Erzurum'da 'işkence evi' davası
Büşra İLASLAN, Yeniçağ gazetesinde yazdı....
Erzurum Güncel- Bir başkadır memleketimin mahkemeleri... Ters kelepçelerle gözaltına alınan gazetecilerin sevk edildiği, istismarcı sapıklara ceza verilmesin diye bin bir takla attıkları, verilen cezalarınsa saçma sapan gerekçelerle bozulduğu memleketimin mahkemeleri...
Hani mahkeme deyince adalet, terazi falan gelir ya akla, bizde terazinin kafası karışık epeydir. İstismarcılar ve kadın katilleri için verilen kararlar pinpon topu gibi o mahkeme senin bu mahkeme benim dolanıp duruyor. Erzurum Palandöken'de Diyanet'e bağlı kuran kursunda yaşananlar ve çocuklar için başlatılan adalet mücadelesi mesela...
Erzurum'un göbeğinde bir ev, buraya bırakılmış el kadar çocuklar, aylarca süren cinsel istismar, şiddet, işkence... Düşündükçe nefesim kesiliyor hala.
Kuran kursu dediğime bakmayın. Düpedüz işkence evi burası... Diyanete bağlı olması ise daha büyük skandal...
Palandöken’deki Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu'nda yaşanılanlar insan olanın aklına sığmaz, yüreği kaldırmaz.
Mayıs 2020'de söz konusu kuran kursunda belletmen olarak çalışmaya başlayan Hakan Aslankafa, 8 ay boyunca çocukları istismar etti, dövdü, cinsel istismar anlarının kaydını istismar ettiği diğer çocuklara aldırdı ve ailelerini öldürmekle tehdit ederek olayın duyulmasının önüne geçti. Şehrin ortasında çocukların çığlıklarını duyan, morarmış vücutlarını gören, çektikleri eziyeti bilen olmadı.
İstismarcı belletmen Diyanet'in kadrolu çalışanı değildi. İsmail Saymaz'ın köşesinden öğrendiklerimize göre, çocukları ne idüğü belirsiz bu adamın eline bırakan müftülük, olayın ortaya çıkmasına üç ay kala çocukları dağıtmış, belletmeni Yozgat'a göndermişti.
Yaşananlar 2 Aralık 2021 günü bir babanın şikayeti ile ortaya çıktı. Böylelikle adalet süreci her biri 12 yaşından küçük çocuklar için başladı. İstismarcı belletmen Hakan Aslankafa hakkında cinsel istismar ile çocuğa karşı eziyet ve silahla tehditten iki ayrı dava; kuran kursu müdürü ve belletmenlik görevi yapan hademe hakkında ise işkenceden bir dava olmak üzere olayla ilgili toplamda 3 ayrı dava açıldı.
8 çocuğu istismar ettiği belirtilen Hakan Aslankafa, 1 Haziran günü görülen cinsel istismar davasının ilk duruşmasında kendisine karşı gelen çocuklara işkence ettiğini belirterek, “Yaptım ama sayılarını hatırlamıyorum. Cinsel istismarda da bulundum” ifadeleriyle suçunu itiraf etti. Mahkeme, Aslankafa'yı 8 çocuğa istismarda bulunduğu gerekçesi ile 119 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Ancak Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7’nci Ceza Dairesi istismarcı Hakan Aslankafa’ya verilen kararı bozdu. Kararın bozma gerekçesinde, "Çocukların psikolojilerinin bozulduğuna dair bulgu olmadığından..." denilerek çocukların duruşmada dinlenmesi gerektiği ifade edildi.
Evet, üst mahkeme 8 ay boyunca sistematik şekilde devam eden cinsel istismar, şiddet ve işkencenin ardından çocukların psikolojilerinin bozulmadığına hükmetti.
Hakan Aslankafa'nın “Çocuğa karşı eziyet ve silahla tehdit” suçundan yargılandığı duruşma ise 24 Ekim'de görüldü. Burada, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin, çocukların daha fazla yıpranmaması için tüm davaların birleştirilmesi yönündeki talebini haklı bulan hakim, birleştirmeye yönelik son kararı istinaf mahkemesinin vermesine hükmetti.
Kuran kursu müdürü ve kursta belletmenlik yapan hademenin "işkence" suçundan yargılanacağı dava ise yarın 27 Ekim Perşembe günü görülecek.
Bakalım 8 ay süren işkencenin ardından çocuklarda bulgu arayan memleketimin mahkemelerinde verilen adalet mücadelesi nasıl nihayete erecek?
Ayağını yere vura vura "Adalet" diyen hukukçular hala var... Biliyoruz ve adalet için bekliyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.