Erzurum Güncel- Sayıştay belediyelerin denetim raporlarını açıkladı. Erzurum Ajans'tan gazeteci Onur Sağsöz, raporun içeriğini 'Han-ı Yağma' başlığıyla köşesine taşıdı. 

Sayıştay raporlarında Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı şirketlerin yönetim kurullarında mevzuata uygun olmayan görevlendirmeler ile huzur hakkı ödemeleri yapıldığı belirlendi. Bundan ayrı olarak 2,7 milyon liralık kamu zararının tahsil edilmesi için her hangi bir adım atılmadığı ortaya çıktı. Detaylar Onur Sağsöz'ün yazısında.

İŞTE YİNE ÇOK KONUŞULACAK O YAZI...

Eczanenin kapısını kırıp girdi, cinsel gücü artıran ilaç çaldılar.

Camiden duvar saatini ve tuvaletinin alüminyum kapısını çaldılar.

Karı - koca marketten köfte harcı çaldılar.

Hatırlayın, Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın, Aziziye parkındaki heykelinin kılıcını çaldılar. Hem de üç kez.

Kent meydanındaki bar ekibi heykelinde davulcunun tokmağını, zurnacının da zurnasını çaldılar.

Geçen zaman içinde daha nice garip hırsızlık olayları gibi hepsi Erzurum’da yaşandı.

Kabul edin ilginç bir ülkenin, ilginç bir kenti olduk.

‘Yüz kızartıcı’ dediğimiz hırsızlık suçunu işleyenin yüzü kızarmıyor artık. Bugün yakalansa üç gün sonra aramıza dönüyor ve yine çalıyorlar.

Evet, kanunlar yetersiz olabilir. Peki, maşeri vicdana ne oldu?

Ne yazık ki, toplum olarak kanıksadık bu durumu.

Sorsalar, ‘Elhamdülillah hepimiz Müslüman’ız ve ağzımızdan düşürmüyoruz, kul hakkı, tüyü bitmemiş yetim hakkı ve de kamu zararı gibi kavramları!

Sonuç?

Sonuç beklemeyin, çünkü maşeri vicdan artık vicdansız.

Hal böyle olunca yüzler de kızarmıyor. 

Bakın Sayıştay raporları açıklandı.

Yüzleri kızarır mı bilmem amma açık ve net görülüyor ki, Büyükşehir Belediyesi’nde kamu zarara uğratılmış.

Dikkatle okuyun lütfen.

“Yapılan incelemede kesinleşmiş olan 2008/1405-1803 Nolu Sayıştay İlamında belirtilen 827.374,06 TL ile 14.07.2021 tarih 578 Sayılı Sayıştay Ek İlamında belirtilen 1.898.683,13 TL kesinleşmiş kamu zararının sorumlularından tahsil edilmediği, bu tahsilâtlar için mevzuatında belirtilen gerekli işlemlerin başlatılmadığı tespit edilmiştir.”

Devlet, ‘bir şekilde’ oluşan zararın ilgili kişilerden tahsilini istiyor, gelin görün ki, belediye yönetiminde yaprak kımıldamıyor.

Devlet bunu not etti, er ya da geç bu rakamı ve daha fazlasını burunlarından fitil fitil getirecektir.

Şimdi bu durum, kul hakkı, tüyü bitmemiş yetim hakkı yemek olmuyor mu?

İçinizin sızlaması lazım. Kıt kanaat geçiniyorsunuz. Dişinizden tırnağınızdan artırıp kenara bıraktığınız 3-5 ya da her ne kadarsa altınınız var. Evlatlarınızın geleceği için kendinizce küçük bir yatırım!

Çalınırsa ne yapar, ne hissedersiniz?  

İşte kamu zarara uğratılırken de sızım sızım sızlamalı, için için yanmalısınız çünkü o da sizin paranız.

Durun bitmedi.

Yine Sayıştay raporuna göre Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerin yönetim kurulları, kanuna, hukuka aykırı bir şekilde yapılandırılmış.

Göreve getirilen vasıfsız kişilere huzur hakkı ödenmiş!

Ben değil devlet diyor: Yapılan incelemede Erzurum Büyükşehir Belediyesine ait şirketlerin yönetim kurulu üyeliklerinde yöneticilik sıfatını haiz olmayan memurların görevlendirildiği, böylece huzur hakkı ücreti alması hukuken mümkün olmayan bu kimselerin her ay düzenli olarak söz konusu şirketlerden huzur hakkı ücreti aldığı tespit edilmiştir.

Kanun, nizam belli, mevzuat ortada, bile bile ne diye bu görevlendirmeleri yapıyor, milletin parasını bunlara dağıtıyorsun?

Sorarım size bu haram lokma olmuyor mu?

Benimki de soru işte! En iyisi mi bırakayım yesinler. 

Tevfik Fikret’in ‘Han-ı Yağma’da dediği gibi…

“Ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,

Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!