Erzurum Güncel-O, şampiyon kadronun önemli oyuncularından biri. O, futboluyla da, kişiliğiyle de gönüllere taht kuran biri. Erzurum'la bağını hiç koparmayan, Erzurum ve Erzurumspor aşığı biri. Kazandırarak giden, ama burada kazandıklarını hiç unutmayan... O bizden biri. Yıllardır, "Allah bana o mavi-beyazlı formayı yeniden giydirmeyi nasip etsin" diyen Muzaffer Bilazer'le, Erzurumspor'un içinde bulunduğu durumu konuştuk. Yaşanan sorunlara kamuoyunun dikkatini çekmek için pazar günü efsane kadronun toplanması ile ilgili organizasyona önayak olan Muzaffer bu konuda çok net konuşuyor: "Bu şehirle alakadar herkesin bu şehrin takımına, Erzurumspor'a maddi veya manevi destek çıkmak zorundadır. Bunun dışındaki söylemler, yakınmalar, mazeretler bu şehre ihanetle eşdeğerdir." TARİH HESAP SORACAKTIR "Erzurumspor bize çok değer kattı. Tabi ki her zaman yanındayız, bu bizim gönül borcumuzdur" diyen yetenekli oyuncu, herkese çağrı yaptı; "Ama Erzurumluların da, bu şehirde yaşayanların da borcu vardır ve herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Artık söz değil, icraat zamanı. Bu takımın günışığına çıkması yolunda görevden kaçan her kişiden tarih hesap soracaktır. Erzurumspor'umuzu ayağa kaldırmada ne olur iç çekişmelerden arınıp elbirliğiyle çalışalım. Umarım pazar günü ortaya çıkacak olan kıvılcım, Erzurumspor sevdalılarının gücüyle alev yığınına döner." BU TABLO İÇİMİ ACITIYOR Erzurumspor'a sevgisini, "Benim için çok değerli bir varlık, dünyaya gelmemde vasıta olan annem, babam kadar sevdiğim bir varlık" diye özetleyen Muzaffer, kulübün içinde bulunduğu duruma olan üzüntüsünü şöyle anlattı; "Bu tablo içimi acıtıyor. Bize kimlik veren, değer katan kariyerimizi borçlu olduğumuz ve bizler için yaşam tarzı olan bu kulübün mevcut durumundan dolayı duyduğumuz kaygı ve üzüntü benim ve arkadaşlarım için tarif edilemez bir duygu. Bizler gibi Erzurumspor'la bağı olan yönetici büyüklerim, futbolcu büyüklerim ve kardeşlerim için de bunun böyle olduğuna hiç kuşkum yok." KENDİ KİMLİĞİNİN ÜZERİNDE! Erzurum'da Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi takımlara olan sevginin Erzurumspor sevgisinin kat kat üzerinde olmasından yakınan Muzaffer, bunu şu şekilde dile getirdi; "Son dönemlerde bu şehrin çok uzağındaki takımların formalarıyla, renkleriyle kendini özdeşleştirmelerine duyduğum hayret, Erzurumspor'un sahaya çıkamadan küme düşmesinin olduğu bir döneme rastlaması nedeniyle hayal kırıklığına bıraktı. Ben Erzurum halkına şunları sormak istiyorum; Yaşadığın şehirden 1200 km uzaklıktaki takımlarda futbol sevgisini neden ararsın, ne gibi bir bağ kurarsın? Coğrafi bir bağın yok, kültürel bir bağın yok, tarihsel bir bağın yok. Başka sevgilerinin kendi kimliğinin üzerinde olmasının nasıl bir duygu olduğunu da tarif etmelerini istiyorum. Bunun tarifi maalesef çok acı bir itiraf olmalı." HERKESLE İŞBİRLİĞİ YAPILMALI Muzaffer'in çözüm önerileri ise şöyle; "Artık bizler Erzurumspor için, kırgınlıkları bir kenara bırakarak, Erzurumspor'la bağı olan herkesin işbirliği yaparak, çözümsüzlük değil çözüm etrafında toparlamalıyız. Büyüklerimizin hepsinin onayını alarak çözüm üretmeliyiz. Kökleri çok geniş bir alanı saran Erzurumspor'u kökleriyle kimse ortadan kaldıramaz. Erzurumspor'u sadece bu sağlam temeller üzerinden yeniden yapılandırabiliriz. Erzurumspor hepimizi bir araya toplayan tek duygu ve düşünce yaratan yerelde tek milli olgumuzdur. Erzurumspor'a verdiğimiz manayı daha da derinleştirerek tam anlamıyla şehirle bütünleştirmeliyiz." ERZURUMSPOR YAŞAMSAL BİR OLGU "Pazar günü buluşalım" diyen Muzaffer, son olarak mavi-beyazlı renklere gönül verenlere şunları söyledi; "Benim için Erzurumspor'un değeri, konumunun ne olduğuyla asla ilgisi olmayacak, sadece onun isminin Erzurumspor olması yeterli olacaktır, amatörde dahi olsa. Bu düşüncenin Erzurumspor'un gerçek sahibi olan taraftarlarının da duygusu ve düşüncesi olmasını umuyorum. Taraftarlık dönemsel bir olgu olmamalı, yaşamsal bir olgu olmalı. Gelenekleri ve kendine özgü değerleri olmalı ve bu kültürün etrafında kendini takımına tutkallamalı. Bu sıkıntılı dönemlerde, Erzurumspor'un şampiyon olduğu dönemlerdeki taraftarların takımını içselleştirdiğinden daha öte bir duyguyla takımına sarılmalı." Orkun Çizmeli