Erdoğan'ın talimatıyla...
ABD’de Türkler’in en yoğun olarak yaşadığı New York’taki tarihi Türkevi binasının yıkılıp yeniden inşasına başlanması için gerekli yapım sözleşmesi geçtiğimiz günlerde imzalandı.
Erzurum Güncel- Yaklaşık dört yıl önce başlatılan proje nedeniyle on katlı binada bulunan Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği’yle New York Konsolosluğu yine aynı bölgede iki ayrı binada kiralanan katlarda hizmet veriyor. Türk temsilciliklerinin milyonlarca dolarlık astronomik kira bedelleri karşılığında iki ayrı binaya taşınması inşaat izni alınmadan eleştirilere neden olmuştu. Sözleşmenin imzalanmasının ardından binanın yıkılıp yeniden inşasının önünde engel kalmadı.
Dışişleri Bakanlığı yeni ‘Türkevi’ binasının 2021 yılında hizmete gireceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, “Yeni Türkevi Binası yapım sözleşmesi New York’ta imzalanmıştır. New York şehrinin en mutena bölgesinde yer alan BM Genel Merkezi’nin hemen karşısındaki mevcut Türkevi binasının yıkılarak yerine 35 katlı bir gökdelen inşa edilmesi projesinin 2021 yılında tamamlanması öngörülmektedir. Yeni Türkevi Binasında BM Daimi Temsilciliğimiz ve New York Başkonsolosluğumuz hizmet ofislerinin yanı sıra, konferans, sergi salonları ve oditoryum yer alacaktır” denildi.
New York’ta yapılacak ‘Türkevi’nin projesini tasarlayan ekibin başındaki mimar Jonathan Stark, Mart 2016’da Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada projeyle ilgili son aşamaya gelindiğini, eski ‘Türkevi’ binasının yıkımına yaz aylarında başlanacağını ve yeni binanın inşaatının yaklaşık bir buçuk yıl süreceğini söylemişti. Mimar Stark’ın inşaat aşamasına geçişle ilgili öngörüsü tam bir yıl sonra gerçekleşecek.
Stark, yeni Türkevi projesinin son halinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la gerçekleştirdikleri toplantıdan sonra şekillendiğini, projenin başından itibaren Erdoğan’ın bizzat ilgilenmesinin kendileri için son derece heyecan verici olduğunu söyledi.
‘Binayı Erdoğan şekillendirdi’
Stark, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı toplantıyla ilgili olarak da şunları paylaştı: “Bizden istedikleri göze çarpacak bir bina olmasıydı. Türkiye’nin bugün nerede olduğunu anlatabilen asil, gururlu ve Türk kültürünün çeşitliliğini anlatan bir bina olmasını istediler. Erdoğan, New York’un siluetini de etkileyecek bir bina olmasını istedi. O konuşmaya kadar Erdoğan’ın bir dönem İstanbul’un belediye başkanlığını yaptığını da bilmiyordum. Çok bilgiliydi, ne istediğini biliyordu ve mimari konularda hangi soruları sorması gerektiğini de gayet iyi biliyordu. Yaptığımız görüşme, binanın şu anki durumunu ve nasıl şekilleneceğini ortaya çıkardı, yardımcı oldu. Bu da bizim için çok yararlıydı.”
‘Türk kültürü öne çıkarıldı’
Mimar Stark, yeni ‘Türkevi’ projesiyle ilgili bazı ayrıntıları da şöyle anlattı: “Gördüğünüz gibi bu bina biraz eskiydi. Günümüzde hem konsolosluğun hem de misyonun ihtiyaçlarına cevap verecek yeterli büyüklükte değildi. Bu binanın yıkımına çok yakında başlanacak, tahminen de yaz aylarında. Üç ayrı mimari tasarımız vardı. Hepsi birbirlerinden değişikti bir tanesi taş, bir diğeri cam çeşitli kombinasyonlardan oluşan bir başka seçenek ve yüksek ve alçak opsiyonlardan oluşan seçenekler vardı. Şirketimizin bünyesinde iç rekabetin de yaşandığı tecrübeli mimarlarımız çeşitli dizayn tasarımları yaptı. Tasarımlar hazırlandıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluştuk ve üç ayrı seçeneği gösterdik. Erdoğan ve yanındaki bazı bakanlar birlikte seçenekleri değerlendirdi. Bu seçim Türkiye’nin kültürü öne çıkarılarak yapıldı.”
‘İlhamı Türk lalesi ve hilalden aldık’
Stark, inşaatın 1.5 yıl civarında süreceğini düşündüklerini söylerken, bina hakkında da şu bilgiyi verdi: “Bina konsolosluk, misyon ve çalışanların kalacağı rezidanstan oluşuyor. Binanın tasarımı için ilhamı Türk lalesi ve hilalden aldık. Osmanlı ve Türk mimarisinin izlerini taşıyor. Binanın girişi çok özel olacak ve gelenleri Türkiye’nin kültüründe olduğu gibi sıcak bir şekilde karşılayacak. Bu da bakanlık ve Cumhurbaşkanı’nın bizden özel isteğiydi. Asil ve gururlu bir bina olacak.”
‘Birçok hizmet verebilen dinamik bina’
Stark, Binanın konsolosluk bölümünde halka hizmet veren, vize pasaport işlemlerinin yapıldığı bölümün de yer alacağını ayrıca, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği’ne bağlı ofisler bulunacağını söyledi. Binada, Türk kültür ve sanatının sergileneceği alanlar, konferans salonlarının da yer alacağını belirten mimar, şu bilgileri Amerika’nın Sesi’yle paylaştı: “Birçok hizmeti aynı anda verebilen dinamik bir bina olacak. Bina ayrıca çok üst düzey güvenlikli bir bina olarak tasarlandı. Bina üç ayrı fonksiyonları olan bölümlerden oluşuyor, bu bölümlerin girişleri de ayrı yerlerden olacak. İşlemleri için gelen vatandaşlar ayrı bir yerden, misyonda çalışanlar ayrı bir yerden ve rezidansta oturanlar ayrı bir yerden giriş yapacak. Etkinlikler için podyum ve kulenin çatılarında bulunan alanlar, belki de binanın orta katlarında olacak baş bir alan kullanılacak. Podyumun girişinde yaptığımız alanda yaklaşık 500 kişi aynı anda ağırlanabilecek.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.