Fatih Altaylı'dan Kerem Kınık'a ağır sözler
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Kerem Kınık'ın başkanı olduğu Kızılay'da çadır skandalının ve kan satıldığı iddialarının ortaya çıkmasının ardından kan bağışı yapılamadığına ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Erzurum Güncel- Altaylı, "Daha depremzedelere çadır satışı skandalı ortaya çıkmadan, daha başındaki adamın ne mal olduğu anlaşılmadan önce Murat Bardakçı “Ben bu Kızılay’a değil yardım etmek kan bile vermem” demişti televizyon ekranında. Ama bir çadır skandalı, Murat’ın sözlerinin üzerine tüy dikmiş olmalı ki, Kızılay bugün kansız" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel’in ortaya çıkardığı çadır skandalıyla gündeme gelen Kızılay’a yurttaşın güveni kalmadı. Depremzedeye dağıtılması gereken çadırları yardım kuruluşlarına milyonlarca liraya satan Kızılay, yurttaşa “Kan verin” çağrısında bulundu.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Kızılay'ın gönüllülere kan bağışı çağrısına dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Altaylı, depremzedelere çadır satışı yaptığı ortaya çıkan Kızılay'ın Başkanı Kerem Kınık'a tepki göstererek, "Kişiye güvensizlik, kuruma güvensizliğe dönüşmüş ve kurumu yok olmaya götürüyor" ifadelerini kullandı.
"GÜVENİLMEZ BULUNMUŞ BİR KİŞİ TARAFINDAN BATIRILIYOR"
Altaylı'nın yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Sonunda bu da oldu. Kızılay kansız kaldı. Göz göre göre, bile bile.
Daha depremzedelere çadır satışı skandalı ortaya çıkmadan, daha başındaki adamın ne mal olduğu anlaşılmadan önce Murat Bardakçı “Ben bu Kızılay’a değil yardım etmek kan bile vermem” demişti televizyon ekranında.
Üstelik de Bardakçı muhalif falan değil tam aksine Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu üyesi, Beştepe’ye ve Beştepe ahalisine yakın bir isim olarak söylemişti bunu.
Öyle ki, o gün Kızılay’ı savunmak bana kalmış, “Yapma Murat, kan toplama organizasyonunu yapacak başka kurumumuz yok. Kızılay’a kan vermeye devam etmemiz lazım” demek zorunda kalmıştım.
Türkiye’nin ecdat yadigarı, temelleri çok sevdikleri Abdülhamid Han tarafından atılmış kurumu Kızılay, başına getirilen liyakatsiz, toplum tarafından güvenilmez bulunmuş bir kişi tarafından batırılıyor.
Ve o makama getirilen kişi o kadar felaket ki, bu duruma rağmen istifa etmeyi, yeni tabiriyle affını istemeyi aklının ucundan bile geçirmiyor.
Ve en az bu kadar vahim olanı, kudretli ve kuvvetli iktidarımız da bu kişiyi görevden almayı, istifasını istemeyi aklına bile getirmiyor. “Birileri istedi diye kelle verilmez” anlayışı sürüyor, toplumsal tepki ile başarısız birini görevden almak bile zafiyet gösterisi olur diye kurumun batması göze alınıyor."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.