Erzurum Güncel- Erzurum’un İspir ilçesine bağlı Ahlatlı Mahallesi sakinleri, bölgede yapımına başlanan granit ocağına yaşamlarını her geçen gün zorlaştırdığı gerekçesiyle tepki gösteriyor.‘Kalenin taşı” denen tepenin Rizeli bir maden şirketine verilmesine karşı çıkan yöre halkı, yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyor.  

Granit ocağı çalışmalarının başlamasıyla birlikte iş makineleri ve patlatmalardan rahatsız olduklarını belirten Ahlatlı Mahallesi Muhtarı Muammer Karaman, söz konusu şirketin kendilerini yanlış bilgilendirdiğini iddia etti. Muhtar Karaman “Mahallemizin içerisinden ağır tonajlı araçlarla sürekli yük taşınıyor, çocuk, yaşlı, kadın herkes bu durumdan rahatsız. Mahallede bir sulama bile yapmadıkları için her taraf toz toprak oluyor. Sadece bize gösterdikleri alanda çalışma yapmıyorlar, meralarımıza da el attılar. Biz de resmi kurumlara başvurup rahatsızlığımızı dile getirdik” dedi.

Çalışmaların doğaya büyük zarar verdiğini dile getiren Karaman, “Burada hukuksuz bir şekilde çalıştılar, yüzlerce ardıç ağacını yok ettiler. Bu bölgede yaban hayatın olduğunu, dağ keçilerinin bulunduğunu Milli Parklara bildirdik. Bu çalışmanın devam ettirilmesi demek, bu mahalledeki insanların göçe zorlanması demektir” ifadelerini kullandı.

Amerika kıtası keşfinden eski!

Akeologların hazırladıkları raporları incelediklerini belirten Erzurum Turizm, Tanıtım ve Kalkınma Derneği Başkanı Arkeolog Ömer Faruk Kızılkaya,  “Eldeki görsellerden hareketle hem akademisyenlerimizden hem de kurumlarımızdan bilgi aldık. Genel kanı Orta Çağ’a ait olduğu yönündeydi. Orta Çağ, Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılışı (MS 476) ile İstanbul’un Fethi (1453) arasındaki süreci kapsamaktadır. Amerika kıtasının keşfinden, ABD’nin tarihinden daha eski bir kaleden bahsediyoruz. Buradaki duvarın arasında Horasan kaynatması dedikleri dolgu malzemesini görüyoruz. Bu da doğal bir oluşum olmadığını, eski bir yapı kalıntısı olduğunu gösteren başka bir etmen. Arkada Karakale Kalesi dedikleri kaleyi, karşıda da Araköy Kalesi’ni görmekteyiz. Bu üç kalenin birbirini gören hakim tepelere inşa edilmiş olması tesadüfi bir olay değil. Bunlar eski dönemlerin stratejilerini göstermektedir. Kaldı ki burada mezarların çıktığını söyledikleri alanların dağıtıldığını görmekteyiz" dedi.

Yöresel ürün verimi azaldı

1994-2004 yılları arasında mahalle muhtarlığı yapan ve arıcılıkla uğraşan İsmail Kahraman ise, “ Yaklaşık 120-130 kovan arım varken bu çalışma başladıktan sonra 10-15 civarında kovanım kaldı. Yine ülke çapında meşhur olan İspir fasulyesinin de kendi içinde en çok tercih edileni Ahlatlı Mahallesi’nde üretileniydi. Bu konuda da ciddi sorunlar yaşıyoruz. 400 kilogram fasulye üreten bir aile, neredeyse fasulye üretemez duruma geldi. Hayvancılıkla uğraşıyoruz, meralarımız vardı. Şimdi meralarımızın yollarını kapattı ve levha koydular. Dikkat taş yuvarlanabilir, gibi uyarılar yazıyor. Hayvan yazıdan ne anlar!” sözleriyle tepki gösterdi.

Doğal sular azaldı

2004-2014 yılları arasında mahalle muhtarlığı yapan Muhsin Karaman da, “Mahallemizin suyu, bu dağın alt kısmından geliyor. Bu çalışmalar başladıktan sonra sularımız azaldı, hatta hayvanların su içtikleri kurunlar (yalaklar) kurudu. İspir bölgesinde 87 mahalle içerisinde mera fazlası olan tek mahalle bizimki. Bunu resmi kurumlardan teyit edebilirsiniz. Hayvan varlığı bizim mahallemizde çok fazla olduğu için mera fazlamız vardır. Bu çalışmalar burada yapıldıkça bizim burada hayvancılık yapma şansımız yok. Aynı zamanda mahallemiz ekoturizm bakımından onaylanmıştır. Geçitağzı Köyünden başlayıp bizim mahallemizden devam eden ve Araköy’de biten bir bisiklet parkuru mevcuttur. Burada granit ocağı oldukça ekoturizm potansiyelimizi de kullanamayacağız” şeklinde konuştu.

İrfan Tarakçıoğlu/ Pusula