKİYE'NİN DİNİ LİDERİ DEĞİLDİR "Böyle bir itibar makamına, bu saygısızlığı yapmak, bu hakareti yapmak, bir defa yenilir yutulur bir şey değil" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Mehmet Görmez Bey sadece Türkiye'nin dini lideri değildir. Adeta, İslam dünyası içerisinde bu coğrafyanın saygın bir dini lideridir. Olaya buradan bakmak lazım. Ama bunların dinle diyanetle alakası olmadığı için, böyle yaklaşıyorlar. O zaman bana düşen neydi? Ben de dedim ki 'Şu anda Cumhurbaşkanlığı demirbaşında olan, envanterinde olan zırhlı Mercedeslerden bir tanesini tahsis edeceğim. Bunu lütfen kabul edin' dedim ve Diyanet İşleri Başkanımıza biz envanterimizdeki zırhlı Mercedeslerden bir tanesini tahsis ettik. Verildi. Şu anda gönlüm hoştur. Çünkü o makam buna layık da onun için." VATİKAN'A NİYE BAKMAZLAR Eleştirenlerin, Hristiyan dünyasına niçin bakmadığını soran Erdoğan, şunları söyledi: "Vatikan'a niye bakmazlar. Vatikan'da dini liderin, özel uçağı var, özel araçları var, zırhlı araçları var. Niye bunları görmüyorsunuz? Niye bunları düşünmüyorsunuz? Biz sıradan bir ülke miyiz? Vatikan'da yapı bu olacak, bizim dini liderimiz tarifeli uçakla seyahat edecek. Bunlar için çok da önemli değil ama bizim için önemli. Ben geçenlerde onu da söyledim, Ahmet Bey'le (Başbakan Ahmet Davutoğlu) onu da konuşacağım. 'Diyanet İşleri Başkanımızın yurt dışı seyahatlerinde şu anda havuzda olan uçaklarımızdan kullanmak suretiyle gitsin. Niçin tarifeli uçakla gitsin.' Oralarda zamana oynuyorsunuz. Bunları görmemiz lazım. İnanın bu lafları atanların, bu saygısızlıkları yapanların, bırakın kendilerinin altında, çocuklarının altında lüks yarış otomobilleri var. Kendilerinin kullandıkları zaten fevkalade." BAŞKANLIK SİSTEMİ Biz hala öyle olmaz böyle olur diyoruz. Türkiye'nin böyle bir sisteme geçmesinden bu kadara rahatsız olanların gerekçesi ne? Denetim diyorlar burada yok mu? Ciddi manada denetlenir ve başkan adım atamaz. Benim arzum, gayretim hep buna yöneliktir ve sürpriz olayı da oyda olacak bir patlama ve bu konuda da bu iş kendini verecek bir siyasi kadro böyle bir adımı atmaya karar verirse Türkiye bundan çok kazanacaktır. Bu değişim ve dönüşümü yapacak siyasi kadroda tarih boyunca unutulmayacaktır. MİT İZLEME KOMİTESİ İŞİNİ YAPIYOR Bu iş zaten şu anda da yapılıyor. 'Bizim, izleme komitesi yok' diye bir şey yok. Şu anda izleme komitemiz var zaten. MİT ne işe yarar. MİT şu anda onu yapıyor zaten. Bunun yanında bütün bilgileri MİT kiminle paylaşıyor? Benimle paylaşıyor, Başbakan'la paylaşıyor, emniyet teşkilatıyla paylaşıyor, hepsiyle paylaşıyor. Bunu böyle yürütüyoruz "İNLERİNE GİRECEĞİZ DEMİŞTİK GİRDİK" Yargıda olan bir süreç ama hassasiyet devam ediyor. Sadece KPSS değil tüm sınavlarda böyle bir olayın olduğu belirtiliyor. Olayın kimlerden nasıl hangi süre içerisinde elde edildiği önemli. Bakıyorsunuz bir aileden karı koca aynı puanı alabiliyor. Yargı sürecinde ve çok ciddi biçimde ele alınıyor. "İnlerine gireceğimizi" söylemiştik ve bunu büyük ölçüde başarmış durumdayız. Bazıları yurtdışına kaçıyor, bölge imamları var bunların arasında. Hepsi kaçıyor ama nereye kadar kaçacaksınız? Ortada bir gerçek var: Bunlar insanımızın geleceğini çaldılar ve bunu acımasızca yaptılar. Biz bu süreçte bunu ne kadar minimize edebilirsek o kadar insanımızın karı var diye düşünüyoruz. Her an herşey olabilir. Yargının emniyetin takibi var. Çıkacak sonuçlar milletimizi ferahlatacaktır. Yeter ki hukuktan taviz vermeyelim. "CEMAAT TERÖR ÖRGÜTÜYLE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR" Şu anda yaptıkları açıklamalar ve meydanlarda takındıkları tavırlar gösteriyor ki hükümetle çok ciddi bir celalleşme içerisindeler. Bunu açık ve net biçimde görüyoruz. Onlar bunu yaptıkça eyvallah edecek değiliz. Terör örgütüyle münasebetleri var Ermeni lobileriyle ilişkileri var. Bunları belgelendirilen şeyler. Oyların istikamitini de belirlemiş durumdalar. "ABİLER VE İMAMLARA SORUYORLAR" Bir abiler var bir de imamlar var. Önce imam geliyor sonra da abiler. Bir olay olduğu zaman daire başkanına sorayım demiyor gidip imama soruyor abilere soruyor. Eğere oradaki teşkilatlanmayı da oa göre yapıyorsa sorun yok zaten. Şimdi bunların çoğunluğunun dağıtıldığı söylenebilir. "TSK'DA CEMAATCİLER VAR" TSK'da yoktur tezine inanmıyorum. Bunların sızmadığı kurum yoktur. TSK'ya da sızmıştır. Bu rakamları verenler neye göre veriyor bilmiyorum. Yok sözünü inandırıcı bulmuyorum; ancak sayı ne kadardır bilmiyorum." internethaber