Erzurum'da tartışılacak sözler
Milliyetçi Haraket Partisi Erzurum İl Başkanı Zekai Kaya, Erzurum Sivil Toplum Kuruluşları Platformunau yağdanlıkla suçladı. İşte o çok tartışılacak açıklama...
MHP İl Başkanı Kaya, parti il binasında düzenlediği basın toplantısında, Erzurum Sivil Toplum Kuruluşları Platformu’nu hedef aldı. Kaya basın toplantısının sonuda ise dün kaza geçiren Ak Parti Erzurum İl Başkanı Murat Kılıç'a geçmiş olsun dileklerini iletti. İşte o basın toplantısının tam metni... MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ERZURUM İL BAŞKANLIĞI BASIN BÜLTENİ Değerli basın mensupları... Son zamanlarda ülke genelinde yaşanan olayları, örneğin Balyoz Operasyonu sonrasında gözaltına alınan ve bir bölümü tutuklanarak cezaevine gönderilen kimi emekli, kimi görevinin başında bulunan generallere ve üst rütbeli subaylara yönelik infazları... Örneğin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’nın tutuklanması ile başlayan süreçte yargının biribirine girmesini... Ve birkaç hafta önce yaşadığımız benzeri olayları, mesela Bülent Arınç’a yönelik olduğu iddia edilen suikast senaryolarını kaygı ve endişe dolu gözlerle izlerken, kerameti kendinden menkul bir grubun Erzurum’da, üstelik de Erzurum’un adını kullanarak “çok bilmiş” edasıyla ortaya çıkmasını... Karton kahraman gibi gözüken o azizlerin, sağduyunun hakim olması gereken bir zamanda insanlarımız arasına kin ve nefret tohumları ekmelerini, ayrımcılık yapmalarını, belli kesimleri yalan ve riya ile aldatarak muhalefete karşı kışkırtmalarını, cumhuriyetin temel kurumlarını da iftiraları ile karalamalarını şaşkınlık içinde izliyor, dinliyor ve “eyvah” diye haykırmaktan kendimizi alamıyoruz. Kıymetli dostlar... Siz basın mensupları çok daha iyi biliyorsunuz. Ben, sadece hatırlatmak istiyorum. Dernekler Masası Müdürlüğü verilerine göre Erzurum’da 700’e yakın vakıf, dernek ve cemiyet bulunmaktadır. Bu kuruluşların tümü insanlarımız tarafından sivil kitle örgütü olarak bilinmekte, öyle de anılmaktadır. Bugün neredeyse tamamı iktidarın amigoluğunu ve yağdanlığını yapmak amacıyla kurulmuş o bildik örgüt ve derneklerin üçü, beşi bu şehirde bir platform oluşturmuş, o platformun adını da Erzurum Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak koymuşlardır. Özellikle AKP iktidarının karşı çıktığı konuların “yılmaz savunucusu” olan yağdanlıkların, Erzurum adını pespaye yapıp, çirkin emelleri doğrultusunda kullanmaları, bu ayıp yetmiyormuş gibi, açıklamalarını da tiyatro sahnesine çevirdikleri cami bahçelerinde, arkalarına da ezanlarımızın okunduğu minarelerimizi alarak yapmaları, dikkatli çevrelerin gözünden asla kaçmamaktadır. Değerli dostlar... Önce bir gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmek, bu yüzden de yanlış anlamalara meydan vermek istemiyorum. Herkes biliyor ki, biz Türk milliyetçileri olarak bugüne kadar hep hür düşünmüş ve hür yaşamış insanlarımızın yanında olduk, onlara muhabbet duyduk. Dolayısıyla kendimizi ne yüreklerdeki sevgiye pranga vuracak, ne de kafalarda oluşan düşünceleri değiştirecek güçte görmedik. Bir sivil örgüt elbette, üyelerinin de isteği doğrultusunda hareket ederek herhangi bir siyasi partiden yana desteğini verebilir, düşüncesine ortak olabilir. Ama o örgüt, hepimizin ismi üzerinde titrediği Erzurum adını keyfi biçimde kullanmaz, kullanamaz. Bizim, bu toplantıyı düzenleyiş sebeplerimizin başında, kendilerine Erzurum Sivil Toplum Kuruluşları Paltformu adını veren “yandaş örgüt” ve o örgütün yaptığı yanlışlara “dur” deme niyeti yatıyor. Alvarlı Efe Hazretleri’nin ifadesiyle Mevla’ya emanet edilen Erzurum’un o güzel ismini, siyaseten hoyratça kullanan din tüccarları bilmeliler ki, onlar kesinlikle Erzurum’un sesi değil, olsa olsa AKP’nin borazanı olurlar. Biz Milliyetçi Hareket Partililer olarak, önceden hazırladıkları pankartlarla basına ve televizyonlara cami önlerinde görüntü veren, dolayısıyla Erzurum’un temiz ismini kendi kirli emellerine alet eden bu grubu, vatanını, milletini, devletini her şeyden çok seven Erzurum dadaşları adına kınıyor ve kendilerini bu yanlıştan bir an önce dönmeye çağırıyorum. Değerli arkadaşlar, demin de ifade etmeye çalıştığım gibi, biz kimsenin önüne set olmuyor, ağzını kapatmıyor, karşılarına bir engel çıkartmıyoruz. İsteyen herkes istediğini söylemekte özgürdür, hür bir iradeye sahiptir. Ancak, hiç kimse özgürlük ve demokrasi maskesini yüzüne yalakalık yapmak için takmamalıdır. Bugün demokrasi havarisi kesilen ve iktidar kime iftira atıyorsa o kesime karşı samimiyetsizce dikleşen gruba, sizler aracılığıyla birkaç soru sormakta yarar görüyorum: Bir: Aniden demokrasi havarisi kesilen siz pek muhterem hanımefendiler, beyefendiler! Bu ülkede, hele de 28 Şubat sürecinin yaşadığı günlerde nerede, hangi delikteydiniz ve o süreci yaşatan aktörlerin başında gelen, bugün de Atatürk Üniversitesi’nin güvenlik işi ihalesini aldığı söylenilen bir paşaya karşı neden aynı çeviklikle karşı koyamamış, koyamamıştınız. Yoksa yüreğiniz mi yetmemişti? İki: Amacınız gerçekten doğruları komuoyu ile paylaşmak ise, şu şehrin cefalı insanına mikroplu suyu göz göre göre içiren Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı’na, viraneleri temizlemekten aciz, köstebek yuvasına dönen cadde ve sokaklarımızdan sorumlu ilçe belediye başkanlarımıza karşı neden hiç diklenmedi de, iktidarın balyozunu haksız yere indirdiği çevrelere karşı birden bire efelenme gereği hissettiniz? Üç: Aranızda siz ve sizin gibi düşünmeyen insanların bulunmadığını bilmenize ve sınırlı gücünüze rağmen, sanki tüm şehri ve sivil kitle örgütlerimizin tamamını temsil ediyormuş gibi bir hava yayıyorsunuz. Oluşturduğunuz o güdümlü platform, Erzurum’u hiç de temsil etmemesine rağmen, bu güzelim ismi acaba kimden izin alarak kullanma cesareti gösterdiniz? Dört: Derneklerinizin, cemiyetlerinizin salonları dururken, açıklamalarınızı, hem de namazlardan sonra, yani mütedeyyin insanlarımız camilerden çıkarken, Cuma vakitlerinde ve de mabedlerimizin önlerinde yapmanız samimiyetsizliğinizin bir göstergesi değil midir? AKP iktidara gelmeden önce güya başörtüsü zulmüne karşı direnen, eylem yapan, ağlayan, sızlayan ve mazlum rolünü çok iyi oynayan, o zulüm bugün aynen yaşanıyor olmasına rağmen şimdilerde ise ortalıkta gözükmeyen pek muhterem hanımefendilerin kendilerine sahne seçtiği camilerimiz, cami bahçelerimiz, imam hatip okullarımız yoksa sizlerin tiyatro salonu mudur? Bu cevapları sabırsızlıkla beklediğimizi özellikle vurguluyor, bu dış güdümlü iktidardan en yakında yapılacak bir seçimde kurtulacağımızın müjdesini şimdiden vererek hepinizi saygıyla selamlıyorum. 26. 2. 2010 MHP İl Yönetim Kurulu adına Zekai Kaya İl Başkanı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.