Erzurumlu Acundan itiraflar!..
Ekranların en sevilen şovmenlerinden Erzurumlu Acun Ilıcalı, yeni yarışması öncesi www.mahmure.com okurları için, samimi itiraflarda bulundu...
Elif Dürüst’ün sorularını yanıtlayan Ilıcalı “Hamdi Bey “Var mısın? Yok musun?” dışında da görüştüğüm biri ama bunu açıklamam mesleğe ihanet olur” diyor Televizyon serüveniniz nasıl başladı? Meslek hayatıma Show TV’de Beşiktaş muhabiri olarak başladım. Daha sonra Şansal Büyüka’nın ekibine dahil oldum. ‘Televole’de muhabirlik yaparken ayrı bir bölüm yapmaya başladım. Ve 2002’de ‘Acun Firarda’yı hem yaptım hem de sundum. Başarımda en büyük faktörün samimiyet olduğuna inanıyorum. Ve bugüne kadar yaptığım bütün işlere sonuna kadar inandım. Programlarınız çok izleniyor bunu neye borçlusunuz? Programlarımızda hep samimiyete önem verdik ve bu da izleyici tarafından fark edildi. Halkı iyi tanımak bence; neleri sevip sevmediklerini bilmek ve programın gerçekçiliğine onları inandırmak ama ayrıca bizim yarışmamızda zaten halktan insanlar olduğu ve onlara faydamız olabildiği için ayrıca ilgi çekici geldi. Yabancı ülkelerdeki “Var mısın? Yok musun?” programlarından çok daha farklı bir format oluşturdunuz. Baştan böyle mi planladınız? Yabancı formatı tabi ki seyrettim ancak bizim amacımız programın doğal olmasıdır, çünkü ben doğallıktan yana bir insanım, yarışmacılara herhangi bir konuda yönlendirme yapmadık, program zaman içinde bizim doğallığımız ve yarışmacıların da katkısıyla şekillendi Yeni bir programa başladığınızı duydum. Nasıl bir ön çalışma yapıyorsunuz? Evet yeni proje yapacağız. Yeni projeler yaparken kıstasım kendimin sevmesi. ‘Yetenek Sizsiniz Türkiye’ isimli bir programa başlıyoruz. Dünyaya Susan Boile’yi tanıtan bir format. Tabii ki her televizyoncu gibi bizim de program tutmazsa endişemiz var ama bir konuda şüphem yok ki çok güzel ve renkli bir program olacak. Bu arada sizi hep enerjik ve neşeli görüyoruz, evde de böyle misinizdir? Evet genelde enerjik ve neşeli bir yapım vardır. Özel hayatımda da iş hayatımda da enerjinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendinizden bahsederken okul yaşamınızda başarılı olmadığınızı söylüyorsunuz. Onlardan iyi bir karne getirmesini talep eden bir baba mısınız? Bir baba olarak tabii ki, çocuklarımın başarılı olmasını çok isterim. Ve iyi eğitimler almaları için gerekli her şeyi yaptığımı düşünüyorum ancak hiçbir zaman baskıcı bir baba olup onlarla ilişkime zarar vermedim Sosyal sorumluluk projelerine çok duyar-lısınız, en yüksek bağışlar hep sizin programınızda toplanıyor. Bu konuda seçiminizi neye göre yapıyorsunuz? Gerçekten ihtiyacı olan insanlara yardım edebilmek bizi mutlu ediyor. Ve evet bugüne kadar çok sayıda yüksek miktarlı bağış topladık ve bu bizi oldukça memnun etti. Seçim yapma aşamasında gerçekten bize en çok ihtiyacı olan ve bizim en çok yardımcı olabileceğimiz vakıf, dernek veya kuruluş hatta zaman zaman kişileri seçiyoruz. Merak ediyorum, kim bu “Hamdi Bey” program dışında da görüştüğünüz biri mi, arkadaşınız mı? Evet, benim program dışında da görüştüğüm biri ama bunu açıklamam mesleğe ihanet olur. Bu program formatında bankacı gösterilmiyor ve biz de hiçbir zaman göstermeyeceğiz. Siz bütün dünyayı gezdiniz, Türk kadınları ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Türk kadınları bakımlı oldukları zaman dünya çapında bir güzelliğe sahip ama bazen ekonomik şartlar bu anlamda zorluyor. Bu yüzden varlıklı semtlerdeki kadınlar daha güzel ve etkileyici görünüyorlar. En güzel özelliklerinden biri fiziksel çeşitlilik, tipik bir Türk kadını şekli yok bence bu da erkekler açısından büyük bir avantaj.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.