Erzurumlu yapımcı KAT yeniden sahnede!
Erzurumlu yapımcı Sebahattin Kat, yeniden sahneye çıktı. Daha önce çalıntı sanaryo ile çektiği Nene Hatun filimi ile gündeme gelen Kat'ın, bu kez arkasında kimin olduğu merak ediliyor.
Erzurum Güncel- Erzurum skandallarla anılan şehir olmaya devam ediyor. Aziziye Belediye Başkanlığı döneminde Nene Hatun filimi çektirerek, büyük tartışmalara imza atan Fatih Cengiz'in gözaltına alındığı gün, Aynı yapımcı bugün servis edilen haberle yine ortaya çıktı. Gazeteci - Yazar M.Talat Uzunyaylalı'ya ait eserden çalıntı yaparak filim çeken Erzurumlu yapımcı Sebahattin Kat, mahkemelik olmuştu. Kat, mahkemeyi kaybettikten sonra ortalardan kaybolmuştu. Yeniden ortaya çıkan Erzurumlu yapımcı Sebahattin Kat'ın bu kez arkasında kimin olduğu merak konusu oldu. Kat, haftasonu Erzurum’u ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile bir araya gelerek, projeyi sundu ve destek istedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile AK Parti Erzurum Milletvekilleri Zehra Taşkesenlioğlu ve Mustafa Ilıcalı'nın da katıldığı görüşmede Sebahattin Kat, dizi projesiyle ilgili Bakan Ramazanoğlu’na detaylı bilgi verdi. İşte servise konulan haber Erzurumlu yapımcı Sebahattin Kat, “Sarı Gelin”e dizi çekmek için harekete geçti. Dizinin tamamı Erzurum’da çekilecek. Kat, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e projeyi sundu. Daha önce Erzurum’da dizi ve sinema filmleri çeken Kat Prodüksiyon, dev bir proje için harekete geçti. Erzurumlu olan Kat Prodüksiyon Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Kat, Erzurum’un tanıtımına büyük katkı sunacak ‘Sarı Gelin’ dizisi için çalışmalara başladı. Kat, haftasonu Erzurum’u ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile bir araya gelerek, projeyi sundu ve destek istedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile AK Parti Erzurum Milletvekillerinin de katıldığı görüşmede Sebahattin Kat, dizi projesiyle ilgili Bakan Ramazanoğlu’na detaylı bilgi verdi. Erzurumlu Yapımcı Sebahattin Kat, İstanbul’da iş hayatını sürdürdüğü halde Erzurum’un tanıtımına önemli katkılar sunuyor. Daha önce de Erzurum’da dizi ve sinema filmleri çeken Kat, “Sarı Gelin” i konu alan dizi film çalışmasıyla da Erzurum’u Türkiye gündemine taşımaya hazırlanıyor. ERZURUM’UN TANITIMINA ÖNEMLİ KATKI SUNACAK Yapımcı Sebahattin Kat, Erzurum’un tanıtımına ciddi katkı sunacak ‘Sarı Gelin’ projesiyle ilgili bir dizi ziyaretler gerçekleştirmek üzere Erzurum’a geldiğini ifade ederek, Erzurum açısından büyük şans olduğunu ifade ettiği Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile ekibinden yakın ilgi ve alaka gördüklerini, bunun da heyecanlarını daha da arttırdığını kaydetti. Dönem dizisi olması nedeniyle titiz bir çalışma programı yürüteceklerinin altını çizen Kat, “Gerek senaryo ekibimiz ve gerekse henüz görüşmelerine başladığımız oyuncu kadrosunu titizlikle seçiyoruz. Erzurum’un tanıtıma ihtiyacı olan farklı bölgelerini, tarihi ve doğal güzelliklerini ülke gündemine taşımanın gayretinde olacağız. Bu konuda şehrin yöneticilerinden destek bekliyoruz. İnşallah zaman zaman Erzurum türküsü mü, yoksa Ermeni türküsü mü olduğu tartışılan Sarı Gelin’in gerçek bir Erzurum türküsü olduğunu tüm dünyaya ispatlayacağız.” diye konuştu. Kat, projeyle ilgili çalışmaların ve görüşmelerin sürdüğünü ve önümüzdeki süreçte projenin içeriği ve oyuncu kadrosuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirici detaylı açıklamalar yapacaklarını da sözlerine ekledi. İŞTE 'SARI GELİN'İN HİKAYESİ Sarı Gelin türküsü, Kuzeydoğu Anadolu Erzurum coğrafyasında ortaya çıkmıştır. Türklerin büyük bir kolunu teşkil eden Kıpçakların diğer adı da Kuman´dır. Sarı Gelin, eski çağlardan beri Çoruh ırmağı boyunda yaşayan Hıristiyan Kıpçak beyinin kızıdır. Erzurumlu bir delikanlı sarışın Kıpçak beyinin kızına âşık olur ve Erzurumlu delikanlı ile sarışın Kıpçak kızının arasında Erzurum ve yöresinde yaşanmaktadır. Türk kültüründen etkilenen Ermeniler arasında birçok şifahî halk edebiyatı ürünümüzün yaşıyor olması, Sarı Gelin türküsünün, bir Ermeni türküsü olduğu iddiasının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Böyle bir şey yoktur. Sarı gelin türküsünde Ermenice kelime yoktur. Sarışın Kıpçak kızına âşık olan delikanlının ailesi, oğullarının kıpçak kızı ile evlenmesine karşı çıkar. Delikanlı ise kıza deli gibi âşık olur ve aşkını şiirle mırıldanarak söyler. Kız bey kızıdır.Bey de kızını vermez bu delikanlıya. Delikanlı sarışın güzel kızı kaçırmaya karar verir ve kaçırır. Kıpçak beyinin adamları iki kaçağın peşine düşer ve uzun bir takipten sonra bulurlar ve oğlanı öldürürler. O günden beri halkımız arasında bu hikâye dilden dile dolaşır. Türkü Dadaş türküsüdür ve Rahmetli Faruk Kaleli hocamız türküyü derleyerek bugünkü hale getirmiştir. BÖYLE TEPKİ ALMIŞTI 29 Ekimde gösterime giren yönetmenliğini Avni Kütükoğlu’nun yaptığı Nene Hatun Filmi tam anlamıyla bir fiyasko… Erzurum’da çekilmesi ve Erzurum’un önemli bir değeri olan Nene Hatun’u anlatması vesilesiyle açıkçası beni daha filme gitmeden heyecanlandırmıştı. Filmi izledikten sonra bu filmin ne tam anlamıyla Nene Hatun’u ne de 93 Harbi’ni anlattığını anladım. Eleştirilecek o kadar çok noktası var ki… Bu kadar acemice yapılan bir film bende hemen şu fikri uyandırdı ki “Sadece para kazanmak için milli duygular kullanılmış ve tarihi bir hikaye olduğu için de Kültür Bakanlığı‘ndan destek! almışlar” yani kısaca Kültür Bakanlığı’ndan para almak için film yapılmış… Resmi internet sitesi olmayan bir filme ilk kez rastladım. Filmin fragmanını arama motorlarından aradığımda ilk resmi sitesini aradım, tabi bulamayınca çeşitli video sitelerinden izleyebildim anca. Sinemalar.com da filmin ekibine bakayım dedim, ekipteki bir çok oyuncu filmde hiç yer almıyor, yani film ekibinde medya ve bilişim departmanları da yok burdan anladığım kadarıyla. Film afişine gelince gerçekten çok kötü tasarlanmış bir afiş. Hatta bazı afişlerde Nene Hatun rolündeki Açelya Elmasın elindeki baltanın başı silinmiş sadece sopa olarak kalmış garip bir yaklaşım olarak serilmiş milletin önüne (aşağıdaki resimden bakabilirsiniz)… Sebebini hala anlayamadım… Filme tamamen hazırlıksız başlandığı, alelacele yapıldığı daha ilk sahnelerden belli. Erzurum şivesi ile konuşturulmaya çalışılan oyuncular arada İstanbul şivesine dönüyor ve çok saçma bir karma oluşturuyor bu sahneler. Rus karakterlerin konuşmaları saçma bir şekilde sözde, Türkçe montajlanmış! hiç mi film izlememiş bunu yapan ekip de böyle bir şeye başvurmuşlar. Madem Rusça konuşturulabilmiş ekip!!! neden alt yazı kullanılmamış. Ya da Rusça bilen birine de ayrı para ödeneceğinden mi bu basitlik yapılmış. Ahmet Muhtar Paşa’nın bir sahnesinde karşı yoldan otobüs geçiyor! Hiç mi izlenmemiş montaj yapılırken gözleri kapalı mı yapmışlar bu filmi Film müziklerine gelince ise, Mustafa Ceceli müzikleri güzel yapmış ama konuyla alakasız, o tarihi şuuru yansıtmayan müzikler yapmış… vs vs vs… Sonuç olarak izlenilmemesi gereken bir film diyorum… Hele bir de sinemalar.com daki eleştirilere bakın… Umarım sadece para için yapılmaz Şanlı Tarihimizin filmleri…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.