Erzurum Güncel- Gazeteci Mehmet Şener’in, “Tarikatçıların ‘kahvaltı ayini’ Erzurum’u şirazesinden çıkardı” başlıklı yazısı gündeme bomba gibi düştü. Bir tarikata bağlı oldukları iddia edilen kişilerin bir araya gelerek yaptıkları kahvaltı sonrasında 9 kişinin ‘COVIT -19’a yakalandığı ortaya çıktı.

Bir Mehmet Şener klasiğiydi dünkü yazı…“Tarikatçıların ‘kahvaltı ayini’ Erzurum’u şirazesinden çıkardı” demişti Mehmet ağabey. Korona belası karşısında Erzurum’un vaka ve yoğun bakımda yatan hasta sayısı açısından ülkenin en iyi illerinden biri olduğunu ancak bu tablonun bir tarikata bağlı kişilerin yaptığı sabah kahvaltısıyla bozulduğunu kaleme almıştı.

Hemen telefona sarıldım önce kendisini sonra ilgili tüm kişi ve kurumları aradım.

Ardından soluğu Vali Bey’in yanında aldım.

En başından söyleyeyim Maşallah vaka ve yoğun bakımdaki hasta sayısı açısından hala çok iyi durumdayız.

Vali Okay Memiş, “Şu an 60 hastamız var, toplam taburcu ettiğimiz hasta ise 97 ama…!”

İşte bu ama çok önemli!

“Rehavete kapılmamalıyız, hala çok büyük bir risk altındayız” diye de uyardı.

Öyle ki, bu uyarıyı durumumuz iyi olmasına rağmen haftalardır yapıyor Vali Bey.

Ancak, Mehmet ağabeyin de dediği gibi “arada bir zıpçıktılar olmasa” belki daha iyi olacaktık.

Çünkü yasak masak dinlemeyip, kahvaltı sofrasında bir araya gelen 9 kişi bir anda şehrin vaka sayısını artırdı.

O sofradan kalkanlardan biri ertesi gün yüksek ateş ve öksürük şikayetleriyle hastanedeydi.

Korona testi yapıldı, ‘pozitif’ çıktı. Devreye hemen ‘Filyasyon ekibi’ girdi. Dedektif gibi çalışıp temas ettikleri diğer kişileri belirledi. Onlara da test yapıldı, hepsinin ’pozitif’ olduğu anlaşıldı. Ardından bu aklı evvellerin çoluğu çocuğu karantinaya alındı. Haliyle hem vaka hem de karantinadaki kişi sayımızı artıran bunlar oldu.

Gazeteci Mehmet Şener de haklı olarak bu kişiler için şu satırları kaleme aldı. Benim de yağlarım eridi.

“Oturmuş yemiş içmişler, zıkkımlanmışlar, hatta hocalarının sünnetini yerine getirme adına, tabaklarında kalan son kırıntıları birbirlerinin ağızlarına tepmişler ki, böylelikle cennette hocaları onlara şefaatçi olsun!

Hakikaten acınacak halde zavallılar…

Allah’tan umutlarını kestikleri için sümüklü hocaları onları cehennemden kurtaracak!

İyi de o sümüklüleri kim kurtaracak?

Neyse…

Bu geri zekâlılar yüzünden Erzurum’da yeniden hasta sayısı arttı.

Hocaları onları daha cehennemden kurtaramamışken bu dünyada ölümle cebelleşmeye başladılar.

Üstelik ortalarda hocaları filan da yok, adam kendi bilmem nesini kurtarmanın derdinde…

Fakat geri zekâlı müritleri Koronavirüs’e yakalanmanın dışında bir de şehre bu illeti yaydılar…”

Detayları öğrendikten sonra Mehmet ağabeyin yazısından bir kez daha keyif aldım. Herkes gibi benim de hislerime tercüman olmuştu. İçimden, “İyi ki tedrisatından geçmişim” dedim.

Sözünün üstüne söz demem ancak şunu derim. Anlayana bir kez daha gazetecilik dersi verdi ve tabi

‘meslekte gerçek duayen nasıl olunur?’ sorusunun cevabını da!

Yüreğine, kalemine sağlık.