Görevine son verilen Muğla İl Sağlık Müdürü Gencer'den açıklama
Muğla İl Sağlık Müdürü İskender Gencer açıklama yaptı.
Erzurum Güncel- Muğla’da geçtiğimiz hafta bir uzman çavuşu hekim ve sağlık çalışanı tarafından şiddete uğraması ve olayın kamuoyuna sanki sağlık çalışanları ve doktor şiddet görmüş gibi lanse edilmesi olayının güvenlik kamerası görüntülerinin ortaya çıkması ile başlayan olaylar zinciri kapsamında görevden alınan Muğla İl Sağlık Müdürü İskender Gencer açıklama yaptı.
Muğla'da geçtiğimiz hafta bir uzman çavuşu hekim ve sağlık çalışanı tarafından şiddete uğraması ve olayın kamuoyuna sanki sağlık çalışanları ve doktor şiddet görmüş gibi lanse edilmesi olayının güvenlik kamerası görüntülerinin ortaya çıkması ile başlayan olaylar zinciri kapsamında görevden alınan Muğla İl Sağlık Müdürü İskender Gencer açıklama yaptı. Olay tarihinde Muğla'da değil Ankara'da olduğunu kaydeden Gencer, "Kimse beni hedef göstermesin" ifadelerini kullandı.
14 Mart gecesi Muğla Sıtkı Koçman Eğitim Araştırma Hastanesinde acil serviste çalışan Doktor'un bir uzman çavuş tarafından darp edildiğini iddia etmesi üzerine gelişen olaylar çerçevesinde uzman çavuşun çıkışta alkışlarla protesto edilmesinin ardından başlayan olaylarda, uzman çavuşun darp eden değil darp edilen olduğu ortaya çıkmıştı. Kamuoyunda ciddi bir sansasyona neden olan olayların ardından İl Sağlık Müdürlüğü görevinden alınan Dr. İskender Gencer, kendisi hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
"Olay günü ve gecesi Muğla'da değildim"
Dr. İskender Gencer olayın yaşandığı gün beraberinde olan iki kişi ile birlikte Ankara'da olduğunu belirterek ‘"Prof. Dr. Buğra Harmandar, İl Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Kadir Süzek ve makam şoförümüz ile birlikte 13 Mart günü öğleden sonra Ankara'ya görevlendirme yazımız ile gittik. 14 Mart Günü Ankara'da Sayın Cumhurbaşkanımız ile Külliye de toplantıdaydık. 15 Mart'ta geri döndük" diyerek olay günü Muğla'da olmadığını söyledi. Konuyla ilgili kendisini arayan kimsenin de olmadığını söyleyen Gencer, yaşanan talihsiz olayın detaylarını Sağlık Müdürlüğü'nün basın biriminde görevli çalışandan öğrendiğini, olayın yaşandığı hastaneden tarafına hiçbir şekilde bilgi verilmediğini iddia etti.
Konu ile ilgili 16 Mart günü ilgili makamlar ile toplantı yaparak hemen bir müfettiş gönderilmesini talep ettiklerini belirten Gencer, "Konunun yargıya da taşınmasının ardından ilgili ve yetkili makamlar ile bir toplantı yaparak sağlık bakanlığından bir müfettiş gelmesi yönünde karar verildi. Müfettiş talep yazısını yazdık yolladık" dedi.
"Kınama yazısını yazın diyen ben değildim"
Dr. Gencer açıklamasının devamında "Olayın ertesinde konu medyaya yansıyıp açığa ve gözaltına alınınca sağlık çalışanları adına bir kınama yazısı yazalım dediler. Araştırmalar devam ediyor kimseyi rencide etmeden yazın şeklinde şifaen söyledim. Ancak hastanenin kınama yazısı yayınlayacağı dolaylı yoldan bilgi olarak iletildi. Hastanenin internet sitesinde yayınlanan kınama mesajının içeriği hakkında da bilgim yoktu. Hastane yönetimi tarafından hazırlanmıştır. Sağlık müdürlüğü ve Eğitim Araştırma Hastanesi, sitelerinden olayın seyri değişince benim talimatımla kaldırılmıştır" dedi.
Protestoya asla izin vermezdim
Olayın taraflarından Uzman Çavuş taburcu olduğu gün yaşanan protesto ile ilgili konuşan Dr. Gencer "Hastane Başhekimi beni arayıp 'personel protesto yapmak istiyor' dedi. Buna kesinlikle izin verememesini Başhekim olarak bunu engellemesini söyledim. Ancak olaylar olduktan sonra beni arayıp engelleyemedim diye bilgi verdi. Hastanenin kapılarının kilitlenmesi, protesto alkışları, kınama konuşmaları kesinlikle Başhekimin sorumluluk alanındadır. Hastanede olan gelişmelerden sorumlu kişi hastane yönetim kadrosudur, ancak bir olay olursa inceleme soruşturma yapacak kurum İl Sağlık Müdürlüğüdür" diyerek herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti.
"Kimse beni hedef göstermesin"
2017 yılından bu yana Muğla İl Sağlık Müdürlüğü görevini yürüttüğünü ve geçtiğimiz salı günü görevden alındığını belirten Dr. İskender Gencer, "Yaşanan olaylar bence her iki taraf için de adil değil ve vicdan yaralayıcı bir durum. Olayın oluşmasından gelişmesine, bugüne kadar kimlerin ne kadar payı olduğu bakanlıktan gelecek müfettiş ve mahkemede ortaya çıkacaktır. Kamuoyunda tek sorumlu benmişim gibi bir algı oluşturuluyor. Ancak kimse beni hedef göstermesin'' diyerek adli sürecin takipçisi olduğunu belirtti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.