FETÖ sanığı çift hakim karşısında
FETÖ/PDY'nin emniyet mahrem yapılanmasında sözde "zümre başkanı" olduğu iddia edilen Erol Arslan ile örgütte "öğretmen" statüsünde yer aldığı öne sürülen eşi Yasemin Arslan'ın yargılanmasına başlandı
Erzurum Güncel- Erzurum'da FETÖ/PDY'nin emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin davada sözde "zümre başkanı" olduğu öne sürülen Erol Arslan ile örgütte "öğretmen" statüsünde yer aldığı iddia edilen eşi Yasemin Arslan, ilk kez hakim karşısına çıktı.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tanıklar Ü.U. ve L.G. hazır bulundu.
Tutuklu sanıklar Erol ve eşi Yasemin Arslan ile Çorum L Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı kuruldu.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunma yapan sanık Yasemin Arslan, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
İki çocuğu olduğunu belirten Arslan, "Bir çocuğumu 10 aylıkken anneme bırakmak zorunda kaldım. Emziremediğim için çok fazla hasta oluyor. Diğer çocuğumun da psikolojik sıkıntıları var. Annem de yaşlı ve hasta. Tahliyemi talep ediyorum." beyanında bulundu.
Sanık Erol Arslan ise avukatları olmadığı için savunmasını sonraki duruşmada onların eşliğinde yapmak istediğini söyledi.
Tanık olarak dinlenen Ü.U. ise 2012'de üniversiteyi kazandıktan sonra devlet yurdu çıkmayınca yapıya ait evde kaldığını belirtti.
Sanık Yasemin ile evde kaldığı sırada tanıştığını anlatan Ü.U, "Evlerde ilk bir-iki yıl dini konular dışında pek bir şey anlatılmıyordu ancak güvendikten sonra diğer konular görüşülmeye başlandı. Sanığı Yasemin ismiyle bilmiyordum, Reyhan adıyla tanıyordum. Herkes onu öyle biliyordu." ifadelerini kullandı.
Ü.U, daha önce telefonuna gelen mesajda şifre olduğunu gördüğünü belirterek, incelediğinde "KakaoTalk" isimli programı gördüğünü ve sanığın programı hat kendisine aitmiş gibi göstererek telefonuna kurduğunu fark ettiğini dile getirdi.
Tanık Ü.U, "Bu durum kişi listelerine bakıldığında anlaşılıyordu. Yasemin'in söz konusu programı kullandığı da oluyordu. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında WhatsApp'ın yabancı bir program ve haberleşme amaçlı kullanıldığını ifade ederek ByLock programını kurdular. Kullanıcı adım ve şifremi Yasemin ve Asya belirledi ve başka yerde de benim adıma bu programı kullanıyorlardı." beyanında bulundu.
Tanık L.G. ise yapıda öğretmenlerden sorumlu sözde "zümre başkanı" olduğunu söyledi.
Kendisinden üst konumda "Musa" isimli kişinin bulunduğunu anlatan L.G, "Öğretmenlerle yaptığımız toplantıya Musa da katılmıştı. Erol'u da bu toplantılarda bir-iki defa gördüm. Öğretmen olduğunu ve sorumlu olduğu kişiler hakkında Musa’ya bilgi verdiğini biliyorum çünkü ben de zümre başkanıydım. Erol’un ismini ise Sadık olarak biliyordum." diye konuştu.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında suçun mahiyeti ve delil durumu dikkate alınarak sanıklardan Erol Arslan'ın tutukluluk halinin devamına, eşinin ise tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yasemin Arslan'ın yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla tahliyesine, eşinin ise tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Erol Arslan'ın uzun yıllar örgüt hiyerarşisi içinde yer aldığı belirtiliyor.
Arslan'ın örgütte önce eğitim yapılanması içinde yer aldığı, bölge talebe mesulü olarak görev yaptığı, öğrencilerin örgütün emniyet-asker yapılanmalarına girmeleri için eylemlerde bulunduğu kaydedilen iddianamede, eğitim yapılanmasındayken "Eyüp" kod adını kullandığı, "Artvin il eğitim danışmanı" statüsüne yükseltildiği, daha sonra da "emniyet mahrem yapılanması"nda görevlendirildiği yer alıyor.
İddianamede, sanık Arslan'ın örgütün emniyet mahrem yapılanmasında sözde "zümre başkanı" statüsünde görev aldığı, emniyet personeli ile ilgilendiği, himmet ve bilgi topladığı, örgütün emniyet mahrem yapılanmasında "Sadık" kod adını ve ByLock'u kullandığı, programı örgüt üyelerinin cihazlarına da yüklediği, program üzerinden örgütsel iletişim sağladığı kaydediliyor.
İddianamede, sanık Yasemin Arslan'ın örgütün eğitim yapılanmasında görev aldığı, birçok kişinin cihazına ByLock yüklediği, eşiyle örgütte tayin edildiği, diğer sanıkla katalog evliliği yaptığının değerlendirildiği, kod adı kullandığı anlatılıyor.
ByLock'la ilgili tespit ve değerlendirme tutanağına da yer verilen iddianamede, Arslan'ın program kullanıcı adının örgüt içindeki kod adı "Reyhan", Reyhan'ın sonuna eklediği rakamların incelenmesinde ise 19'un memleketi Çorum'un plakası, 08'in o dönem ikamet ettiği Artvin'in plakası, şifresinin de oğlunun ismi Erdal olduğunun tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, haklarındaki yakalama kararına rağmen uzun süre saklanan sanıkların operasyonla yakalandıklarına yer veriliyor.
Sanıklardan Erol'un "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, eşi Yasemin'in ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.