Erzurum Güncel- Erzurum’da geçtiğimiz yıl öldürülen Ayşecik Dağıstanlı cinayetiyle ilgili detaylar belli oldu.

Yakutiye ilçesine bağlı Muratpaşa Mahallesi Paşakızı Sokak’ta meydana gelen olayda 46 yaşındaki Ayşeçik Dağıstanlı, aynı evde yaşadığı Fırat Işık (27) tarafından kalbinden bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. Fırat Işık ve olay esnasında evde bulunan Erdem İçoğlu (33) kasten öldürme suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Polis, izmaritlerden yola çıktı

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede cinayetin ayrıntılarına yer verildi. İddianamede Erdem İçoğlu, kolluk ifadesinde olay bittikten sonra eve girdiğini söylese de, savcılık ifadesi esnasında olay yaşandığı sırada evde olduğunu söylediği, Fırat ile Ayşeçik’in alacak verecek meselesinden tartıştıklarını beyan ettiği iddianamede yer aldı. Ayrıca şüpheli Fırat’ın ifadesi ve Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün uzmanlık raporunda evde ele geçen sigara izmaritlerinde şüpheli Erdem’in de vücut izinin bulunduğu, uzun süre ikamette birlikte oldukları, bu süre zarfında çok sayıda sigara içilmesinden anlaşıldığı ifadelerine yer verildi. Erdem’in Ayşeçik ile aralarında duygusal ve cinsel münasebeti inkar etse de telefon incelendiğinde aksi yönde mesajlaşmalar, fotoğraf ve video görüntülerinin yer aldığı tespit edildi. Bıçaklayarak öldürenin Fırat’ın olduğu, ancak Ayşeçik’in uzun süre can çekiştiği, aldığı darbelerle ağır yaralanan Ayşeçik’in uzun süre ölmesinin beklendiği ve bu sırada ölümü ile alakalı senaryolar oluşturulmaya çalışıldığı kanaatine varıldı.

Tırnaklarında Fırat’ın kan örnekleri çıktı

Ankara Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğü’nün hazırladığı uzmanlık raporunda öldürülen Ayşeçik Dağıstanlı’nın tırnaklarından alınan sürüntü örneklerinde Fırat Işık’a ait kan örneği bulunduğu tespit edildi. Evde bulunan farklı sigara izmaritlerinde her iki şüpheliye ait biyolojik izler bulundu.

‘Kendisini bıçakladı’

Şüpheli Fırat Işık, Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada verdiği ifadede, “Çok pişmanım, vicdan azabı çekiyorum. Ayşeçik’i 5,5 yıldır tanıyorum. Kendisiyle abla kardeş ilişkimiz vardı. Yaklaşık 2 yıldır da aynı evde yaşıyoruz. Benim ailem dağıldı, herkes beni dışladı. Ayşeçik ablam da gel bende kal dedi, bana sahip çıktı. Kendisine sığındım. Olay günü evden ekmek almak için çıktım. Döndüğümde Erdem evdeydi. Ayşeçik, Erdem’i sevgilisi olarak tanıştırmıştı. Ben odaya girince Ayşeçik bana, ‘Sen bir dışarı çık, dolan ve gel’ dedi. Odadan çıktım ama Erdem’den şüphelendim. Evin salonunda yarım saat durduktan sonra odaya girdim ve ikisini uygunsuz vaziyette gördüm. ‘Bu ne terbiyesizlik’ diye söylendim. Odada duran meyve bıçağını aldım, Erdem’i korkutmak ve evden çıkartmak istedim. İkisi üzerime çullandı, beni darp ettiler. Bıçağı Erdem’e doğru salladım ancak Ayşeçik araya girdi. Bu esnada Ayşeçik bıçaklanmış. Sinirimden görmedim. İlk darbe böyle oldu. Yere düşerken benim elimden bıçağı aldı. O esnada yaşıyordu. Sonra Ayşeçik, ‘Ben bu utançla yaşayamam’ diyerek bıçağı, kendisinin bıçaklandığı aynı bölgeye tekrar sapladı” dedi.

Polise, ‘Beyin tümöründen öldü’ diyeceklerdi

Işık, o esnada evde bulunan Erdem İçoğlu’nun ambulansı aramalarına müsaade etmediğini söyleyerek, “Ben ambulansı arayalım dedim ama Erdem telefonu elimden aldı. Bana ‘Polisi, ambulansı ararsak başımız yanar, o kendisine gelir’ dedi. Beni de ailemle tehdit etti. ‘Ablam ölüyor’ diye ağladım ama Erdem bana, ‘Polise Ayşeçik’in beyninde tümör olduğundan dolayı hastalığından öldüğünü söyleyeceğiz’ dedi. Ayşeçik’in üzerinden kazağını çıkartıp başka kazak giydirdik. Ambulansa zamanında yetiştirseydik yaşayacaktı. İki saat sonra Erdem ambulansı aradı” diye konuştu.

Para tartışması

Şüpheli Erdem İçoğlu, ise Ayşeçik’le arasındaki ilişkiyi önce reddetti, sonra kabul etti. İçoğlu, “Ayşeçik’le başlarda gönül ilişkimiz yoktu, sonradan oldu. Hiçbir şekilde cinsel münasebetim olmadı. Bana aşkım, canım derdi, vakit geçirirdik ama sevgili değildik. Olay günü Ayşeçik beni eve çağırdı, konuşmak istediğini söyledi. Akşam saatlerinde evine gittim. Eve geldiğimde Fırat evdeydi. Fırat bana soğuk davranıyordu. Fırat Ayşeçik’e, ‘Benim para işini ne zaman halledeceksin’ dedi. Aralarında tartışma büyüdü. Ben araya girdim, Fırat sehpanın üzerindeki bıçağı aldı, benim boğazıma doğru salladı. Fırat, ‘Benim işimi halledemeyecekse bu eve neden geldi’ diyordu. Ayşeçik evden çıkmamı söyledi. Ben de kapıda 15 dakika kadar sigara içtim. İçeriye girdiğimde Ayşeçik koltukta yatıyordu. Ne olduğunu sorduğumda, Fırat bana, ‘Beyninde tümör var’ dedi. Ağzından köpük geliyordu, baygın vaziyetteydi. Üzerinde kan yoktu. Nefes alıp veriyordu ama hırıltılıydı. Fırat’ın elinde bıçak görmedim, Ayşeçik’i bıçakladığını görmedim” dediği ifadesinde, “Nefes alış verişleri hızlanınca ambulansı aradım. Ambulansa yol tarif etmek için dışarı çıkıp geldiğimde Ayşeçik'in üzerine battaniye örtülmüştü” diye belirtti.

Eziyet çektirerek öldürme

İddianame tutanaklarında, ‘Her ne kadar bıçaklayan şüpheli Fırat olsa da bıçak darbeleri ile hemen hayatını kaybetmeyen maktulün eziyet çektirilerek, şüpheliler Fırat ve Erdem’in fikir birliğiyle ölmesinin beklendiği, suçtan kurtulmaya yönelik olarak sebep uydurmaya çalıştıkları anlaşıldı’ ifadelerine yer verildi.

Ağırlaştırılmış müebbet istendi

3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Cumhuriyet Savcısı her iki tutuklu sanık hakkında, ‘kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istedi. Kasten öldürme suçundan yargılanan sanıkların Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması, ileri bir tarihe ertelendi.

Manolya BULUT-PUSULA