1. HABERLER

  2. EĞİTİM

  3. Fazla kilo organlara zararlı
Fazla kilo organlara zararlı

Fazla kilo organlara zararlı

Beslenme Danışmanı ve Estetik Medikal Hekim Dr.Gönül Ateşsaçan, fazla kiloların organlarımızı da olumsuz etkilediğini söyledi.

A+A-

Erzurum Güncel- Dr.Gönül Ateşsaçan konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Nasıl ki herkesin kendine has yapısal özellikleri varsa, herkesin şişmanlığı da kendine özgüdür. Bizler ne yaşarsak , ne düşünürsek aynen bir ekran gibi olan bedenimizden yansımaya başlar. Sebep zihindir, sonuç ise bedendir. Kilolu olmak ve kilolu kalmak aslında sizin düşüncelerinizdedir. Unutmayın ki güzellik sizlere verilmiş kutsal bir hediyedir ve sizden çevreye yayılan bir enerjidir. Kilonuzla beraber ne yazık ki bu enerji akışı kesilir. Bedeninizi ve beyninizi aşırı yemekle doyurmak yerine hayallerinizi gerçekleştirmek sizin elinizde. Kalçanızda , poponuzda ve göbeğinizde yığılmış olan, endişe,kızgınlık, korku ve üzüntü nedeniyle siz farkına varmadan oluşmuş binlerce yağ hücresi olmasa nasıl olurdunuz? Düşünün bakalım, şu anda ne hisseder ne hayal ederdiniz , bir dakika gözlerinizi kapatın ve hissedin. Sevgi bedene hakimse kilo verdikten sonra tekrar kilo almazsınız, bedeninizle ilişkiniz bozulmaz ve kilonuzu geri almasınız” dedi. Kilonun nedeninin herkese göre farklı olduğunu anlatan Ateşsaçan, “Ancak unutmayın ki bedendeki değişimler sırası değişerek aynıdır.Bedende neler olur biz kiloluyken ? Sindirim bozulur, mide yavaş çalışır, yediklerimiz daha fazla kiloya neden olur. Karaciğer yorgundur, yağlanma artar; kendimizi yorgun hissederiz, sinirli oluruz. Pankreas yetersiz kalır, kan şekeri yükselir, çabucak acıkırız. Tiroid yavaşlar, metabolizma yavaşlar; çok uyuruz ve kabızlık olur. Safra kesesi yeterli salgı yapamıyordur; sırtımızda ağrı, hazımsızlık , gaz, şişkinlik olur. Önemli olan kişinin neden , hangi olaydan sonra, ne zaman kilo almaya başladığıdır. Kilo aldıktan sonra organların bozulma sıraları ve organ bozulma dereceleri kişiye göre değişir. Bir ameliyatla, bir kazayla, aşırı üzüntüyle, menopozla, stresle, ani iş değişikliği, sosyal nedenlerle başlayan kilo alma serüveni, organlarımızın belli sırayla bozulması ve kilo almayla sonuçlanır. Şişmanlık ve yağlanması olan herkesin mutlaka bir öyküsü vardır. Bebeklikten beri kilolu olanların da annelerinin hamilelikteki öyküleri önemlidir. İşte bu nedenle nasıl ki herkesin kendine has yapısal özellikleri varsa, herkesin şişmanlığı da kendine özgüdür.Bu nedenle standart yöntemler en iyi ihtimalle vücuttaki açlığa baskılayabilir , bu arada kısa ve uzun dönemde yan etkileri olur. Bir dönem sonra bilinçaltındaki travmalar hala orada kalıp, bedene “sen kilolusun, sen şişmansın, sen zayıflayamazsın, kilo versen de geri alırsın sinyalini yaymaya devam eder. Hatta yapılan çalışmalar göstermiştir ki, hatalı diyetlerden sonra vücuttaki yağ oranı daha da artmaktadır.” Diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.