Erzurum Güncel- Erzurum'da öğrenim gören öğrencilere zoraki kitap satışı yapılıyor. Olmayan kitapların bile parası peşin alınırken, Milli Eğitim müdürlüğü olup biteni seyrediyor. Veliler, "Hani katapları devlet bedava dağıtıyordu" diyerek tepki gösterdiler. Erzurum'da AK Partiye ve bir cemaate yakın bir Kitapevleri ile kırtasiyelerden alışveriş yapmaya mecbur koşulan öğrenci velileri çaresizlikten ne yapaçaklarını bilmezken, Partili kırtaasiye ile cemaat kırtasiyesi arasındaki çekişme ise hat safhaya ulaştı. Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul yöneticileri siyasi baskı altında tutulurken, zaman zaman ise tehdit ediliyor. Erzurum Matbaa-Kırtasiye ve Tabelacılar Esnaf Odası Başkanı Hikmet Karaca, okulların açılması ile birlikte gündeme getirdiği ve Erzurum'da büyük haksızlığa neden olan bu uygulamanın bir an önce kaltırılması isteniyor. Binlerce velinin yaşadığı bu uygulamaya maruz kalan yazarımız Yıldıray Yıldız, yaşadıklarını köşesine taşıdı... İŞTE O YAZI... Hani Kitapları Devlet Dağıtıyordu? Uzunca bir tatilin ardından okullar başladı ve çocuklarımız ders başı yaptılar. Bugüne kadar bir çok değerimizin sömürüldüğüne şaid olduğumuz güzel ülkemizde şimdide çocuklarımızın üzerinden rant sağlayan çevrelerle başbaşa kaldık. Bir veli olarak şunu belirtmek isterim. Çocuklarımı Devlet Okullarında okuttum ve okutmayada devam ediyorum. Her konuda olduğu gibi Sosyal bir Devtelte Eğitimdede eşitlik olması gerektiğine inanıyor ve savunuyorum. Bu eşitliğin ülkemizde ne kadar gerçek olduğuna dilerseniz bir bakalım. İlkokula giden bir çocuğa devletin dağıtmış olduğu kitapların dışında sadece bir çocuk için b bir veli Beşyüz Tl okul giderleri için harcıyorsa buna birde ekstra servis ücreti biniyorsa Asgari ücretle ilgili şovların yapıldığı bir ülkede Eğitim eşitliğinden ve ücretsiz eğitim hakkkından bahsetmek ne kadar gerçekçi. Haftasonu çocuğun elinde bir liste yine alınması gerekenlerle ilgili, dağıtılan kitaplar yeteli değilya paralel bir takım kitaplara ihtiyaç var. Tabi ki çocuklarımız için yaşıyoruz ve soluğu söylenilen kırtasiyede alıyoruz. Görevli arkadaşa listeyi veriyorum ezberden kalkıp Kitapları toplayıp geliyor. Birşeyler karalamaya başlıyor. Soruyorum -- Hayrola ne yazıp çiziyorsun? -- Bey Efendi Listedeki bir kaç kitap yok. Siz şimdi hepsinin parasını ödüyorsunuz(145TL) ve geriye kalan kitapları Pazartesi veya Salı günü alıyorsunuz. Henüz teslim etmediği kitapların parasını benden isteyen kırtasiyeye mi? Bu gelişmeleri görmezden gelen Milli Eğitime mi? Yoksa çocuklarımız üzerinden rant elde edilirken cebinde parası olmayan imkanlarını zorlayarak evladını okutmaya çalışan babalara mı tepki göstermeyilim? Kuzu kuzu almadığımız kitaplarında parasını ödüyoruz. Bu ne güzel bir tüccarlık satmadığın ürünün parasını cebe indirebilmek. Bari işimiz gücümüz aksamasın Pazartesi mi? Salı mı? gelelim. Yoksa eskiden olduğu gibi kırtasiye önlerinde parasını ödediğimiz kitaplar için nöbet mi tutalım? Burada iki seçenek var. Devletin dağıtmakta olduğu kitapları birileri rant kapısı haline getirmiş ve yeterli olmayan bu kitaplar Devlete satılıyor. Yahut; Devlete sattıkları kitaplarla gözleri ve cepleri doymayanlar veliler üzerindende mevcut rantlarını sürdürmeye çalışıyor. Her iki durumda içler acısı. Yetkilileri sıcak odalarından bir adım dışarıya çıkıp ne olup bittiğini anlamaya ve bu halkın sömürülmesine izin vermemeye davet ediyorum. Hiç bir değerimizin sömürülmediği,her alanda eşitliğin hakim olduğu güzel günler dileğiyle...