Erzurumlu efsane 111 yaşında!..
Hayatın içinden Hırsızlık Masası’nın efsane amiri Erzurumlu Sıtkı Bato’yu, hırsızlar soymuş!
Emekli Polis Sıtkı Bato, tam 111 yaşında. 47 yıl önce emekli olmuş. Hayatı tam bir roman. Ermeniler onu Erzurum’da, “kurşuna değmez” diye öldürmemiş. Kazım Karabekir’in gönderdiği askeri okuldan, elbiseleri çalındığı için kaçmış ve polis olmuş. Hırsızlık Masası’nın efsane amiri Sıtkı Sato’yu “kadın “ hırsızlar soymuş! O, bir efsane... O, yaşayan tarih... O, Atatürk’ü görmüş.. O, Kazım Karabekir paşayı tanımış... O, Erzurum’da Ermeni mezalimini yaşamış, Ermeniler’in 10 bin insanı nasıl katlettiklerine tanık olmuş. O, Başbakan Şükrü Kaya’nın göz ağrısı olmuş. İstanbul Emniyeti Müdürlüğü Hırsızlık Masası’nın efsane polisi Sıtkı Bato’yu “kadın” hırsızlar soymuş! Artık elinde bastonu, beli iki büklüm bir polis emeklisi Sıtkı Bato. Şu anda Karamürsel’de ömrünün son baharını yaşıyor. Atatürk’ten 11 yaş küçük. Yani 1899 yılında doğmuş. 111 yıllık hayatı, film senaryosundan farksız. On, onbir yaşında var yok, Atatürk’ü ilk kez Erzurum’daki evlerinin yanındaki Rüştü Paşa’nın evine geldiğinde görmüş. 10 BİN İNSANI ÖLDÜRDÜLER Emekli polis Sıtkı Bato, o günleri hüzünlü bir şekilde anlatıyor. Sıtkı Bato, “Erzurum’da, amale yevmiyesi 20 kuruştu. Ermeniler, ‘Ruslar, Devovil hattında çalıştırmak üzere 2,5 lira yevmiye ile adam arıyor’ diyerek yaklaşık 10 bin insanı kandırıp işe götürüyoruz diye götürdü ve onları katletti. Katliamı da Ruslar’ın üzerine attılar. Hâlbuki Erzurumlular’ı onlar öldürdü. Ermenilerin katliamını yaşadım. Annem ve babamı götürmüşler. Yanıkdere’ye onları aramaya gidiyordum, yolumu kestiler. Sorgu sualden sonra içlerinden biri: -Bu, öldüreceğimiz kurşuna değmez, cılızın biri! dedi ve beni öldürmekten vazgeçtiler” derken o günleri an be an yaşıyor. KARABEKİR VE AKSERİ OKUL Zeki ve cin gibi küçük Sıtkı Bato’yu Kazım Karabekir Paşa ile tanıştırmışlar. Karabekir de onu Erzincan Askeri Okulu’na yazdırmış. Gel gör ki, Erzurumlu küçük Sıtkı Bato, elbisesi çalındığı için okuldan kaçmış, memleketi Erzurum’a gelmiş. Askerlik görevini yaptıktan sonra Sıtkı Bato, polis olmak istemiş ve o zamanın Emniyet Teşkilatı’nda göreve başlamış. Sicil numarası da tam 2500. Şimdilerde polisin sicil numarası 350 000’lerde! Erzurum ve Kars’ta 4 yıl çalıştıktan sonra İstanbul’a gelmiş ve tam 35 yıl İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Sirkeci’deki meşhur binasında ve Hırsızlık Masası’nda görev yapmış. BAŞBAKANIN GELİNİNİ TAKİP Sıtkı Bato, İstanbul Emniyeti’nin gözbebeği. Zamanın Başbakanı Şükrü Kaya, oğlunu evlendirecek. Gelin adayı İstanbul, Taksim’den. Müstakbel gelin adayının eşkâli Sıtkı Bato’ya verilir. Ve Sıtkı Bato tam bir hafta gelin adayı olduğunu bilmez ama verilen görev gereği kızI evinden çıkıp dönene kadar takip eder. Raporunu verir. Mutlu evlilik meydana geldikten sonra olayı, kendisini tebrik eden Başbakan Kaya’dan öğrenir. Yıllar Sıtkı Bato’yu yavaş yavaş eritmeye başlar. Çünkü, yaptığı evlilikten 7 çocuğu olur ama bunlardan 2’sini kaybeder. Hayatta 1 kızı, 4 oğlu var. Damadı Deniz Kuvvetleri’nden emekli Yener Karahasanoğlu Paşa. Bir oğlu emekli emniyet müdürü, diğeri emlakçı, bir diğeri de gazeteci. Dördüncüsü ise emekli polis.. EMEKLİ AYLIĞINI ÇALDIRDI Karamürsel’de yaşamını sündüren 111 yaşındaki Sıtkı Bato’yu en çok üzen şey, onu yıllarca peşlerinde koşup adalete teslim ettiği hırsızların soymuş olması. İki kadın hırsız, Sıtkı Bato’yu farklı zamanlarda 2 kez soymuş. Bunca tecrübeye rağmen nasıl olduğunu anlamamış Sıtkı Bato, kadınlar emekli aylığını aldığı gün parasını yürütmüşler! “Demek kadrimizde bu da varmış” diyerek neşeli bir yekilde olayı genç meslektaşlarına anlatırken şikayetçi değil de sanki ders veren bir öğretmen gibiydi. 113 MİLYONU VAR Sıtkı Bato, sık sık Karamürsel Emniyeti’ndeki genç meslektaşlarını ziyaret eder. Aslında o etmese de, meslektaşları Sıtkı Bato’yu misafir eder ve onun anılarını ağzından düşen maceralarını dinlemek ister. Son görüşmelerinde meslektaşları “-Sıtkı Amca, paran var mı?” diye takıldılar. Sıtkı Bato: -115 milyon param var! Meslektaşları: -Ne yapacaksın o parayı? Bundan sonra sana lazım olmaz, bir hayır kurumuna bağışla. Sıtkı Amca gülerek: -Olmaaaaaz! Polisler “Neden?” diye sorduklarında: -Öbür tarafta da para lazım oraya götüreceğim! Bakarsın orada da para isteyen olur, belki Azrail’i kandırırım (!) Bu konuşmadan sonra meslektaşlarının kahkaları ardından evinin yolunu tutmak için bastonuna dayanarak yola koyuldu..
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.