Erzurum Güncel- www.erzurumajans.com 'dan Onur Sağsöz'ün yine çok okunacak o yazısı...

Ankara’daki değil Erzurum’daki Çankaya’yı konuşacağız ama önce…

‘Mehmet Sekmen, Mansur Yavaş'ı aramış mıdır?’ diye sorduk…

Cevap geldi.

He ne kadar bir hukuk adamına yakışmayacak üslup kullansa da cevap hakkına saygımdan dolayı aynen sizlere aktarıyorum.

“Herkese bulaşan Onur Sağsöz, 10 yıl sonra bana da bulaştı. Benim kızım Maliye Bakanlığında dört yıl, başka bir kurumda dört yıl çalıştıktan sonra EBB'de de beş yıl çalıştı. Daha emekliliğine 20 yıl var. Türkiye’nin birçok kurumunda daha çalışacak. Onur Sağsöz istedi diye kimse yasal haklarından vaz geçmez. Kanunları, yasal hakları, izinleri, raporları, pandemi haklarını Onur Sağsöz'e açıklamak zorunda değilim. Beyefendi merak ettiği için açıklayayım. Geçici görevle başka kurumlarda çalışmak rutin bir iştir. Binlerce örneği var. İşlem rutin bir işlem olduğu için Sayın Mehmet Sekmen'in Sayın Mansur Yavaş'ı aramasına da ihtiyaç yoktur.”

İmza: Erzurum Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanı aynı zamanda Hukuk Müşaviri avukat Cevat Öksüz Ustaahmetoğlu.

Sosyal medya üzerinden gelen bu vasatlığa aynı tonda yanıt vermemi beklemeyin çünkü vasatlıkta ben bu kadar mahir değilim.

Cevat Bey, habere konu olmanın paniğini yaşamış olsa gerek, kızı Zeynep S.’nin nerelerde çalıştığını, mesleki süresini hatta emekliliğe kalan zamanını yani sormadığımız soruların cevabını bile vermiş.

Ancak kızının büyükşehirde çalıştığı süre içinde ‘işe gittiği gün’ sayısını belirtmemiş!

Bununla birlikte paylaşımında ‘herkese bulaşan’ ifadesiyle beni virüse benzetmesi bir tarafa, “Onur Sağsöz istedi diye kimse yasal haklarından vazgeçmez” gibi bir anlamsızlığa imza atması hakikaten komik olmuş.

Son olarak…

AK Partili belediyeden CHP’li belediyeye personel görevlendirmesi yapılmasını “rutin” olarak görmüş ya, işte burada sesli güldüm.

Aklım’ız’la alay edildiğini düşündüğüm bu konuda artık yorumu size, Cevat Bey’i de bir kez daha vicdan muhasebesi yapması için kendisiyle baş başa bırakıp Çankaya’ya bakalım!

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir süre önce Afet İşleri Daire Başkanlığı kuruldu.

Deprem gerçeğiyle yüz yüze olan ülkede ve de acı tecrübeler edinen şehrimde bu tür birimlerin öneminden bahsetmeye gerek yok.

Bakın daha bugün Bingöl sallandı ki, bilim insanlarının “yaklaşıyor” türünden uyarıları da ortada!

Afet öncesinde hazırlık ve zararı en aza indirgemek adına hayati dokunuşlar yapan bu birimler, Allah muhafaza afet sırasında-sonrasında önemli çalışmalara imza atacak.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de böylesi özel ve önemli bir göreve Niğdeli bir ismi, Şule Yazılı’yı getirdi.

Takdir tabi ki başkanın, bize de ‘hayırlı olsun’ demek düşer.

Merak ettiğim şu ki; bir süre öncesine kadar İstanbul Sancaktepe Belediyesi’nde Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürü olan Şule Yazılı bu göreve ne kadar uygun?

İmam Hatip mezunu olması, Açık Öğretim Fakültesi bitirmesi, Kur’an kursu öğreticiliği yapması ya da bir AK Parti neferi olması yetiyor derseniz sözüm yok!

Şule Yazılı, tüm bu vasıflara sahip.

Üstelik Büyükşehir Belediyesi’yle bir yığın işe imza atan ve özellikle yıkım işlerinin vazgeçilmezi olan Resul Çankaya’nın da kız kardeşi olması sanırım bu yazının noktalanacağı anlamını taşır.

Anlayacağınız torpilin gücü, liyakat kavramını bir kez daha ortadan kaldırdı.

Dedim ya, Allah muhafaza olası bir deprem sonrası tutunacağımız dal olan EBB Afet İşleri Daire Başkanlığı, Niğdeli bir isme, Resul Çankaya’nın kız kardeşi olan Şule Yazılı’ya emanet!  

O yüzden ilk tavsiyem Şule Yazılı’ya… Umarım bir an önce çekirdek Erzurum; Gâvurboğan, Çırçır, Dere, Murat Paşa, Çortan, Kadana, Hacı Cuma v.b… İsimlerini ve yerlerini öğrenmesi.

İkinci tavsiyem ise bize…

Vazgeçtim, dua edeyim.

Allah yar ve yardımcımız olsun.