Erzurum'da Yorgun binalar risk oluşturuyor!
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Erzurum İl Temcilcisi Eyüp Tavlaşoğlu ise sarsıntıların enerji boşalımı açısından avantajlı olduğunu ancak binaları yorarak yıkım olasılığını artırdığını söyledi.
Erzurum Güncel- Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Doğu Anadolu Bölgesi’nde art arda sarsıntılar yaşanmaya devam ediyor. Erzurum, irili ufaklı depremlerle sık sık sallanıyor. Önceki gün Aşkale merkezli kısa aralılarla en büyüğü 4.3 büyüklüğünde üç deprem meydana geldi. Geçtiğimiz haftalarda da özellikle Aziziye bölgesinde birçok sarsıntı yaşanmıştı.
Bilimin adamlarının gündeminde
Yaşanan depremler tedirginliğe neden olurken deprem bilimcileri de harekete geçirdi. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Küçükgeçit-Aşkale/Erzurum'da 4,3 deprem oldu. Bu deprem de muhtemelen sol yönlü Dumanlı Fay Zonu içerisinde. Son depremler Doğu Anadolu’yu da belirli ölçüde sıkıştırdı" ifadelerini kullandı.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Erzurum İl Temsilcisi Eyüp Tavlaşoğlu ise Erzurum’da yaşanan depremlerin Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisi sonucu olduğunu söyledi.
Depremler devam edecek
Hissedilen depremlerin yer kabuğu oturana dek devam edeceğini söyleyen Tavlaşoğlu, “Bağlı olan faylar veya paralel faylar enerji birikimine sebep oldu. Bir yerde bir çatlak olduğunu düşünün, devamındaki yerleri zorlaması gibi depremler meydana geliyor. Enerji boşalana kadar bu depremler devam edecektir. Büyük ve yıkıcı bir şiddette deprem meydana gelmemesi için bu küçük depremlerin olması faydalı. Bu biriken enerji boşalmazsa 7 veya 8 şiddetinde depremler meydana gelebilir. Sık deprem yaşanması vatandaşları tedirgin olabilir ama bu anlamda korkmasınlar. Önümüzdeki süreçte benzer depremler yaşanmaya devam edecektir. Yer kabuğu oturana, enerji boşalana kadar depremin sarsıntılarını hissetmeye devam edeceğiz” dedi.
Yıkılma olasılığını artırıyor
Meydana gelen depremlerin binaların yıkılma olasılığını artırdığını kaydeden Tavlaşoğlu, “Ancak yaşanan bu depremler binalarda ‘yorgun bina’ dediğimiz durumu oluşturuyor. Binalar depremlerle sarsıldıkça ileride yıkılma olasılığı artıyor. Sarsıntılarla demir betondan ayrılıyor. Normalde 4 şiddetinde yıkılmayacak bir bina art arda sarsılması nedeniyle aynı şiddetteki bir depremle yıkılabilecek duruma geliyor. Kahramanmaraşlı merkezli depremlerde de ilk depremde yıkılmayan binalar ikinci depremde yıkılmış ve insanlar ölmüştü” diye konuştu.
Deprem Master Planı hazırlanmalı
Erzurum Deprem Master Planı’nın bir an önce hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Tavlaşoğlu, “Deprem öldürmez bina öldürür. Bunu unutmadan hareket etmemiz gerekiyor. Depremleri önleyemeyiz ama tedbir alabiliriz. Hiçbir şey için geç kalınmış sayılmaz. Bugünden itibaren yapılacak her binada bu durum göz önüne alınarak hareket edilmeli. Zemin etütleri titiz yapılmalı, yeni yapılan inşaatlarda yapı denetim kontrollerinin sıklaştırılması ve hazırlanmış olan projeye uygun inşaatın yapılması gerekiyor. Şehrin deprem master planı da bir an önce hazırlanarak faaliyete geçirilmeli. Hali hazırda süren kentsel dönüşüm çalışmalarının da alanları genişletilerek o bölgedeki eski yapıların bir an önce yenilenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Manolya BULUT-PUSULA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.