Erzurum'da garip bir olay!
Erzurum polisi seferber oldu. O kaçtı, polis kovaladı. Telsizler hep o halk otobüsünü anons etti. Sonra yakalandı. Karga tulumba götürüldü. Ama ne kerametse kayıtlara girmedi. İşte Palandökende yer alan ve çok konuşulacak o haber…
Cuma gecesi, ‘dur’ ihtarına uymayan halk otobüsü ile polisler arasında kovalamaca yaşandı. Sürücü gözaltına alındı ama ertesi gün polis, “böyle bir olay yaşanmadı” açıklaması yaptı. Yolcularıyla birlikte kaçtı Polisin ‘dur’ ihtarına uymayarak, içindeki yolcularıyla birlikte kaçmaya başlayan 25 H 0047 plakalı özel halk otobüsü, eski Numune Hastanesi’nin hemen arka sokağında girdiği ters yönde yakalandı. O tobüsün otomatik kapısına kolunu sıkıştıran yolcuyu metrelerce yerde sürüklediği için durdurulmaya çalışılan otobüsün sürücüsü, polislerin iddiasına göre, ‘aşırı derecede alkollü’ bir şekilde gözaltına alındı. Polis, neden inkar yolunu seçti? Sürücünün yakınları kısa sürede olay yerine geldi ve bazı karakol polisleriyle, olay yerinin biraz uzağında baş başa bir görüşme yaptı. Gözaltına alınan sürücü, işlemlerinin yapılması için karakol yerine, Yoncalık’a götürüldü. Sonrasında ise olay garip bir şekilde ört bas edilmeye çalışıldı. Ertesi gün, sürücüye nasıl bir cezai müeyyide uygulandığını öğrenmeye çalışan Palandöken muhabirine, emniyetin tüm birimleri, “Hayır, böyle bir olay yaşanmadı” cevabını verdi. Emniyet Müdürü Çelik, 1.5 saatte öğrenebildi Polisin unuttuğu (!) olayın, Emniyet Müdürü Çelik’e de rapor edilmediği ortaya çıktı. Olayı Palandöken’den duyan Çelik, 1.5 saat sonra detayları öğrenebildi. Emniyet birimlerinin, “böyle bir olay yaşanmadı” açıklamasının ardından, Palandöken muhabiri bu kez Emniyet Müdürü İbrahim Çelik’e ulaştı. Çelik, Trafik Şube Müdürü Suat Özdemir’den bilgi almaya çalıştı ancak ‘haberim olmadı’ cevabını aldı. İşin peşine düşen Çelik, 1.5 saat sonra olayı öğrenebildi ve “Eksik evraktan işlem yapılmış. Sürücüde de alkol yokmuş” dedi. Ancak, işlenen onca suça tek bir ceza verilmesi, kafaları iyice karıştırdı. Bu soruların cevabını KİM VERECEK? Gözümüzle görüp, fotoğrafladığımız olayın Emniyet tarafından ısrarla inkar edilmesi şüphelerimizi daha da güçlendirdi. Emniyet Müdürü Çelik’e rağmen ismini dahi öğrenemediğimiz sürücüye sadece 'eksik evraktan' ceza kesilmesi, kafamızdaki soru işaretlerini ortadan kaldırmadı. Şimdi bu sorular cevabını arıyor. 1- Otomatik kapıya kolunu sıkıştıran yolcuyu metrelerce sürüklemekten dolayı bu sürücüye neden ceza kesilmedi? 2- Polisin 'dur' ihtarına uymamaktan ceza kesilmemesinin nedeni nedir? 3- Sürücü polisten kaçarken, bir dizi trafik ihlali yaptı (kırmızı ışıkta geçzti, ters yola girerek trafiği tehlikeye düşürdü) bunlar neden cezasız kaldı? 4- Gözaltına alınan ve polisler tarafından 'aşırı alkollü' olduğu söylenen sürücüye, neden olay yerinde alkol kontrolü yapılmadı? 5- Sürücünün yakınları ile karakol polisleri, olay yerinin uzağında baş başa neler görüştüler? 6- Bu görüşmenin ardından, sürücü karakol yerine neden otobüslerin sevk ve idare merkezi olan Yoncalık'a götürüldü? 7- Yaşanan bu kovalamaca, neden polis şeflerinden gizlendi? 8- Mıntıka karakoluna neden bilgi verilmedi? 9- Otobüse 'dur' ihtarı yapılmasını gerektiren ihbar 155'e yapıldıysa, 155 ertesi gün neden 'böyle bir olay yaşanmadı' diye Basın ve Protokol Şube Müdürlüğü'ne bilgi verdi? 10- Yaşanan kovalamacadan, Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Suat Özdemir neden haberdar edilmedi? 11- Yine bu olaydan Cuma gününün Nöbetçi Emniyet Müdürü'ne bilgi verildi mi? Verilmediyse bunun nedeni, polislerle sürücü yakınlarının yaptığı baş başa görüşme olabilir mi? 12- Sürücü yakınının, "Hergün yüzyüze bakıyoruz, yaptığınız ayıp" sözünün, tüm bu gelişmelerle ilgisi nedir?
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.