Ümitler giderek azalıyor.Futbol Aile Birliği'ne 1 milyon 7 bin TL borcu olduğu için transfer yapamayarak, 2009-2010 futbol sezonuna giren Erzurumspor, kuruluşunun 41'nci yılında kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Genç takım ağırlıklı bir kadroyla mücadele eden, başkanı ve yönetim kurulu dahi olmayan Erzurumspor'un yaşatılması için memur, işçi ve emeklilerden oluşan 6 kişilik 'gönüllü grubu'nun verdiği mücadelede şu ana kadar sonuç getirmedi. Ligde bu sezon oynadığı 12 maçın birine maddi sorunlar nedeniyle çıkamayan, 10 maçta da rakiplerine farklı mağlup olan, sadece iki maçından beraberlikle ayrılan Erzurumspor, mücadele ettiği TFF 2. Lig 3. Grup'ta -1 puanla 12 takımlı ligin son sırasında bulunuyor. 1997-1998 sezonunda açık ara farkla şampiyon olarak yükseldiği o zamanki adıyla 1. Lig'de 3 yıl boyunca mücadele eden Erzurumspor, küme düştüğü 2000-2001 sezonunun ardından yaşadığı ekonomik sorunlardan bir türlü kurtulamadı. O tarihten bugüne kadar maddi sorunlarla boğuşan, Erzurum'u yönetenlerin ilgisizliği, siyasilerin umursamazlığı ve işadamlarının bu tabloda sorumluluk almaması yüzünden kaderine terk edilen Mavi Beyazlı kulüp, düşe kalka geldiği 2009-2010 sezonunda büyük acılar yaşıyor. Geçmiş yıllarda mavi beyazlı formayı giyen futbolcu ve teknik adamlara olan 1 milyon 7 milyon TL'lik borcu nedeniyle Futbol Federasyonu'nun transfer engeli koyduğu Erzurumspor'un yönetimine bu sezon kimse talip olmadı. Yaz mevsimi boyunca üst üste yapılan 8 olağanüstü kongrede de başkanlığa kimse aday olmadı. Erzurumlu olan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'ın yerel seçimlere birkaç gün Kanal 25’de gazetecilerle birlikte çıktığı programda, özetle yaptığı "Erzurumspor dipsiz bir kuyu. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Kapanacaksa, kapansın" açıklamaların ardından, son 5 yılda kulübe hatırı sayılır kaynaklar aktaran Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler de verdiği desteği çekti. "Sadece benim desteğimle olmaz" diyerek, Erzurumspor'a kapıları kapatan Başkan Küçükler, "Valilik, üniversite ve sivil toplum örgütleri ile işadamlarımızın da sorumluluk alması halinde desteğim devam eder" açıklamasına, bugüne kadar bahse konu hiçbir kurumdan olumlu cevap gelmedi. 6 KİŞİLİK GÖNÜLLÜ GRUBU GÖREV YAPIYOR Yönetim oluşmaması, siyasetin desteğini çekip, 'kapanacaksa, kapansın' demeye başlaması sonrasında, 41 yıllık geçmişi bulunan Mavi Beyazlı kulüp, 6 kişiden oluşan ve kendilerine 'gönüllüler grubu' adını veren kişiler tarafından sezonun ilk maçı olan Pursaklarspor maçına çıkarıldı. Sözleşmesi devam eden 11 oyuncuya, alt yapıdan yaşları 16 ila 18 arasında değişen takviyeler yapan gönüllülere, Erzurumspor'u yaşatmak için girdikleri yolda, bu kez de Erzurum'da maç yapma engeliyle karşılaştılar. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün, henüz ihalesi bile yapılmamış Cemal Gürsel Stadyumu için "2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları kapsamında tadilat yapılacak" raporu üzerine, Futbol Federasyonu, Erzurumspor'un maçlarını Erzincan'da oynamasına karar verdi. Stadyuma tek bir çivi bile çakılmaması ve ihalenin bile gerçekleşmemesine rağmen raporu düzenleyen Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar'a yöneltilen tüm tepkilere rağmen, Erzurumspor 5 hafta süren bir sürgün dönemi yaşadı. MAÇA ÇIKAMADILAR, 3 PUANLARI SİLİNDİ Yiyecek ekmeği bile bulmakta güçlük çeken Erzurumspor'un her hafta deplasmana gidecek olması, gönüllüler grubunun işini iyice zorlaştırdı. Nitekim, ligin 3. haftasında 13 Eylül Pazar günü Erzurum'da oynanması gereken ancak Erzincan'a alınan Karsspor maçına, gönüllüler para bulamadığı için futbolcular kendi imkanlarıyla gitti. Teknik direktör Sebati Öztürk ve yardımcısı Öner Biricik'in dahi gitmediği maçtan 4-0 mağlup ayrılan Mavi Beyazlılar, 16 Eylül Çarşamba günü deplasmanda oynayacağı 4'ncü hafta maçı için Kırşehir'e gidemeyince hem 3-0 hükmen mağlup sayıldı hem de Futbol Federasyonu tarafından 3 puanı silindi. ANTRENÖRÜ BİLE GÖNÜLLÜ Yaşanan bu gelişme bile Erzurumspor'un kaderini değiştirmedi. Bir süre önce karıştığı bir skandal sonrasında merkeze alınan Vali Sami Bulut'un "Yapabileceğim bir şey yok" diyerek, destek taleplerini geri çevirmesi sonrasında, gönüllüler grubu, futbolcularla bir toplantı yaparak, devre arasına kadar maçları oynayıp, sonrasında yardım eli uzanmaması halinde ligden çekilme kararı aldı. Teknik heyetin görevi bırakması sonrasında da Erzurumspor'un eski kalecilerinden ve Futbol Federasyonu eski Doğu Anadolu Bölge Antrenörü Necdet Gümüşenek de gönüllü olarak takımın antrenörlüğünü üstlendi. 15-16 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR OYNUYOR Kısıtlı kadrosuyla ligde var olma mücadelesi veren Erzurumspor, ligde bugüne kadar oynadığı 12 maçta 10 yenilgi alıp, kalesinde 35 gol gördü ve sadece 3 gol atabildi. Mavi Beyazlılar, son olarak, Pazar günü deplasmanda karşılaştığı Pursaklarspor ile 0-0 berabere kalarak, bu sezonki ilk deplasman puanını aldı. Bu maç öncesinde ilk 11'de sürekli oynayan 5 oyuncusu sakat ve cezalı olduğu için, 15 ve 16 yaşındaki 5 alt yapı oyuncusu, ailelerinin lisans paralarını ödemesiyle profesyonel yapılarak, Pursaklarspor maçında ilk 11'de sahaya çıktı. "ADNAN POLAT DUY SESİMİZİ" Kuruluşunun 41'nci kapanma tehlikesi yaşayan Erzurumspor'u yaşatmak için oluşturulan gönüllüler grubunda yeralan emekli Yavuz Şenocak, "Artık bizim çığlımızı birileri duysun" diye feryat ediyor. Aylardır Erzurumspor'u ayakta tutmaya çalıştıklarını ancak güçlerinin tükenmek üzere olduğunu söyleyen Şenocak, gurbette yaşayan Erzurumlu işadamlarından yardım beklediklerini söyledi. En çok da Galatasaray Başkanı Adnan Polat'tan yardım beklentisi içerisinde olduklarını söyleyen Şenocak, "Sayın Polat'ın çok iyi bir Erzurumlu olduğunu biliyoruz. Palandöken Kayak Merkezi'ne yaptırdığı otelle yüzlerce Erzurumlu'ya iş imkanı sağladı. Doğduğu Aşkale ilçesine yaptırdığı okulları unutmamız da mümkün değil. Kendisi de sporun içerisinden gelen bir insan. Bizim derdimizi de en iyi anlayacak kişi. Artık bu çığlığımızı duysun ve bizim sesimiz olsun" dedi. Adnan Polat'ın yanı sıra İstanbul iş dünyasında önemli bir yeri olan EVYAP'ın sahibi Fikret Evyap, Şahsuvaroğlu Otomotiv'in sahibi Ali Şahsuvaroğlu gibi isimlerin de desteğini beklediklerini belirten Şenocak, "Kimliğinde Erzurum yazan herkesten destek bekliyoruz. Borcumuz öyle abartıldığı gibi uçuk rakamlar değil. Erzurumspor asla bir dipsiz kuyu değil. Çözülemeyecek bir sorunu yok. Yeter ki, sesimizi duysun ve bizi dinlesinler" diye konuştu. GÜMÜŞENEK: KUYUYA FENER TUTALIM Erzurumspor'un gönüllü olarak antrenörlüğünü yapan Necdet Gümüşenek ise kulübün yaklaşık 3.5 - 4 milyon TL civarında bir borcu olmasına rağmen, bazı kesimlerin 20-25 milyon TL gibi gösterdiğini, bunun sonucunda da göreve kimsenin talip olmadığını öne sürdü. "Erzurumspor dipsiz kuyu diyenleri, kuyuya fener tutmaya davet ediyorum" diyen Gümüşenek, "Erzurum, olimpiyat adaylığına hazırlanıyor. 2011'de de kış oyunlarını düzenleyecek ama şehrin tek profesyonel spor kulübü ilginç bir şekilde kapatılmak isteniyor. Bunu anlamak mümkün değil. Erzurum'un bir spor şehri olacağı söyleniyor ama bir spor kulübü göz göre göre kapanıyor. Bunu da herkes izliyor" dedi.