Erzurum'da aileler çocukları için "ADALET" istiyor
Bir Babanın feryadı, "Çocuğumun tecavüze uğradığını mesajla öğrendim". Erzurum Müftülüğü hala suskun, Çocukların tecavüzüne göz yumanlar ellerini, kollarını sallayarak geziyorlar. Gazeteci Onur Sağsuz, yaşanan acıyı köşesine taşıdı.
Erzurum Güncel- İşte içinizi acıtacak o yazı...
Sinirleriniz bozulacak!
Ama okumalı, bu rezilliği bilmeli, toplum içine çıkamayan o ailelere destek olmalısınız.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi yatılı erkek Kur’an kursu…
Geçen Aralık ayında çocuklar burada cinsel istismara uğradı.
Kapattılar kursu.
Şüpheliler hakkında soruşturma açıldı, bir kişi hariç tutuklanan olmadı.
Ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyorlar.
Her zaman olduğu gibi ateş düştüğü yeri yaktı, aileler perişan oldu.
Mağdur çocuklardan birinin ailesiyle görüştüm.
Gözyaşı kurumasının ne olduğunu onlarda gördüm.
Ağlıyorlar ama akmıyor gözyaşları.
İçine içine bağırıyorlar sadece.
Baba bir haykırırken, anne bir çığlık atıyor.
“Kur’an kursuna değil Nazi kampına vermişiz” diyor baba, devam ediyor.
“Yavrumu dövmüşler. Tecavüz etmişler, konuşursan anneni, babanı öldürürüz diye tehdit etmişler. Benim yavrum bilmez, bilemez porno film izletmişler…”
Baba bunları söylerken, o an hem Allah’a hem de adalete sığınan anne haykırıyor, “Mahkeme günü susmayacağım, hep bağıracağım” diyor.
Ölünüz olsa haber verir, çağırırsınız yakınlarınızı.
Gelin, “öldü” dersiniz, hep birlikte ağlarsınız.
Üç gün geçer dağılırsınız. Acınız zamanla törpülenir.
Ancak bu durum çok başka.
Kimselere diyemezsiniz, anlatamazsınız, acınızı paylaşamazsınız.
“Bu acıyı kimse yaşamasın, susmayacağım herkes bilsin” dedi baba.
Hocalardan biri parmağındaki yüzüğü ters çevirip, dövmüş çocukları.
Henüz 8’inde 11’inde olan balalar, korkularından ağızlarını açamamış.
Haftalar boyu tacize uğramışlar.
Bir annenin çocuğundaki huzursuzluğu fark etmesiyle olay açığa çıkmış.
Savcılığa yapılan ihbar üzerine ekipler kursa gelip, çocukları polis merkezine götürmüş.
Psikolog eşliğinde ifadeleri alınmış çocukların.
Kimi korkusundan ağzını açamamış, kimi de olanı biteni anlatmış.
Çocuğunun polis merkezinde olduğunu akşam saatlerinde öğrenmiş baba.
Korku ve endişe içinde olduğunu anladığı oğluna bir şey sormamış.
Sabahında olayın ortaya çıkmasını sağlayan anne, geçmiş olsun mesajı atmış.
“Abla hayırdır dedim. Ne oldu diye sordum. Abi bizim çocuklar tecavüze uğramış dedi, şok oldum. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim. Yer ayaklarımın altından kaydı. Kabullenemiyorum, günlerdir uyumuyoruz. Ne yediğimizden ne içtiğimizden haberimiz yok.”
“Kimse bizi arayıp sormadı, gelen giden olmadı” diyor baba ve devam ediyor.
“Öğretmen ilkokulda bir çocuğu dövdü diye Milli Eğitim ayağa kalktı. Bakan Bey aileyi ziyaret etti. Bizim çocuklarımız devletin kurumunda tecavüze uğradı. Bir Allah’ın kulu kapımızı çalmadı. Aile Bakanlığı psikolog gönderdi, bir şeyler sordu gitti. Çocuğum tecavüze uğruyor bize psikolojik destek veriyorlar. Biz de kabul etmedik. Ben oğlumun onurunu düşünmeseydim ki, üç tane çocuğum var intihar etmeyi bile düşündüm. 11 yaşında benim yavrum. Tüm hayatı alt üst oldu. Küçük bir hata yapıyor, ‘babam acaba bana bir şey der mi’ diye gözümün içine korkuyla bakıyor. Alıyorum bağrıma basıyorum. Saatlerce ağlıyoruz.”
Baba tüm cesaretiyle bunları söylerken, annenin mecali kalmamıştı!
Gözlerinden çıkan ateşin, yüreğini nasıl kavurduğu anlaşılıyordu.
Dua kapısında mırıldanıyor, eli hep göğsünde anı yere bakıyor, bir anda “yavrum” diye iç çekiyordu.
Yardım edin.
Kimin elinden ne geliyorsa, el uzatın bu insanlara.
Acılarına ortak olun.
Tek istekleri var.
Adalet bir an önce ama bir an önce yerini bulsun istiyorlar.
Çocuklarının kararan hayatına devlet ışık olsun istiyorlar.
Hepimizin çocuğu var, çok mu şey istiyorlar?
Allah rızası için el verin.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.