Erzurum Güncel- KüBA’nın eski devlet başkanı ve efsanevi devrimci lider Fidel Castro önceki akşam 90 yaşında hayata veda etti. Castro’nun ölümünü kardeşi olan Küba Devlet Başkanı Raul Castro, önceki geceyarısı ulusal televizyondan duyurdu. Raul Castro, ağabeyinin naaşının kendi isteği üzerine yakılacağını açıkladı. Sesi titreyen Raul Castro, konuşmasını devrim sloganı olan “Her zaman zafere” sözleriyle bitirdi. Raul Castro’nun cenaze töreninin 4 Aralık’ta yapılacağı açıklandı.

9 GüNLüK YAS İLAN EDİLDİ

Küba Devlet Televizyonu, Fidel Castro’nun hasta yatağındaki son fotoğrafını yayınladı. Castro, son olarak kamuoyu önüne nisan ayında Komünist Parti’nin toplantısında çıkmıştı. Devrimci lider, buradaki konuşmasında yakında ölebileceğini ima ederek “Hepimizin zamanı gelecek ama eğer şevk ve onurla çalışırsanız, insanoğlunun ihtiyacı olan materyal ve kültürel değerleri üretebileceğinizin kanıtı olarak Kübalı komünistlerin fikirleri bu gezegende kalacak” demişti. 2008 yılında devlet başkanlığını kardeşine devreden Fidel Castro, son yıllarda aktif politikanın dışında kalmıştı. ölüm haberi Küba’yı üzüntüye boğdu. ülkede 9 günlük ulusal yas ilan edildi. ABD Başkanı Barack Obama, Castro’nun ailesine taziyelerini dile getirirken “Bu tek bireyin, insanlar ve onun etrafındaki dünya üzerindeki muazzam etkisini tarih kaydedecek ve değerlendirecek” dedi.

TRUMP'TAN SERT SöZLER

Ocak ayında Obama’dan görevi devralacak Donald Trump ise Twitter’da önce ‘Fidel Castro öldü” diye mesaj attı. ABD’nin yeni Başkanı Trump, daha sonra yaptığı açıklamada Castro için “60 yıla yakın süredir halkını ezen acımasız bir diktatör” ifadesini kullanırken “ABD, bundan sonra Küba’nın refahı ve bağımsızlığı için çalışacaktır” dedi.

Trump, seçim kampanyası döneminde Obama'nın Küba ile ilişkilerin düzeltilmesine yönelik attığı adımları sert bir şekilde eleştirmişti.  

Castro, Doğu Berlin’de hayranlarına imza dağıtırken. 

Birçok dünya lideri ise Castro’nun ölümü nedeniyle taziyelerini bildirdi.

"BİR DöNEMİN SEMBOLü"

- Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande: Soğuk Savaş’ın bir aktörüydü. Kübalılar için dış hegemonyayı reddeden onuru temsil etti.

- Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro: Onun mirasını devam ettirmek ve bağımsızlık bayrağını taşımak bize bağlı.

- Sovyetler Birliği’nin son devlet başkanı Mihail Gorbaçov: Fidel, en sert Amerikan ablukası sırasında ayağa kalktı ve ülkesini güçlendirdi.

- Papa Françesko: üzücü bir haber. Onun için dua edeceğim.

- çin Devlet Başkanı Şi Jinping: çin halkı iyi ve gerçek bir yoldaşını kaybetti.

- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Bu seçkin devlet adamının ismi, modern dünya tarihinde bir dönemin sembolü olmuştur.

Kamuya açık etkinlikte son fotoğrafı.

SEVİNç GöSTERİLERİ

ABD’deki Kübalı muhalifler, Castro’nun ölümünü kutladı. Miami’de Kübalı göçmenlerin yoğunluğu nedeniyle Küçük Havana denilen mahallede Kübalılar bayraklarıyla sokağa çıktı. Miami Herald köşeyazarı Armando Salguero, “Sevinç gözyaşları döküyorum. Cehennemde bu akşam bir yer daha azaldı” dedi.

'Küçük Havana' efsanevi liderin ölümünü kutladı

Miami’de Castro'nun ölümüne sevinen Kübalı muhalifler.

20’NCİ YüZYILA DAMGASINI VURDU

- O sakalları, asker üniforması, purosu ve başta ABD olmak üzere fikirleriyle emperyalizme isyanın sembollerinden biriydi. ‘Fidel’, ‘Comandante’ (Komutan) ya da ‘El Caballo’ (At) milyonların ilham kaynağı oldu. Gerçek adı Fidel Alejandro Castro Ruz’du. 13 Ağustos 1926’da Biran’da doğdu. İspanyol kökenli zengin bir çiftçinin evin hizmetçisi olan metresinden dünyaya gelmişti. Hukuk okudu.

- ABD’nin Latin Amerika’daki müdahalelerine karşı anti-emperyalist düşünceler benimseyen Castro, tanık olduğu eşitsizlikler nedeniyle sosyalist söylemler de kullanmaya başladı. Sosyal adalet, temiz yönetim gibi politikaları savunan Partido Ortodoxo’ya katıldı. Castro, 1952 yılında yapılacak seçimlerde adaylığını koymayı düşünüyordu; ancak hükümet, General Fulgencio Batista tarafından devrildi ve seçimler iptal edildi. 

CHE İLE TANIŞTI

- Hukuki yolla mücadele mümkün olmayınca Castro, gerilla faaliyetlerine girişti. “Haraket” adında bir örgüt kuran Castro, 1953’te Moncada askeri kışlasına saldırı düzenledi. Amaçları, o bölgedeki yoksul şekerkamışı işçileri arasında isyan teşvik etmek ve bunu daha sonra ülkenin diğer bölgelerine yaymaktı.

- 15 yıl hapse mahkûm olan Castro, 1955’te çıkan afla serbest kaldı. Meksika’ya geçti, devrim hazırlıklarına burada devam etti. Ernesto “Che” Guevara ile tanışan Castro, 1956 yılında 81 silahlı yoldaşıyla birlikte bir bota binerek Küba’ya geri döndü. Castro ve arkadaşları, gerilla mücadelesi vererek 1959 yılının başında Batista rejimini devirdi. Şubat ayında Başbakan olan Castro, Marksist ve Leninist bir program benimsedi.

- Sovyetler Birliği ile yakınlaşan Castro, ABD’nin ambargosuna maruz kaldı. CIA’in 1961 yılında Castro’yu devirme girişimi Domuzlar Körfezi krizini çıkardı. 1962’de Sovyetler Birliği, Küba’ya nükleer füze gönderdi. Bu gelişme iki süper gücü bir nükleer savaşın kıyısına getirdi. SSCB, Küba’daki nükleer füzelerini, ABD de İtalya ve Türkiye’deki balistik füzelerini geri çekti. Castro, kendisine karşı ABD’nin 634 suikast girişiminde bulunduğunu iddia etmişti.

Castro, Che Guevara ve Küba Devlet Başkanı Dorticos.  

DIŞİŞLERİ’NDEN öVGü DOLU 'CASTRO' AçIKLAMASI

DIŞİŞLERİ Bakanlığı, Fidel Castro’nun ölümü nedeniyle Küba lideri hakkında övgü dolu sözler içeren bir açıklama yaptı. Bakanlık, “Küba Devrimi’nin efsanevi lideri” diye tanımladığı Castro’nun ölümünün büyük üzüntüyle karşılandığını vurguladı. Castro’nun Habitat toplantısı nedeniyle 1996’da Türkiye’ye geldiğinde halkın kendisine gösterdiği sevginin hatırlarda olduğunun belirtildiği yazılı açıklama şöyle: “Siyasi tarihe derin izler bırakan ve ülkesinde sağlıktan eğitime, sanattan bilime pekçok alanda köklü reformlar gerçekleştiren Castro, Küba’daki gençlere yol gösterecek değerleri ve idealleri miras bırakmıştır. Mücadelesi dünyada yankı bulmuş ve farklı siyasi kamplarda dahi saygınlık uyandırmıştır.  Küresel adaletsizliğe karşı çıkmış, eşitlikçi ve dayanışmacı bir dünya kurulması için çalışmıştır. ‘Başka türlü bir dünya mümkündür’ sözleri de, hangi siyasi görüşten olursa olsun, bugün milyarlarca insanın ortak özlemini yansıtmaktadır.” 

Fidel Castro, 1996’da İstanbul’da Cumhurbaşkanı Demirel ile görüşmüştü.