Yıllar önce bir yönetici 'Devletin, ilin özel kasasına gönderdiği paraların yarısı yolsuzluk ve rüşvete gidiyor' dediğinde inanmak istememiştim. Son aylarda Erzurum İl Özel İdaresi'nde peş peşe ortay çıkan yolsuzluk skandallarına bir yenisi daha eklenince içimden 'demekki doğru sözmüş' demeye başladım. Daha üç ay önce 1 milyon TL'ye yakın asfalt yolsuzluğu ile gündeme gelen kurumun şimdide 1 milyon 400 bin TL'si sahte imzaların yer aldığı iddia edilen belgelerle iç edildiği ortaya çıktı. Ortaya çıkması ise tamamen tesadüf eseri olmuştur. Zaten kamuoyu Türkiye'de ne yolsuzluk yapılmışsa ya tesadüf ya da zanlıların kapris ve paylaşımından doğan anlaşmazlıkları sonucu haberdar olmuştur. Adam 2006 yılı içerisinde değişik tarihlerde 6 ayrı evrakı tamim ediyor. Her evrakta 5 imzadan toplam 35 imzanın yer aldığı hak ediş belgesiyle kurumdan 1,5 milyona yakın para çekiyor. Üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hiç kimse fark etmiyor. Taki bir alacaklının ağzından "Sen 2006 yılında Erzurum İl Özel İdaresi'ni dolandırdın şimdi de benim paramın üzerine mi yatacaksın?" lafı çıkınca bir kamu çalışanının dikkatini çekiyor ve konuyu üst amirlerine taşıyınca evraklar inceleniyor. Skandalın doğruluğu o zaman anlaşılıyor. Yani yine tesadüf eseri ortaya çıkmış soygunlar arasına bir yenisi daha ekleniyor. Zanlı hak ediş evrakını okul tamir ettiğini göstererek parayı aldığı için düzenlenen evrakların bir kısmı da İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün onayından geçerek İl Özel İdaresi'ne gelmiştir. Zanlı her ne kadar imzalar sahte dese de diğer taraftan 'fazla üzerime gelmeyin, kurumlarda bana destek verenleri açıklarım' sözleri iki kurum çalışanlarını da zan altında bırakmaktadır. Konu hukuka dayandığı için fazla yorum yapmanın faydası da yok. Bu aşamada bizlere düşen, Vali Sebahattin Öztürk'ün 'Devlatin ciddi kurumu zan altında bırakılmıştır. Bu kurumlarımızda çalışan saygın insanlarımız var. Çürük meyveleri temizlemek için il özel idaresinin 2005 yılından itibaren tüm hesaplarının incelenmek üzere hesap uzmanı müfettişler istedik. Herşey ortaya çıkacak. İhmali olan veya destek verenler sonunda Türk adaletine hesap vereceklerdir.' açıklamasına destek olmaktır. Son olarak devletin saygın bir kurumunu sahte evraklarla soyan AD-ER İnşaat'ın sahibine de bir çağrım olacak. Türk adaletinden kaçmanız sizi temize çıkarmaz. Sizi temize çıkaracak tek şey, 'Benden önce olanlar, biz aldık kimse fark etmedi, sen de al' diyenler kimse kamuoyuna açıkla. Sağa sola mesajlar geçerek 'Beni kurtarın yoksa içeriden destek aldığım kişileri açıklarım" diyorsunuz, blöf yapmıyorsanız açıklayın bu kişileri de masum insanlar zan altında kalmaktan kurtulsun!