Erzurum Güncel- Bir TV kanalında söylediği “Terörle mücadele adına bin kişiyi öldürmüşümdür” sözleriyle şok yaratan eski özel harekât polisi Ayhan Çarkın, Susurluk Davası’nın Ankara ile ilgili bölümünde dört cinayetini itiraf etti. Özel yetkili savcıya ifade veren Çarkın, Yılmaz Erdoğan’ın amcası Namık Erdoğan’ın da aralarında olduğu dört kişiyi öldürdüğünü söyledi... ‘Vatan için kurşun atan da yiyen de şereflidir’ sözlerinin damga vurduğu, çok sayıda faili meçhul cinayetin karanlığa gömüldüğü 20 yıllık dönemi aydınlatacak itiraflar eski özel harekatçı ve Susurluk sanığı Ayhan Çarkın’dan geldi. Daha önce TV programına ve Radikal gazetesine çarpıcı açıklamalar yapan Çarkın, 2 Haziran’da Avukat Yusuf Ekinci’nin 1994’te öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında İstanbul’da gözaltına alınmış, Özel Yetkili Savcı Hakan Yüksel tarafından sorgulanmak üzere Ankara’ya götürülmüştü. Mehmet Ağar’ın da yargılandığı Susurluk Davası’nın Ankara ile ilgili bölümünde sorgulanan Çarkın, savcıya dört cinayetini itiraf etti ve eski DEP Ankara İl Başkanı Faik Candan, sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın amcası ve eski Sağlık Bakanlığı Müfettişi Namık Erdoğan, Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın ve Avukat Yusuf Ekinci cinayetlerinde yer aldığını söyledi. Keşif yaptı Bu itiraflar üzerine Çarkın üzerine polis eşliğinde Ekinci ve Baskın cinayetinin gerçekleştiği yerlerde keşfe götürüldü. Keşif işlemlerinin ardından yeniden Savcı Yüksel’e ifade veren Çarkın’ın, Ankara’da işlenen cinayetler, yasa dışı yapılanmada görev yapan isimler ve bu isimlerin kimlerle irtibatlı olduğu konusunda bilgi verdiği söylendi. Ankara Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülen Çarkın’ın verdiği ifadeler doğrultusunda yeni gözaltıların olabileceği, Susurluk ve Faili Meçhuller Araştırma Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar’ın da bilgisine başvurulacağı öğrenildi. Mart’taki gözaltının ardından BDP tarafından 20 Mart’ta Zeytinburnu’nda düzenlenen Newroz kutlamasına katılarak dikkatleri üzerine çeken Ayhan Çarkın, “Çok cinayet işledik, vicdan azabı duyuyorum. Meclis’te bir komisyon kurulursa her şeyi anlatırım” açıklamasının ardından İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali harekete geçmişti. 25 Mart’ta gözaltına alınıp 10 saat sorgulanan Çarkın, savcılıktan tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkemece bırakılmıştı. Çarkın’ın serbest bırakılması tepki toplamıştı. Ancak, Savcı Karaali’nin o tarihten bu yana Çarkın’ın anlattıkları doğrultusunda çalıştığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Savcı Kararali, soruşturmayı büyük bir gizlilik içinde yürüttü ve Çarkın’ın ifadeleriyle ilgili cinayetlerin işlendiği çeşitli illerin Cumhuriyet savcılarıyla yazışmalar yaptı. İşte bu yazışmaların ardından düğmeye basıldı ve Çarkın 2 Haziran’da tekrar gözaltına alındı. ERDOĞAN KARDEŞLER’DEN İLK AÇIKLAMA Yılmaz Erdoğan: Asıl sorumlular ortaya çıkarılmalı “17 yıl sonra iyi bir gelişme ama, bu ülkenin onurlu çocuklarının geleceği için bütün sorumluların ortaya çıkarılmasını umutla beklemeye devam ediyoruz. MUSTAFA Erdoğan: Biz 17 yıl önce de katilleri söylemiştik “Biz katilleri 17 yıl önce de söylemiştik. Ama o dönemin savcıları bir şey yapmamıştı. Ama yine de 17 yıl sonra böyle bir gelişmenin olması ülkemiz adına daha da umutlu olmamı sağlıyor.” AYHAN ÇARKIN KİMDİR? ‘Ölüm üçgeni’ndeki cinayetlerin de faili Erzurum doğumlu olan Ayhan Çarkın, liseyi “terör” nedeniyle okuyamadığını öne sürdü. 1985’te polis oldu. Gönüllü olarak Özel Harekât kursuna gitti ve Diyarbakır’da 4 yıl çalıştı. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde çalışırken operasyonlarda 15 kişinin ölümüne yol açtığı iddiasıyla yargılandı. 1990’lı yıllarda daha pek çok yargısız infaza imza attı. 13 Ağustos 1993’de İstanbul Perpa’da bir kafeye düzenlenen baskında beş kişiyi öldürmek suçundan yargılandı. Mahkeme, Çarkın ve 4 polisi önce idama mahkûm etti ardından indirimler yaparak 3 yıl 10 ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Ancak Yargıtay sanıkların beraatını istedi. Bolu-Düzce-Sapanca ölüm üçgeninde çok sayıda Kürt işadamının öldürülmesinde yine onun adı geçti. DYP milletvekili Sedat Bucak’ın korumalığını yaptığı sırada 1996’da kumarhane işletmecisi Ömer Lütfi Topal’ın öldürülmesine adı karıştı. 3 Kasım 1996’da Susurluk’taki kaza bu dosyanın açılmasına neden olunca tutuklandı. 8 ay sonra tahliye edildi. Yargılama sonunda 2001’de 4 yıl ceza aldı. Canlı yayında itiraf O dönemde televizyonlara çıkan Çarkın, bir TV kanalında “Yargısız infaz yaptınız mı?” sorusuna “Evet” cevabı vererek, ‘Terörle mücadele için belki bin kişi öldürmüştüm’ demişti. Radikal gazetesine verdiği röportajlarda da katıldığı yargısız infazları anlatmıştı. Eski özel harekatçı Ayhan Çarkın, geçen yıl İstanbul Kazlıçeşme’deki Nevruz kutlamalarına katılmış, kırmız-sarı-yeşil fular takmıştı. Çarkın, “Kürtler bizim insanımız. Utancımla yaşamak istemiyorum artık. O insanları yıllarca hor gördük, b.k yedirdik” demişti.