Erzurum’u nereye götürüyorlar!
Erzurum'Da bir şeyler olup bitiyor. Herkes sus pus olmuş. Şimdi olup bitenlere seyirci kalanlara sıra geldi. İşte yazarımız Gölge bugün Erzurum'u nereye götürüyorlar diye bir yazı kalame aldı.
Erzurum Güncel- İşte o yazı... Budan sonra köşemde Erzurum’un belli bir konusunu kaleme alacağım. Bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in yaptığı açıklamayla bir anda gündeme bomba gibi düşen Aşkale Çimentoyu ve Lütfü Yücelik ile başlayacağım. Hepimizin bildiği, artık klişeleştiğine inandığım Alman papazın Nazi dönemindeki şu sözünü hatırlayalım; “Naziler önce komünistleri tutukladılar; komünist değilim diye ses çıkarmadım. Sonra yahudileri tutukladılar, yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım. Sosyal demokratları tutukladılar, savunmak bana mı kaldı dedim, sesimi çıkarmadım. Sıra bana geldiğinde etrafta tutuklanmama ses çıkaracak kimse kalmamıştı.” Köşeme, bu Alman Papaz’ın sözüyle başladım. Nedeni Aşkale Çimento ve anlı şanlı iş adamımız ve ETSO (Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası) Başkanı Lütfü Yücelik. Önceki gün genel yayın yapan bir TV kanalında Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen açıklama yaptı. Bu açıklama Bazı gazetelerin hemen manşeti oldu. Başkan Sekmen, ne diyordu? "Aşkale çimento'da neler oluyor, neler bitiyor hiçbir şeyden haberimiz yok. çünkü yönetimde temsil edilmiyoruz. Yönetimde olmamız lazım. Halkımıza olan sorumluluklarımız gereği, orada neler olduğunu, neler yapıldığını bilmemiz gerekiyor". Yani Sekmen, açıkça sıra sana geldi “Yücelik” demek istedi. Evet, Mehmet Sekmen, Büyükşehir Belediye başkanı seçildi. İlk olarak, İnşaat sektörünün ipini çekti. Birçok işadamı iflas ertelemeye gitti, ya da iflas etti. ETSO Başkanı Yücelik ve yönetimi sadece seyretti. Sıra Yücelik ve Aşkale çimento’ya geldi. İnşallah Aşkale Çimento’nun ve Yücelik’in sonu da sahip çıkmadığı iş adamlarına benzemez. Ama www.gazeteguncel.com ‘a gelen yorumlara baktığımda, bu sonu bekleyen çok. Yücelik’e ve Aşkale Çimento’ya sahip çıkan ise neredeyse yok. Bu tepkiyi Sayın Yücelik, iyi algılamalıdır. Demelidir, “Ben bu hallere niye düştüm. Bir zamanlar arkamda bir Erzurum, Erzurum medyası vardı. Niye şimdi sadece birkaç kişi var?” Birden Rahmetlik Müslüm Gürses’in, “Sahte Dostlarım” eseri aklıma geldi. Bence bu eseri, Sayın Yücelik, oturup defalarca dinlemeli… Nerde nerde hani nerde dostum diyenler Hani nerde etrafımı çember edenler Düştüğüm gün bak nasılda indi maskeler Nerde nerde sahte dostlarım Nerde nerde arkadaşlarım Nasılda kanmıştım her gülen yüze Canımı vermiştim dost denen söze Birazcık ihtiyaç duymuşken size Nereye gittiniz sahte dostlarım Nasılda yalnızım nasıl çaresiz Nerde nerde hani nerde dostum diyenler Hani nerde etrafımı çember edenler Düştüğüm gün bak nasılda indi maskeler Nerde nerde sahte dostlarım Nerde nerde arkadaşlarım Nasılda kanmıştım her gülen yüze Canımı vermiştim dost denen söze Birazcık ihtiyaç duymuşken size Nereye gittiniz sahte dostlarım Nasılda yalnızım nasıl çaresiz Not: tabi bu sadece bir şarkı sözü. Ben yazmadım. Sonra Lütfü bey, bu şarkı sözlerini benim yazdığımı sanıp mahkeme mahkeme, gezmesin. Bilirkişiden bilirkişiye taşımasın.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.