Erzurum'da yağma var!
Erzurum olup biteni seyrediyor. Erzurum'da yağma devam ediyor. Yazarımız Recep Kapucu yazdı...
Erzurum Güncel- İşte o yazı... Gezi parkında 4 ağacı kesmeye kalktılar, Türkiye ayaklandı. Neredeyse Gezi eylemleri iki aydır sürüyor. Öyle belikli daha çok sürecek. Şimdi diyenleriniz vardır. Nereden çıktı bu Gezi eylemi. Geçtiğimiz günlerde Pusula Gazetesinden Sevda Güneş İncesu bir yazı kaleme aldı. Yani neredeyse bir hafta oldu. Sevgili Sevdanın keleme aldığı yazı çok önemliydi. Bir hafta bekledim. Birileri tepki koyar, sivil toplum örgütleri cami avlularında eylem yapar diye. Maalesef boşuna beklemişim. Erzurum’u ne yönetenlerden ses var, ne de sözde sivil kitle örgütlerinden. Tabi bizimde payımız yok değil. Bizlerde her nedense Sevda hanımın yazılarını ve Pusula’nın haberini görmemezlikten geldik. Olay şu Palandöken’de iki otel, kendi otellerinin önünde pist açmak için, Palandöken dağında çok az olan ağaçları katledip, pist yapmışlar. Bu katliamı devletin eliyle, yani izniyle gerçekleştirmişler. Olay o kadar vahim ki... Sevda hanım olayı köşe yazısında şöyle açıklıyor: Orman Bölge Müdürlüğü o ağaçları korumak yerine tam aksine otellere para karşılığı satmış. Polat Rönesans Otel’den kesilen ağaçlar karşılığında 18.786 Lira, Xanadu Otel’den 30.102 Lira para alınmış. Gerekçe ne biliyor musunuz? Ağaçlar otellerinin pistlerine çok yakın olduğu ve kaza olabileceği ihtimali bulunduğundan, kaza riskini aza indirmek için para karşılığı kesimine izin verilmiş. Böyle bir mantık olabilir mi? Bizim sorguladığımız da zaten bu düşünce. Dünya’nın en uzun pistlerine sahip kayak merkezleri arasında gösterilen Palandöken’de pist yok mu ki her gelen otel ağaçları kesip kendine özel pist yapıyor. O dağ yeşillensin diye, o ağaçlar tutsun diye nasıl emekler verildi biliyor musunuz? Siz kimin ağacını kime satıyorsunuz? Eğer Orman Bölge Müdürlüğü’nün Valiliğe gerekçe olarak sunduğu ‘ağaçlar pistlere yakın, kaza riski oluşuyordu’ tezi doğru olsaydı, Sarıkamış’ta her yıl turistler bir ağaca toslayarak hayatını kaybederdi. Hatta merak ettim ve araştırdım bugüne kadar Uludağ’da tek bir vaka olmamış. Acaba hangi ülkede böyle bir durum gözlendi? Hangi ülkenin kayak merkezinde otellerin özel pistleri var ve o pistlerin yapımı için doğayı katlediyorlar? Merak ettim doğrusu!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.