Halk arasında göz tansiyonu olarak da bilinen hastalığa dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek için kampanya başlatıldı. Türk Oftalmoloji Derneği, Pfizer Türkiye, MSD Türkiye, Oprontik Optik ve Elektronik Cihazlar, Abdi İbrahim ve Alcon firmalarının katkılarıyla gerçekleştirilen ''Glokoma Göz Yummayın'' kampanyası kapsamında 6 bin kişinin göz taraması yapılacak. Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, 5 Kasımda yola çıkacak ''Glokom'a Göz Yummayın TIR'ı''nın 5 Ocak 2010 tarihine kadar 15 ilde 16 noktada ücretsiz göz taraması yaparak, her ilde glokom hastalığında erken teşhisin önemi konusunda halkı bilinçlendirmeye yönelik toplantılar düzenleyeceğini belirtti. 8 KASIM PAZAR GÜNÜ TAKSİM'DE Prof. Dr. Tamçelik, proje kapsamında ilk toplantı ve glokom taramasının ilk durak olan İstanbul'dan başlayacağını, 8 Kasım Pazar gününe kadar Taksim Meydanı'nda tarama yapılacağını, ardından sağlık TIR'ının sırasıyla Antalya, Konya, Kayseri, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Erzurum, Trabzon, Samsun, Ankara, Aydın, İzmir, Bursa ve İzmit'i ziyaret ederek tekrar İstanbul'a geleceğini söyledi. Hastalıkla ilgili yapılan çalışmalara değinen Prof. Dr. Tamçelik, ''Araştırma sonuçları kişilerin bu kadar önemli bir hastalığı bilme oranının çok düşük olduğunu göstermektedir. Glokom hastalarının bile kendi hastalıkları, tedavisi ve olası riskleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığını görüyoruz. Bizi kaygılandıran bir diğer nokta ise daha yüksek risk gruplarındaki hastaların nerede ise yarısının kontrol için en az yılda bir kez bile doktora gitmediği gerçeğidir. Burada önemli olan nokta hastaların gerekli tedaviyi almazlarsa kör olacaklarını bilmeleridir'' diye konuştu. YAŞ İLERLEDİKÇE RİSK ARTAR Göz tansiyonuna bağlı olarak gelişen, görme sinirinin hasarı ve görme hücrelerinin kaybı ile sonuçlanan hastalık, dünyadaki körlüklerin yüzde 13.5’ini oluşturuyor ve en sık görülen ikinci körlük nedeni. Her yaşta oluşabilecek hastalığın yüzde 75’i 65 yaşın üzerindeki kişilerde görülüyor. Her 10.000 kişiden 4’ünde görülen hastalık riski yaş ilerledikçe artar; 40 yaşın üzerinde görülme olasılığı yüzde 2’dir. GLOKOM NASIL OLUŞUR? Normal koşullarda göz içi oluşumlarının beslenmesi için göz içi sıvısı bulunur ve bu sıvı normal göz tansiyonunu oluşturur. Normal göz tansiyonu 10-20 mmHg arasıdır. Bu sıvı bir yandan üretilirken, diğer yandan bazı kanallarla göz dışına atılır. Bu kanallarda tıkanıklık oluştuğunda göz sıvısı gözde birikir ve göz tansiyonunu yükseltir. Yükselen göz tansiyonu, baskı yaparak görmeyi beyne ileten görme siniri hücrelerinin beslenmesini baskı yaparak bozar ve bu hücreleri yavaş yavaş öldürerek, çevreden merkeze doğru ilerleyen görme kaybına neden olur. Hücrelerin hepsi öldüğünde tam görme kaybı oluşur. Glokom her bireyde ortaya çıkabilecek bir hastalık olmasına karşın bazı faktörler hastalığın olma riskini artırmaktadır. RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? Göz içi basıncının yüksek olması, ileri yaş, ailede glokom öyküsü, miyopi, diyabet, bazı damarsal hastalıklar (şeker hastalığı, hipertansiyon gibi.) Glokom hastalığına çeşitli muayene yöntemleriyle teşhis edilir. Uygulanan en önemli teşhis yöntemleri göz tansiyonunun ölçülmesi (tonometri), görme alanı muayenesi ve görme siniri analizidir. TAM İYİLEŞME SAĞLANAMAZ Glokomun çoğu zaman hiçbir belirtisi olmadığından, glokomdan korunmak için yapabileceğiniz tek ve en önemli şey, düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırmaktır. Glokomun tam olarak iyileşmesi söz konusu değildir. Eğer erken teşhis edilirse tedavi ile daha fazla hasar oluşması önlenebilir. Genellikle, ilaç tedavisi (damla) veya cerrahi yöntemlerle göz içi basıncını düşürmeye yönelik tedavi uygulanır. AÇIK AÇILI GLOKOM Açık açılı glokom hastalığın en sık görülen tipidir. Göz içi sıvısının kornea ve iris arasında kalan süngerimsi ağ yapısının içinden yavaş geçmesine bağlı olarak gelişir. Bu yavaş geçiş sırasında giderek artan basınç göz sinirinde hasara yol açar. Bu glokom türü oldukça sinsi seyreder. NORMAL TANSİYONLU GLOKOM Normal tansiyonlu glokom, göz tansiyonu normal olmasına karşın göz sinirinde bir hasar gelişmesiyle karakterize bir glokom tipidir. Genellikle damarsal hastalığı olanlarda daha sık görülür. KAPALI AÇILI GLOKOM Ender rastlanan kapalı açılı glokomda kornea ve iris arasındaki mesafe (açı) dardır ve bazı durumlarda bu açı tamamen kapanarak, göz içi sıvısının dışa akımını tamamen engeller. Buna bağlı olarak göz tansiyonu aniden çok yüksek düzeylere çıkar ve birçok belirtiye neden olur. BAZEN HİÇ BELİRTİ VERMEZ Açık açılı glokom sinsi bir şekilde herhangi bir belirti olmaksızın başlar. Görme kaybı başlangıçta hasta tarafından fark edilemez; ancak görme hücre kaybı çok ileri düzeye geldiğinde, hasta görmesinin azaldığını fark edebilir. Görme hücre kaybı, çevre görme alanından başlayarak merkeze doğru ilerler. Glokom tedavi edilmezse zaman içinde görme alanı kaybı genişleyerek, “tünel” görüş ve sonra tam görme kaybı ile sonuçlanır. Akut kapalı açılı glokom acil bir durum olup belirtiler aniden başlar. Bu hastalığın önemli belirtileri şiddetli göz ağrısı ve baş ağrısı, mide bulantısı, görme bulanıklığı, ışıkların çevresinde renkli haleler görmek ve gözde kızarıklıktır.