Erzurum Güncel- AİHM, İngiltere’yi bazı suçlardan müebbet alanların “ölene kadar cezaevinde kalacaklarına” ilişkin kanun nedeniyle mahkum etti. ETA kararında da “sanık lehine olan hükmün işletilmesine” karar verdi. AİHM, geçen hafta ETA üyesi İnes Del Rio’nun davasında ‘terör zanlısı mahkumların’ birden fazla cinayet işlemesi halinde bile ceza indiriminden yararlanabileceğine karar vermişti. Karardaki ayrıntılar Öcalan’ın davasını da etkileyebileceğini ortaya koydu. Ankara SBF öğretim üyesi Doç. Dr. Kerem Altıparmak, karara ilişkin yaptığı değerlendirmede, İspanya’da suçlular için maksimum 30 yıl infaz öngörüldüğünü, 10 tane suçtan da ceza alınması durumunda bile 30 yıldan iyi hal indirimi yapılarak, ceza süresinin hesap edildiğini belirtti. İlk kez verilen karar Ancak 2006’dan sonra İspanyol yargı organlarının 30 yıl süresi hesabının her bir suç için ayrı hesaplanmaya başlanmasına karar verildiğini ve bu yüzden AİHM’e başvuran ETA üyesinin normalde 2008’de tahliye olabilecekken olamadığını anlattı. AİHM’in ise bu kararın 2006’dan önce işlenen suçlar açısından uygulanmasının insan haklarına aykırı olduğuna karar verdiğini belirten Altıparmak, “AİHM bu yüzden İspanya’ya ‘başvurucuyu derhal serbest bırak’ demiştir. Bu türde bir kararı ilk defa veren AİHM. İnfaza ilişkin değişikliğin geriye yürümezlik ilkesinin ihlali olarak görüyor bu kararda” dedi. Altıparmak, AİHM Büyük Dairesi’nin Vinter / İngiltere davasında verdiği kararda da en vahim suç işleyeni bile ölene kadar cezaevinde bırakmanın, yani hiçbir zaman serbest bırakılma ihtimalinin olmamasının cezalandırma ilkelerine aykırı bulduğunu da hatırlattı. Öcalan’ın başvurusu AİHM’in infazla ilgili bu iki kararı Öcalan’ın yaklaşık 10 yıldır AİHM’de görülen infaz süresi ile ilgili davasını yeniden gündeme getirdi. AİHM’in bu davada İspanya ve İngiltere aleyhine verdiği kararları emsal alması halinde Öcalan’ın başvurusunu kabul edebileceği belirtildi. Bu durumda Öcalan’ın ezasının infazına ilişkin yeni bir hesaplama yapılacak. Bir hesaba göre Öcalan yaşadığı takdirde 2035’te (87 yaşında), bir başka hesaba göre ise 2029’da (81 yaşında) koşullu salıvermeyle cezaevinden çıkabilecek. Mahkemeler, Öcalan’ın aldığı disiplin cezaları nedeniyle bundan yararlanmamasına da karar verebilir. Ancak böyle bir karar Öcalan’ın dışında “terör” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan diğer hükümlülerin durumunu da etkileyebilecek. DAVA HÂLÂ AİHM’DE Öcalan’ın 1999’da idam cezası almasından sonra bu ceza 2002 yılında kaldırılmıştı. 2004 yılında yapılan değişiklikle cezası idam olanların cezalarının “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına” çevrildiği ve terör suçundan bu cezayı alanların ölene kadar cezaevinde kalacağı hükme bağlandı. İnfazın eski yasaya göre hesaplanmasını isteyen Öcalan’ın avukatları AİHM’e başvurdu. Irak ile yeni bir sayfa Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari iki yıllık aranın ardından Türkiye’yi ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Zebari ortak basın toplantısında “Son dönemlerde, maalesef bazı konjonktürel gerekçelerle ilişkilerimizde bir durağanlık yaşanmıştı. İlişkilerimiz eskisi kadar yoğun olmamıştı. Yine hep devam etti, her düzeyde sürdü, ticari ilişkilerimizde büyük artışlar yine gözlendi, halklarımız arasındaki derin kardeşlik bağları hep sürdü. Şimdi son dönemde bunu daha ileri bir aşamaya götürme konusunda da her iki tarafta çok güçlü bir irade var” dedi. Davutoğlu, Kasım ayının ilk yarısında Bağdat’ı ziyaret etmeyi planladığını, Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin Türkiye ziyaretinin zamanlamasının ise kademeli olarak tespit edileceğini söyledi. Irak Dışişleri Bakanı Zebari ise, “Bizim Türkiye’nin rolüyle ilgili hiçbir sorunumuz, tavrımız yok. Bunun yanı sıra, bu bölgede kaderimizin ortak olduğuna inanıyoruz” dedi. Başbakan kabul etti Hoşyar Zebari, iki günlük Ankara ziyareti kapsamında ilk olarak Cumhurbaşkanı Gül tarafından kabul edilmişti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile de bir araya gelen Zebari dün son olarak Başbakan Erdoğan tarafından kabul edildi.