Erzurumspor'un Kara Kutusu Vali Sami Bulut'un kulüp hesaplarının incelenmesi yönünde talimat verdiğini açıkladığı basın toplantısında, Kulüp Müdürü Haluk Recai Tufançlı ve malzemeci İbrahim Sırtıkara'nın toplam 1 milyon 378 bin TL alacaklı olduklarını öne sürmesi, bir anda gündemi değiştirdi. Vali Bey haklı olarak diyor ki, "maaşlı çalışan bir personelin, bu kadar alacağı nasıl olur?" Son derece haklı bir soru. Bunun cevabını verebilmek, bu paraları isteyenler için de öyle kolay değil... Ancak bu işin tek suçlusu veya sorumlusu da bu iki isim değil, bunu iyi bilmek lazım... Her iki personelin de kulübün iddaa gelirlerine temlik koydurabilmesi için, yönetim kurullarının iznine ihtiyaç olduğu unutulmamalı... Bilinen bir şey var ki, iddaa gelirlerinin Erzurumspor'a aktarılabilmesi için hukuktaki boşluktan faydalanılarak yapılan bu işlemler, sonrasında amacından uzaklaştı. Parayı alan, 'Benim hakkım' diyerek, adeta paranın üstüne yattı. Bana göre asıl dikkat edilmesi, sorgulanması gereken konu işte bu nokta... Belki başlangıçta Erzurumspor'un menfaatine yapılan bu girişim, sonunda amacı dışına saptı, birilerini milyoner yaptı. Haluk Recai Tufançlı, kulüp müdürü sıfatıyla çalıştığı Erzurumspor'dan alacağına karşılık, önce 200 bin TL, sonrasında da 301 bin TL iddaa'dan tahsil etti. Tufançlı'ya, "Erzurumspor'un Haluk Recai Tufançlı'ya 500 bin TL borcu var" onayını veren, yöneticiler kimler peki? Aynı şekilde, malzemeci İbrahim Sırtıkara'nın 378 bin TL alacağını kayıt altına alıp, iddaa'ya gönderen, yöneticiler kimler? Sayın Vali'nin bu yöneticileri de tek tek ortaya çıkarması şart... Zira, bu işler, çorap söküğü gibi, birer birer dökülecektir... Bizdeki bilgiler, Tufançlı'ya ve Sırtıkara'ya bu onayı veren yönetimin, Tefik Özel'in ikinci döneminde görev yaptığına işaret ediyor. HAKKI HINISLIOĞLU BİR BİLEN OLABİLİR! O günlerde, kulübün asbaşkanlığını yapan Ticaret Borsası Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu'na, "Bu onayı siz verdiniz mi?" ya da "Onay verenler kimler?" diye sorulabilir… Kulüp Müdürü Tufançlı'nın ilk aldığı 200 bin TL'nin, 196 bin TL'sinin bizzat Hakkı Hınıslıoğlu tarafından "Kulübün acil ödemeleri var" denilerek alınıp, harcandığı yönünde iddialar kulağımıza fısıldanıyor. Geri kalan 4 bin TL'nin de Tufançlı'ya verildiği yönünde bilgiler var. Şu anki mevcut yöneticiler de bu bilgilerimizi teyit ediyor... Ancak asıl sorun, Tufançlı'nın geçtiğimiz günlerde tahsil ettiği 301 bin TL'den kaynaklanıyor. Kulüp Müdürü Tufançlı'nın yaklaşık 29 bin TL'lik alacağına karşılık, 301 bin TL'lik bir alacak dosyası hazırlandı ve iddaa'ya gönderildi. Avukat Ayhan Köseoğlu'nun takip ettiği dosyaya, geçtiğimiz ay içerisinde ödeme yapıldı. Tufançlı, kim, nasıl hesapladı bilinmez, "94 bin TL'si benim, gerisi kulübün" garantisi verdiği paranın hesabına geçmesinin ardından, geri adım attı ve para bir anda buhar oldu. 301 bin TL'nin 11 bin TL'si, aylardır maaş alamayan kulüp personeline dağıtıldı ama geri kalan paranın akıbetinden kimsenin haberi olmadı. İddialar muhtelif... Avukat Ayhan Köseoğlu'nun 33 bin TL olan avukatlık ücretine rağmen, 60-70 bin TL arasında para aldığı, geçtiğimiz sezon Basın Sözcülüğü yapan Mustafa Sarı'nın da kulübe verdiği para karşılığında 45 bin TL tahsil ettiği iddia ediliyor ama geriye kalan 100 bin TL'yi ise kimse izah edemiyor. Parayı bölüşen taraflar, 74 bin TL'nin de temlik kesintisine gittiğini ifade ediyor ama bunun ne kesintisi olduğunu bir türlü izah edemiyorlar. Tablo bu, iyi niyet veya art niyet olup olmadığı, sizlerin yorumuna kalmış... Ancak, buradan soruyorum: 1. Erzurumspor için ücretsiz ya da masraflar karşılığında bu dosyayı takip edebilecek, koca Erzurum'da bir tane avukat yok muydu? 2. Resmi ücreti 33 bin TL olmasına rağmen, Avukat Ayhan Köseoğlu, gerçekten 60-70 bin TL arasında bir ücret aldı mı? Aldıysa, bu rakamı neye göre belirledi? 3. Kulüpten alacaklı çok sayıda yönetici varken, neden sadece Mustafa Sarı'ya parası ödendi? 4. Yöneticiler, verdikleri paraları hemen alacaklarsa, neden iş adamlarından bağış gelmediği için şikayet ederler? 5. Erzurumspor'un sahaya çıkamayacak derecede zor bir dönem yaşarken, adeta 3 kuruşun hesabının yapıldığı süreçte, bir yöneticinin parasını alması ne kadar etik bir davranış? 6. Kulüp Müdürü Haluk Recai Tufançlı, paranın hesaba yattığı andan itibaren, tehditlere maruz kaldığını iddia ediyor. Tufançlı'yı kim veya kimler tehdit etti? Tehdit edenler Avukat Köseoğlu ile yönetici Sarı olabilir mi? Bu sorulara kim, nasıl cevap verir, bilemiyorum. Ancak bildiğim tek bir şey var ki, o da bu kulübün KARA KUTUSU kesinlikle Kulüp Müdürü Haluk Recai Tufançlı'dır. Tufançlı'nın KARA KUTUSU mutlaka, Vali Bey'in başlattığı bu incelemede açılmalı ve oradaki tüm gerçekler ortaya çıkarılmalıdır. Çünkü Erzurumspor'u aydınlığa kavuşturacak tüm bilgiler o kutuda saklı...Palandöken