1. HABERLER

  2. ERZURUM

  3. Erzurum'da Hastaların Hamdi Babası
Erzurum'da Hastaların Hamdi Babası

Erzurum'da Hastaların Hamdi Babası

Erzurum Şehir Hastanesi Cerrahi Onkoloji Doktoru Mehmet Hamdi Sakarya, hasta ve yakınlarıyla kurduğu iletişimle gönülleri fethediyor.

A+A-

Gazete Güncel- Erzurum Şehir Hastanesinin başarılı doktorlarından Cerrahi Onkoloji Doktoru Mehmet Hamdi Sakarya, yaptığı ameliyatlar ve dünya tıp literatürüne giren ilklerle adından söz ettiriyor. 

“Bölgede kanser hastası çok fazla”

Erzurum’da 9 yıldır çalışan Sakarya, şehirde ve Doğu Anadolu Bölgesinde kanserli hastalarla birebir ilgileniyor. Geniş bir hasta profiline sahip olduklarını kaydeden Sakarya, yoğunluklarını ise şöyle ifade ediyor: “Sadece Erzurum’un içinde hizmet vermiyoruz, çevre illerden de hastalarımız çok fazla. Bu iller içinde Bayburt, Gümüşhane, Ardahan, Ağrı, Kars, Muş, Van, Rize ve Bingöl yer alıyor. Azerbaycan’dan, Nahçıvan’dan gelen hastalar da oluyor. Bunlara ek olarak yaptığımız ameliyatları bilip İzmir’den, Ankara’dan, İstanbul’dan gelen birçok hastamda var. Hepsine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bölgede kanser ağırlıklı hasta sayısı çok fazla. Yoğun bir hasta potansiyeli var.”

İlklerin ismi

Mesleğinde kırkıncı yılını tamamlamak üzere olan 65 yaşındaki başarılı doktor, yaptığı ameliyatlarla adından söz ettirirken tıp literatürüne kazandırdığı başarılarıyla da dikkat çekiyor. Kanser bir hastasına kalın bağırsağından mide ve yemek borusu yapan Sakarya, bu başarısı ile dünya tıp literatürüne girerek göğüsleri kabartmayı başarmıştı. Türkiye’de ilk kez yapılan bir ameliyatla ise hamile kadının midesinin yüzde 85'ini alarak ilklerin ismi olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı.

Yıllık izin yapmadan çalışıyor

Yaptığı başarılı ameliyatlara ek olarak hastalarıyla kurduğu bağ ile de meşhur olan Mehmet Hamdi Sakarya, her biriyle tek tek ilgilendiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yaptığımız her iş bizim için çok önemli. Hasta ile sadece ameliyatında değil öncesinde sonrasında ve taburcu olduktan sonraki süreçte de ilgileniyoruz. Eğer çalışma aşkınız varsa bu size mutluluk veriyor, bir nevi şarj oluyorsunuz. Ben yıllık izin dahi yapmadan empati ağırlıklı çalışıyorum. Hasta benim annem veya babam da olabilir, ben de olabilirim. Ne yapılması daha iyiyse hem tıbbi açıdan hem sosyal psikolojik açıdan onu vermeye çalışıyorum”

“Hastamla gerçeği paylaşırım”

Hastalara yaklaşırken empati kurmanın çok önemli olduğunu ifade eden Sakarya, bu zorlu süreci şeffaf bir şekilde yürüttüğünü aktarıyor. Her zaman hastalarıyla gerçeği paylaştığını söyleyen Sakarya, “Hastalık neyse onu söylüyorum ve hastalığın gidişatından bahsediyorum. Beklenen sonuçların ne olduğunu tek tek sıralıyorum. Bunları tüm açıklığı ile paylaşınca hasta ile aranızda bir samimiyet havası oluşuyor. Koruyucu, bağlayıcı, kucaklayıcı bir havayı yakalıyorsunuz. Ayrıca hastalarımın hepsi çalışma şartlarımı görüyorlar. Gece gündüz demeden onlara şifa olmaya çalışıyorum. Onlar da bu samimiyetimi muhakkak görüyorlar. Siz pozitif düşünüyorsanız hastalarınız da öyle düşünüyor.

Koruyucu bir tavrım olduğundan hastalarımda bu hissi algılıyorlar. Ben her zaman hasta odaklı çalışırım. Var olan sağlık sisteminde idarecileri hastanelere atamak için hastaneler kurulmuyor, ya da doktorları, hemşireleri oralara atamak için hastaneler oluşturulmuyor. Hastanelerin varlık sebebi hastalardır, onlara hizmet etmek ve yardım etmektir. Konuya bu açıdan bakıyorum.

İlk iş farkındalık

Hastalarım bana ‘Hamdi Baba’ diye sesleniyorlar. Ben her birinin beslenmesine çok dikkat ediyorum. Hastaların menülerini mutfak ile görüşüp belli bir planda getirmelerini tembih ediyorum. Neyi ne kadar yemeleri gerektiğini tek tek kendilerine de ifade ediyorum. Bir annenin babanın çocuğuyla nasıl ilgilenmesi gerekiyorsa öyle ilgileniyorum. Bunlara ek olarak duygu durumları da benim için çok önemli. Bazen hastalarımız ‘Öldüm, bittim’ ya da ‘Bana bir şey olmaz, atlatırım’ diyerek geliyorlar. Bu iki duyguda bizi yanlışa sürükler. İlk olarak hastamda bir farkındalık oluşturuyorum ve ne noktada olduğunu açık yüreklilikle anlatıyorum” diye konuştu.

En yaygın kanser türü: Mide ve yemek borusu

Her türlü kanser çeşidinin genel cerrahinin alanına girdiğini kaydeden Sakarya, “Cilt, pankreas, safra kesesi, sindirim sistemi (yemek borusu, mide, bağırsak, ince ve kalın bağırsaklar)kanserleri, karaciğerdeki kanser hadiseleri, gibi pek çok çeşit ile müdahale ediyoruz.  Bölgeye baktığımızda ise en fazla yemek borusu ve mide kanserlerine rastlıyoruz. Özelikle hem mide hem de yemek borusu kanserlerini aynı anda görebiliyoruz. Bu tür durumlara ise çift organ kanseri diyoruz” dedi.

“En genç hastam 14 yaşındaydı”

Zorlu bir görev üstlendiklerinin altını da çizen başarılı isim, pek çok an duygusal anlamda güçlük çektiğini dile getirerek, “Bana başvuran 14 yaşındaki en genç hastam ilk olarak apandisit şikâyetiyle hastanemize geldi ama gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Kalın bağırsağında yaygın kanser olduğunu fark ettik. Hastayı kısa süre sonra ameliyata almıştık. Hasta ertesi sabah ne zaman taburcu olacağını soruyordu. Okulda arkadaşlarının onu beklediğini, sınavlarının olduğunu söylüyordu. Tabii insanın kader çizgisi bir anda değişiyor. Hastanın ameliyatı sonrası okula ara vermesi gerektiğini siz biliyorsunuz ama o bunu bilmiyor. Olağan basit bir akış gibi beklenti içinde sorular soruyor. İnsan empati yapınca da duygulanıyor” diye konuştu.

5 çocuk annesine umut oldu

Erzurum’un Ilıca ilçesinde yaşayan 43 yaşındaki ev hanımı Emine Özdemir de, Hamdi Sakarya’nın sayesinde sağlığına kavuşan hastalardan sadece birisi. Kalın bağırsağında kanser tespit edilen Özdemir, yapılan ameliyatın ardından bağırsağının dışarıya alınmasından çekindiği için tedaviyi reddederek evine dönmüş. Aradan geçen bir yılın ardından hastalığı şiddetlenen ve Sakarya’ya başvuran hasta şifayı Erzurum Şehir Hastanesinde buluyor.

Kendisine başvurduğunda kanserin çok ilerlemiş olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Sakarya, “Hastamızın karnının içini, rahmini, idrar yollarını ve bacak lenflerine sıçramıştı. Uzun bir tedavinin ardından ameliyata aldık ve kanserli bölgeleri aldık. Şimdi ise her şey yolunda tedavi süreci hızlı bir şekilde devam ediyor” diye konuştu.

“Beni çocuklarıma armağan etti”

Bağırsağının karın dışarısına alınmasından çekindiği için ameliyat olmaktan çekinen Özdemir, yapılan başarılı ameliyatın ardından mutlu olduğunu ifade ederek, memnuniyetini şöyle anlatıyor:  “Ameliyat öncesinde ne yemek yiyebiliyordum ne de tuvalet ihtiyacımı giderebiliyordum. Her şeyden çekiniyordum, bir şey yiyemiyordum. Hocam sayesinde sağlığıma kavuştum beni çocuklarıma tekrar armağan etti. Benim 5 çocuğum var. En küçüğü altı yaşında en büyüğü ise on sekizinde daha. Onlar büyürken yanlarında olmak, büyüdüklerine şahitlik edecek olmam çok kıymetli. Hocama ve ekibine teşekkür ediyorum.”

82 yaşındaki hastayı kurtardı

Başarılı cerrah sayesinde şifayı bulanlardan biri ise Erzurum’da yaşayan Nezihe Çavuşoğlu oldu. 82 yaşındaki bağırsak kanseri hasta, başarılı ameliyatın ardından sağlığına kavuştu. İlerleyen yaşına rağmen kanseri yenen annesine yeniden kavuştuklarını dile getiren Boks Milli antrenörü oğlu Erol Çavuşoğlu ise doktor Mehmet Hamdi Sakarya’ya teşekkür ederek, “Hocamızın yakın ilgi ve alakası bizim yüzümüzü güldürdü. Geçen ay ameliyat olan annem şu an gayet iyi durumda. Annem çok güzel bir süreç içerisinde mental olarak ameliyata hazırlandı. Hamdi hocam sadece benim annemle değil hastanedeki her hasta için aynı hassasiyeti taşıyor. Allah onun gibi doktorları artırsın” diye konuştu.

Erken teşhisle yüzde yüz başarı

Kanser hastalarında gerekli tedavinin ardından yüzde yüz başarı elde edilebileceğini aktaran Sakarya, “Erken teşhis ve iyi bir cerrahi müdahaleyle kanser hastalarında başarıya ulaşılabiliyor. Özellikle meme kanserlerinde bugün erken teşhis olursa yüzde yüz başarı elde edilebiliyor. Yine tiroid kanserleri de başarının yüksek olduğu kanser çeşitlerinden biri. Gecikmiş kanser türlerinin hepsi sıkıntılıdır. Örneğin Tiroid kanserleri en iyi tedavi edilen kanser türleri arasındadır ama geciktirilecek olursa anaplastik kanser dediğimiz bir kansere dönüşebiliyor. Bahsettiğimiz bu tür tiroid kanserinin şekil değiştirmiş hali oluyor ve en acımasız kanserlerden biri haline geliyor. Hastalar maalesef altı ay içerisinde hayatlarını kaybediyor” dedi.

“Kendi doktorunuz olun”

Vatandaşları kendilerinin doktoru olmaları konusunda uyaran Sakarya, “Vücudunuzda herhangi bir sıkıntıyı gözlemlediğiniz anda bir hekime başvurun. Ya da ailenizde kanser öyküsü olan kişiler varsa mutlaka belli aralıklarda kontrollerini yaptırsınlar. Genel sağlık kurallarına uyarak her zaman hareket halinde olsunlar. Özellikle köylerde çiftçilikle, tarımla uğraşan vatandaşların gübrelemede böcek ilaçlarını kullanmada bilimsel hareket etmeliler. Kendi başlarına duyduklarıyla böcek ilaçlarını asla kullanmamalılar” diye konuştu.

Şeyma TAHİR/ Pusula

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.