Erzurum'da Ağlatan vasiyet yerine getirildi
Zeytin Dalı Harekâtı sırasında Afrin’de patlayıcının infilak etmesiyle şehit düşen UMKE görevlisi Burak Tatar’ın vasiyeti Türkiye’yi ağlatmıştı.
Erzurum Güncel- Zeytin Dalı Harekâtı sırasında Afrin’de patlayıcının infilak etmesiyle şehit düşen UMKE görevlisi Burak Tatar’ın vasiyeti Türkiye’yi ağlatmıştı. Cepheden annesini arayarak “Şehit düşersem arabamı şehit çocukları ve gazilere bağışlayın” diyen Tatar’ın arabasının geliri, babası tarafından Mehmetçik Vakfı’na bağışlandı
TÜLAY CANBOLAT 'ın Sabah'taki haberi...
TSK'nın 'Zeytin Dalı Harekatı' sırasında teröristlerin Afrin'de el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehit olan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) görevlisi Burak Tatar'ın cephe hattında annesi Hülya Tatar'ı arayarak 'ana şehit olursam arabamı şehit çocukları ve gazilerin ihtiyaçları için bağışlayın' dediği o vasiyeti gerçekleştirildi. Türkiye'yi ağlatan o vasiyet kapsamında, şehidin acılı anne ve babası oğullarının hayattayken gözü gibi bakıp, koruduğu, birikmişi ile aldığı arabasını satarak, gelirini Mehmetçik Vakfı'na bağışladı.
'GURURLUYUM'
Mehmetçik Vakfı, bağışın ardından şehit babasına şilt ve berat verdi. Şehidin Erzurum'da yaşayan anne ve babası söz konusu vasiyetin arka planını SABAH'a anlattı. Oğlu ile şehit olmadan önceki son konuşmasından bahseden anne Hülya Tatar (46), "Afrin'e giderken 'Ana arkamdan bakma, Ben şehit olarak geleceğim' demişti. Şehit olduğu günün sabahı 04.00'te aradı, 'Namaz için kalktım, ben abdestimi aldım, hakkınızı helal edin' dedi. Sonra 'Ana burada yiğit askerlerimiz canı pahasına mücadele veriyor, arkalarında ne evlat ve sevdalar bırakıyorlar bir bilsen. Senden son bir isteğim var, vasiyetimdir. Bu dünyada sizden tek bir malım var oda arabam. Şehit olursam onu Mehmetçik Vakfı aracılığıyla şehit çocukları ve gazilere bağışlayın. Bu size vasiyetim' demişti. 8 ay o arabaya bakıp ağladım, bugün ise onu vatan çocuklarına bağışladık. Gururluyum, vatan sağ olsun" dedi.
'ŞEHİT KUZUM CAN OLACAK'
Baba Yahya Tatar (49) ise, "Meslek hayatına Nusaybin'de PKK'nın açtığı hendeklerin kapatılması için başlatılan operasyonlarda gönüllü olarak görev almakla başlayan oğlum, Fırat Kalkanı ile aylarca bölgede Mehmetçiğe şifa dağıttı ve son isteği olan Afrin'de yine askerlerimizin yaralarını sararken kalleş bir pusuda şehit düştü. Sınıra giderken, "Beklemeyin çünkü ben şehit olacağım, vasiyetim arkamdan ağlamamanız. Bunun yerine askerlerimizi ve onların emanetleri için dua edin, malınız ve canınızla vatan için mücadele edin" demişti. Annesi ile gidip sattık, onun istediği şekilde Mehmetçik Vakfı'na bağışladık. Şehit olduğunda çok gurur duyduğum. Oğlum şimdi bu vasiyetiyle birçok çocuk ve insana can olacak, hayalleri gerçekleştirecek" dedi.
'TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIYIN'
"Biz vatana genç bir evlat verdik şimdi de vasiyeti üzere ölene kadar vatan için neyimiz var neyimiz yok vermeye devam edeceğiz. Kızım doktor çıkacak, o da ağabeyi gibi Mehmetçiklerin yarasını saracak. Pişman değilim, biz zaten vatana kurban olsun diye yetiştirdik, ne mutlu bize. O zaten şehit olmaya gitti, şükür de oldu" diyen şehit babası Tatar devletten tek bir isteği olduğunu söyledi. Acılı baba, "Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız'a sesleniyorum, ben o topraklara gencecik bir yavru verdim, yıkılmadan, vatan için dik durdum. Tek bir isteğim var, oradaki terörün kökü kazınsın, Fırat'ın doğusu, batısı katillerin olduğu her yere Mehmetçiğimiz girip, ihaneti bitirsin" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.