1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Gazeteciler Taksim'e çıktı!
Gazeteciler Taksim'e çıktı!

Gazeteciler Taksim'e çıktı!

Meslektaşlarının gözaltına alınmasını protesto etmek isteyen gazeteciler Taksim'de bir araya geldi. Binlerce gazeteci meydanda yürüyüş gerçekleştirdi.

A+A-

Erzurum Güncel-Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Gazetecilere Özgürlük Platformu öncülüğünde İstanbul ve Ankara'da gazetecilerle dayanışma eylemi yapıldı. Binlerce gazeteci Taksim'de özgür basın için yürüdü. Kalabalık, "Ahmet, Nedim onurumuzdur". "AKP elini medyadan çek" şeklinde slogan attı. Taksim Meydanı'nda toplanan binlerce gazeteci ellerinde farklı protesto pankartları taşıdı. "Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin. Boyun eğeceksen, gazeteciyim demeyeceksin" ve "Bugün Ahmet, Nedim. Yarın kim?" yazılı pankartlar dikkat çekti. Yürüyüşe katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç şunları kaydetti... "Gazetecilerin böyle bir yürüyüş yapma ihtiyacı duyduğuna göre bıçak kemiğe dayanmış olarak nitelendirmek gerekir diye düşünüyorum. Gazetecilik faliyetinin suç sayılması, özellikle de terör suçu sayılmasının basın üzerindeki baskısını meslektaşlarımızı mesleklerinden alıkoyulmasını eleştirmek, kınamak için protesto yapma zorunluluğunu duyduk. Meslek faaliyetinin suç sayılması, gazetecinin haber kaynaklarıyla olan ilişkilerini terör örgütü biçiminde değerlendirmek gibi son dönemlerde moda bir anlayış sözkonusu. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle bilgi ve belgelere ulaştığını, bunlardan haber ya da kitap hazırladıklarını biliyoruz. Yargılanan çok sayıda meslekdaşımız var. TBMM’ye görev düştüğünü 2005 yılından beri söylüyoruz. Bu konuya ilgi gösterilmemesini yadırgıyoruz." Eylemin ardından göstericiler sorunsuz bir şekilde dağıldı. Daha sonra basın açıklamasının yapıldığı alana çevik kuvvet polisleri geldi. İstiklal caddesi üzerinde polislerden birinin protestoculara yönelik sözlerinin ardından, eylemden dağılmakta olan küçük bir grup sözlü tepki gösterdi. Olay büyümeden yatıştırıldı. ANKARA'DA DA PROTESTO VAR Ankara'da Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği ve gazetecilik örgütlerinin oluşturduğu G-9 platformunun düzenlediği protesto gösterisinde, Kızılay’da Güvenpark yakınında toplanan gazeteciler, "Özgür basın, özgür Türkiye" sloganları atarak, taşıdıkları ve üzerinde "İleri demokrasiyle gurur duyuyoruz. ABD’den daha özgür basınımız var" yazan pankartla Adalet Bakanlığına yürüdü. Burada bir açıklama yapan TGS Ankara Şube Başkanı Göksel Yıldırım, ülkede daha önce de gazetecilerin gözaltına alındığını, gözaltındayken öldürüldüğünü, faili meçhullere ve "geliyorum" diyen cinayetlere kurban gittiğini hatırlattı. Ama bazı şeylerle ilk defa karşılaştıklarını, hayret ettiklerini ve tedirgin olduklarını ifade eden Yıldırım, şunları dile getirdi: "Meslektaşımız Hrant Dink cinayetinin izini süren ve bu konuda yazdığı kitap nedeniyle kendisinden ’intikam’ alınmak istendiğini televizyonlardan dile getiren Nedim Şener, ne hikmettir ki bundan kısa süre sonra gözaltına alınıyor. Yine gazeteci Metin Göktepe cinayetinin peşini bırakmayan, bugün ’Ergenekon’ olarak nitelenen yapılanmaya kadar uzanan günlükleri ilk kez gündeme taşıyan ve henüz yayımlanmayan kitabı da konu edilen Ahmet Şık, onun yanında Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, İklim Bayraktar, Sait Kılıç, Müyesser Yıldız ve Aydın Bıyıklı ile yazar Yalçın Küçük de bu dalgada kendilerini emniyetin koridorlarında buldu. Tüm bu isimlerin ortak yönünün muhalif gazetecilerden oluşması ise akıllarda kaçınılmaz olarak kuşkular yaratıyor. Bu tablo, ülkedeki basın özgürlüğü tartışmasını da beraberinde getiriyor." Bir ülkede basın özgürlüğünün düzeyini, ölçüsünü iktidarlar koyamayacağını ya da tarif edemeyeceğini savunan Yıldırım, "Hele hele halen cezaevlerinde 61 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak bulunmaktayken, cezanın infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan ya da mahkeme kararı temyiz edildiği için haklarında verilmiş olan cezalar henüz kesinleşmemiş olan 39 gazeteci varken, 3 binden fazla gazeteci aleyhinde açılmış gizliliğin ihlali ve benzeri davalar devam ediyorken, gazeteciler kendini tehlike altında hissedip tedirgin oluyorken ülkedeki basın özgürlüğünün ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir" şeklinde konuştu. Gözaltına alınan ya da tutuklanan gazetecilere sürekli yenilerinin eklendiğini belirten Yıldırım, "Yapılan haberlerin, yazılan ya da henüz yayımlanmayan kitapların, gazetecilerin ellerinde meslekleri gereği olmasından daha doğal bir şey olamayacak bir takım bilgi ve belgelerin suç unsuru olarak gösterilmesi basın özgürlüğünün kısıtlanması değil de nedir?" ifadesini kullandı. Yetkililere, basın özgürlüğü konusunda gazetecilerle konuşup sıkıntılarından haberdar olmaları çağrısında bulunan Yıldırım, bir özgürlüğün tarifini, bu alanda faaliyet gösterenlerin yapabileceğini söyledi. Gözaltı ve tutuklamalarla ilgili bazı gazetecilerin tutumlarını da eleştiren Yıldırım, "Tartışmalı gerekçeler ve yöntemlerle özgürlüklerinden mahrum bırakılan meslektaşlarına reva görülenlere sesini çıkarmayan, ön kabullerle neredeyse bunları suçlu ilan etmeye kalkan meslektaşlarımızı, soğukkanlı olmaya, mesleğin etik değerlerini bir kez gözden geçirmeye çağırıyoruz" diye konuştu. Gözaltına alınan gazetecilerin, mesleklerindeki başarılarıyla ülkede ve uluslararası alanda saygıyla söz edilen kişiler olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Tüm değerlendirmeler ışığında son gözaltıları, yazdıklarıyla ülke tarihindeki kimi karanlık olayları aydınlatan, bunlara ışık tutan meslektaşlarımızın kimi senaryolara kurban edilmek istenmesi olarak görüyoruz" görüşünü dile getirdi. Yıldırım, gerçek demokrasi ve evrensel standartlarda basın özgürlüğü talebini de dile getirdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay da ifade ve basın özgürlüğü istediklerini ifade ederek, tarih boyunca direnenlerin kazandığını, kendilerinin de susmayacağını ve verdikleri mücadeleyi kazanacaklarını söyledi. Gazetecilik örgütlerinin oluşturduğu G-9 platformunun sözcüsü Doğan Tılıç ise "Bugün bir arada durmazsak, omuz omuza direnmezsek, yarını yok edeceğiz" dedi. Vatandaşlardan da basın özgürlüğüne sahip çıkmalarını isteyen Tılıç, "Bunlar sadece kendimiz, meslektaşlarımız için değil demokrasi için atılan çığlıktır. Gazetecilerin sustuğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez" diye konuştu. Nedim Şener’in son katıldığı televizyon programında "utandığını" dile getirdiğini hatırlatan Tılıç, konuşmasını "ben de utanıyorum" sözleriyle tamamladı. Protestoya katılan gazeteciler daha sonra kalemlerini kırarak yere bıraktı. Protestosu gösterisine bazı CHP’li ve BDP’li milletvekillerin yanı sıra Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Cemail Bakındı, çeşitli meslek örgütlerinin yönetici ve üyeleri ile çok sayıda gazeteci katıldı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.