Güneş tutulması felaket getirebilir
Her şey bu gece saat 23:56’da olacak!
Erzurum Güncel- Parçalı güneş tutulması 23 Ekim gecesi İstanbul saatiyle 22.38 de başlayacak, zirveye 24 Ekim 00.45 de ulaşacak. Yeni ay ise 24 Ekim 00.57 de gerçekleşecek.
öncelikle, bu tutulmayla ilgili pek çok karamsar yorumlar duyuyorum, felaket beklentileri, vs… Bu konuyla ilgili fikrimi herkes beğenmese de açıklamak zorundayım: Bu ortaçağ astrolojisidir. Yeni Dünya’da, 21. Yüzyılda senede 4-7 defa oluşan tutulmalardan korkmanın hiç bir anlamı yoktur. Eski zamanlarda güneş tutulması kralın ölümü ile bağdaştırılırdı, oysa ki aynı günde yeni bir kral taç giyer, yeni bir dönem başlar! (Carl Boudreau’nun bu konudaki mükemmel açıklamasını Ay Tutulması yazımda yayınlamıştım, isterseniz ona yine göz atın.)
Bu tutulma ve yeni ayın enerjileri karışık ve yoruma açık görünebilir, ama korkulacak hiçbir şey yok. Gökyüzü hareketlerinin hepsi kendimizi geliştirmemiz ve yükselmemiz için birbiri peşi sıra enerjileriyle bize yardımcı oluyorlar. Zorlayıcı açılara mutlaka yardım eli olarak bakabileceğimiz destekleyici ve yön gösterici açılar eşlik ediyorlar. Bu tarz enerjiler bazen uzun süredir ayrılmayı düşündüğünüz işinize son verebilir, bazen tesadüf gibi görünen ama uzun süre önce planlanmış bir karşılaşmayı tetikler ve karşınıza ikiz aleviniz çıkar, ya da enerjilerin etkisiyle uzun süredir kaçındığınız bir tartışmayı ailenize getirir ve büyük bir arınma-uzlaşma sağlamış olursunuz.
Eğer önemli gezegen, ev, ya da açılarınız tutulma açısına yakınsa, bitişler ve başlangıçlar yaşarsınız. Eğer değilse, siz bu değişimi doğrudan yaşamazsınız, ama mutlaka tanıdığınız birileri yaşar ve bu da sizi uzaktan da olsa etkiler. Tutulmalar ülkeleri ve toplumları etkilediğinde o coğrafyada yaşayanların ister istemez yaşamlarında da bir takım değişiklikler görülür. Ben güneş tutulmalarına YENİ BAŞLANGIçLAR olarak bakıyorum, çünkü her güneş tutulması yeni ay eşliğinde olur.
Yeni başlangıçlar ve tertemiz bir sayfa olasılığı
Bu parçalı güneş tutulması sırasında, Güneş, Ay ve Venüs hep birlikte Akrep burcunun ilk derecesinde birleşiyor. Bunun bize getirdiği his, büyük ama çok büyük yeni başlangıçlar ve geçmişin tamamen silinmesi… çünkü bu sadece değişim ve dönüşüm burcu Akrebin başlangıcı değil, aynı zamanda bir yeni ay. Yeni ay bize hizmet etmeyen şeyleri geride bırakıp yeni bir dizi niyetle yeniden başladığımız zamandır. Ve elbette bu hiç de olağan bir yeni ay değil, ona güneş tutulması eşlik ediyor. Buradaki potansiyel, hayatımızın silkelenip bir sonraki aşamaya taşınmasıdır.
Bu tutulma Akrep burcunda Mayıs 2012 de başlayan tutulmalar serisinin sonuncusu, yani o zaman başlayan bir sürecin artık sona erdiğini hissetmeye başlayabilirsiniz. Sadece bu da değil, en son sıfır derece Akrep’te bir tutulma olduğunda tarih 24 Ekim 1995’di, hayatımızda o zaman olanlarla şu anda olanlar arasında da bir ilişki ya da paralellik görebilmeniz mümkündür. Benim kişisel görüşüm, özellikle bu tutulmanın bundan altı ay önceki tutulmayla başlattığımız şeylerin sonuçlarını görmeye başlayacağımız ve bu sürecin tamamının 2015 Mart ayındaki tutulmalar sayesinde büyük değişim getirerek kapanması ve bir yenisinin açılması olduğu yönünde.
Değişim, beklentiler ve melekler, ustalar, galaktiklerden gelen mesajlar:
Astrolojinin derinliklerine tam olarak dalmadan doğa ve değişim hakkında biraz konuşmak istiyorum. Pek çoğunuz, yükseliş yolunda ani aydınlanmalar, beklenmedik gelişmeler, ya da benim değimimle birden bire karşınıza “büyük piyangonun” çıkmasını bekliyorsunuz. Oysa, son haftalarda seanslarımda sık sık gördüğüm gibi, Evren öyle çalışmıyor. Her ani olayda bile, bir arka plan hazırlık dönemi vardır. Enerji durumu kaynama noktasına getirir ve o zaman değişim yaşanır. Bir çaydanlık su kaynatın, ne kadar süre sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi geldiğini, ve nasıl ısının yükselerek yavaş yavaş suyu buharlaşma noktasına getirdiğini izleyin lütfen. Mevsimler de buna harika bir örnektir, ya da bir tohumun filizlenip büyümesi. Tutulma, ekinoks, vs gibi önemli zamanlar kaynama ya da kırılma noktası diyebileceğimiz olayları tetikler ya da hızlandırır.
Bu günlerde -pek çok saygın kanal da dahil olmak üzere- yayınlanan mesajlar bu güneş tutulması ile ilgili çok çeşitli bilgileri bize verirken DNA güncellemesi, ani aydınlanma, zihinlerin açılması, egonun özelliklerinin değişmesi, çok-boyutlu benliklerimiz ve yüksek benliğimizle birleşilmesi gibi mucize sayılabilecek gelişimlerin bu tutulmayla geleceğini müjdeliyor. Arkadaşlar, bu bilgilere hem katılıyorum, hem de katılmıyorum. çünkü bu gelişmeleri yaşamanız sizin suyunuzun ısısına bağlı. Kendi üzerinizde çalıştınız mı? Bu senenin teması “salıvermek” konusunda neler yaptınız? Vücudunuza iyi baktınız, zararlı kimyasallardan arındırdınız mı? çakralarınız açık ve dengeli mi? Düzenli meditasyon ve yoga, pilates, yürüyüş gibi çakraları ve vücudunuzdaki çeşitli salgıları düzenleyen sporlar yapıyor musunuz? En önemlisi önyargılar, negatif eleştiriler, negatif inanışlardan kendinizi arındırdınız mı? özsevgi ve özsaygı konusunda hangi aşamadasınız? Bence bu gibi önemli enerji girişleri yaşandığı zamanlarda bir üst boyuta ya da boyutlara çıkmak ve sonra yeniden üçüncü boyuta dönmek bile mümkün ama bunların hepsi sizin yaptığınız yatırıma bağlı.
Yükseliş yolunda inanılmaz büyük yardımlar aldığımız doğru ama hepimizin gelişimi kendi bulunduğumuz noktadan itibaren, kendi çalışmalarımız doğrultusunda ve doğaya uygun bir şekilde gerçekleşiyor. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmamanızı tavsiye ederim, sadece olabileceğinizin en iyisi, en yükseği olmayı niyet etmeniz yeterli ve ondan sonra da filizlenen yeni benliğinize iyi bakmayı ihmal etmeyin.
Enerji portalları, ekinoks, tutulmalarla dolu yoğun bir ay yaşadık
24 Eylül’deki yeni aydan beri neler yaşadınız? Bu kısa sürede bile ne kadar değiştiniz? Yukarıda yazdıklarıma ek olarak lütfen bunu da bir düşünün ve size aslında hiçbir şey olmuyormuş gibi geldiği halde ne kadar ilerlediğinizi görün. Bana bu bir ay sanki altı aylık olayı bir araya sıkıştırmış gibi geldi. Enerjik olarak bakarsak, bitirmekte olduğumuz ay, bir ay boyunca süren bir dolunay enerjisi taşıyordu. çevremiz gerçeklerin parladığı ve değiştirmemiz gereken dengesizliklerin gözümüze battığı bir ışıkla aydınlanmıştı. Bazıları için böyle bir enerji yoğun ve boğucu olabilir. önümüzdeki ay da tam bir dolunay hissi verecek. Bu yüzden kendinize çok iyi bakmanız, vücudunuzu ve kalbinizi dinlemeniz size yardımcı olacaktır. Ve unutmayın, dolunay enerjisi bizim de yaratıcı gücümüzün en yüksek olduğu enerjidir, onun için yeni şeyler yaratmaya tam hız devam edeceğimize inanıyorum.
Akrep derinlere dalıyor:
Akrep’teki yeni ay, her ne kadar rahatsız edici olursa olsun, kendimize tam ve kesinlikle dürüst olmamızı gerektiriyor. Akrep derinlere dalmaktan ve gün yüzü görmemiş yönlerimizi su üzerine çıkarmaktan korkmaz. O yönler büyük ihtimalle kimsenin bilmesini istemediğiniz, inkar ettiğiniz ve bastırılmış yönlerdir. Akrep güçlü olmak ve zayıflıkla ilgili sorunlara da odaklanır.
Bu ay bize ait olan ama bir şekilde derinlere ittiğimiz yönlerimizi kucaklamamızı isteyecektir. Bir ihtimal geçmişte ya da çocukluğunuzda “kötü” olarak nitelendirilen karakter özellikleri ya da anılar açığa çıkacak, oysa siz onları uzun süre önce gölgelere göndermiştiniz. Bu durum tamamen Akrep burcunun alanına girer. Maalesef, inkar ettiğimiz ya da bastırdığımız şeyler birden bire ortaya çıkma özellikleri gösterirler, ki bu sağlıksız bir durumdur. Ya da diğer insanların üzerimizde güçlerini kullanması şeklinde belirirler, çünkü içimizde bastırdığımız şeyleri her zaman dışarıya yansıtırız. Bu zaman gölgelerimizin gözünün içine bakma ve onları sahiplenip şifalandırma açısından muhteşem bir fırsat kapısı açıyor. O şeyler gölgelerde dolanıp sürekli bizi rahatsız edeceğine ve sağlıksız şekillerde onların işaretlerini göreceğimize, gölgeleri ışığa çıkarmalı ve cesaretle onları itiraf edip, sahiplenmeliyiz. Karanlık sadece ışıkla şifa bulur. Bunu yapmak için uzun bir ayımız var, ve emin olun o gölgeler size önümüzdeki haftalarda mutlaka “ben buradayım” diyecekler.
Venüs ve yine ilişkiler ön planda:
Bu tutulmaya Venüs’ün de katıldığını unutmamalıyız. Venüs sevgi ve ilişkilere odaklandığından, gölgelerinizin büyük kısmı da ilişkileriniz hakkında olacaktır. özellikle süregelen ya da aradığınız ilişkilerde dürüst olmanız büyük önem taşıyor. İlişki teması geçen yeni ay başlamıştı ve bu ay da devam ediyor, yani bu ay geçen ay başladığınız, ama bitiremediğiniz işleri çok rahat bitirebilirsiniz. Akrep değişim, dönüşüm ve yenilenmeyi getirdiğinden, ilişkilerinize bakmanız, onların benliğinize gerçekten uyum sağlayıp sağlamadığını görmeniz, ve sağlıksız yönlerini değiştirmeniz, ya da o ilişkileri bırakmanız sizden bekleniyor. Akrepteki Venüs gerçekten sorunların kalbine inmenizi sağlar. Bu dönem sevgi vermemizi ya da sevgiyi kabul etmemizi engelleyen duvarların temelindeki sebepleri temizlemek açısından son derece yardımcı olacaktır. Affetmek konusu ise tekrar tekrar karşınıza çıkacaktır, çünkü bu ay yukarıda söylediğim gibi geçmişi tamamen temizleyip yepyeni bir başlangıç yapmak için mükemmel bir fırsat. Arkadaşlar, ilişkiler dediğimde bunun bütün ilişkilerinizi kapsadığını lütfen hatırlayın ve hepsini sizi şartlar zorlamadan gözden geçirin.
Neptün yardımı:
Balıktaki Neptün, Güneş, Ay ve Venüs’le uyumlu bir açıda, bu da size merhamet, sevgi ve yumuşak, kibar davranmak açısından yardımcı olacaktır. Böylece hem gölgelerinizi ışığa kavuştururken, hem de ilişkilerinizi yeniden düzenlerken, her şekilde destekleneceğinizden emin olun. Neptün yüksek ve koşulsuz sevgiyi temsil ederken büyük bir adanmışlığa da muktedirdir. Neptün, yeni ay üzerinde yumuşak, zarif ve anlayışlı bir etki yaratıyor ve hepimize insan olduğumuzu, hepimizin hata ve eksikleri olabileceğini ve bunları kabul edip, affederek ilerleyebileceğimizi hatırlatıyor. öncelikle kendimizi ve sonra da diğerlerini bağışlamak Neptün etkisiyle kolaylaşıyor.
Merkür duruyor ve ileri gitmeye başlıyor:
Tam tutulma zamanında Merkür duracak ve 25 Ekim’de ileri hareketine başlayacak. Bu da enerjileri çok daha güçlü ve hissedilebilir kılacak. İletişim bu ay kesinlikle çok önemli olacak. Aynı zamanda Terazideki Kuzey Düğümü ile birleşmiş olan Merkür, ruhumuzun gelişimiyle ilgili önemli mesajlar alacağımızı gösteriyor. Jüpiter’le yaptığı olumlu açı ise büyük resmi çok daha rahat görebileceğimiz, kendimizi kalpten ve güvenle ifade edebileceğimiz bir zamanı işaret ediyor.
Güvenmek, güvenmemek….
Yaydaki Mars, ayla uyumlu bir açıda sadece gölgelerimizle yüz yüze gelmemiz konusunda yardımcı olmuyor, en derin sırlarımız konusunda diğerlerine güvenip kendimizi açmamızı da destekliyor. Yumuşak karnımızı başkalarına açmak kolay değildir, ama açmazsak da bizi asla tam olarak tanıyamazlar. Akrep, her zaman güvenmek ve güvenmemekle ilgilenmiştir. Bu ay güven konusu yakın ve uzak ilişkilerimizde önemli bir rol oynayacaktır. Ben önce kendinize güvenmenizi ve sonra da bu güveni etrafınızdakilere doğru genişletmenizi öneririm. Eğer siz kendinizin bütününü sevip sayabiliyorsanız, bunu etrafınızdaki herkesten size yansıdığını göreceksiniz.
Uranüs – Plüton Kare Açı yavaş yavaş yeniden şekil almaya başladı:
Haziran 2012 den beri ekonomik, politik ve toplumsal hayatımızı yeniden şekillendiren Uranüs-Plüton kare açısı serinin altıncısını Aralık ayında oluşturmak için yeniden yerini almaya başladı. Bu dans tam yedi buluşmadan oluşuyor ve sonuncusunu da Mart 2015 de yaşayacağız. Toplumsal yaşamda hissedebileceğiniz gerilimin bir kısmının sebebi de bu kare açı olacaktır. Bu açı devrim kokar, devletler yıkılır ve kurulur, tam bir değişim öncüsüdür. Bu açının etkilerini görmek için 1960lara, çiçek çocuklara ve onların öncülüğünde yaşam tarzımızda olan değişikliklere bakmak yeterlidir sanıyorum. özellikle bu serinin üçüncüsü olarak 20 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen kare açı Türkiye’de büyük sosyal patlamaya sebep olmuştu. Bu konuda çok daha uzun bir yazı yazacağım. Ancak burada size iletmek istediğim şu:
Tutulma Akrep burcunda gerçekleşiyor, Türkiye Akrep burcu. Biz ülke olarak kendi gölgelerimize bakmak, başkalarını eleştirmeden önce kendi karanlık yönlerimizi kabul etmek ve affetmek zorundayız. Sadece iç huzur ve barışımızı sağladığımızda sağlıklı değişiklikler yapabiliriz. Burada anahtar kelimeler dürüstlük, affetmek ve uzlaşmaktır. Halkın devletle ilişkisi, toplumların toplumlarla ilişkileri gibi makro ilişkilerin tamamı yeniden spot altına alınacaktır. Değişim yukarıda söylediğim gibi çaba göstermeden olmuyor. Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz? çocuklarınızı nasıl bir ortamda yetiştirmek istersiniz? Hayallerinize engel olarak gördüğünüz ve şifalanması gereken faktörler neler? Onları nasıl şefkatle değiştirebilirsiniz? İntikam, önyargı, savaş ve şiddeti bir kenara bırakıp uzlaşmaya hazır mısınız? Bütün bunlar bu dönemde düşünmeye değer konular. Kendinizi tek bir birey olarak görüp güçsüz hissedebilirsiniz ama birlikten kuvvet doğduğunu unutmayın lütfen.
Toparlarsak:
Başta söylediğim gibi çok yönlü ve karmaşık enerjilerin bizi değişime zorladığı bir dönemdeyiz. Bu raporlar sizleri gelen enerjilere hazırlamak ve önceden gerekli “iç” işlerinizi yapmanız için yazılıyor. Siz en iyisi şartlar sizi zorlamadan gölgelerinizi kucaklayın, olanlar sizi iteklemeden kendinizi ve diğerlerini affedin. İlişkilerinizi değerlendirin. Eğer uzlaşma yolları görüyorsanız, bunları uygulayın. İşte o zaman bu fırtınalı geçecek gibi görünen ay, size hafif ve serinletici bir meltem gibi gelecek ve Akrep’in derin sularında boğuluyormuş gibi hissetmeyeceksiniz.
Olaylar çok hızlı gelişiyorsa, bir nefes alın ve kenara çekilin. Kuşbakışı böyle durumlarda her zaman faydalıdır. Gözlemleyin ve büyük resmi görmeye çalışın. Bu sırada anlamlandıramadığınız bir sorunun birden bire çorap söküğü gibi çözüldüğünü görebilirsiniz ya da konu hakkında muhteşem bir aydınlanma yaşayabilirsiniz.
Akrep burcunun en yüksek halini küllerinden doğan Anka kuşu temsil eder. Bu ay Anka gibi yeniden doğma ve uçsuz bucaksız gökyüzünde uçma şansı elimize veriliyor, yeter ki siz zincirlerinizi kırın.
Bu tutulma sırasında meditasyon yapmak, çok ama çok yararlı olacaktır. Enerjileri şükranla kabul ettiğinizi evrene ilan edin ve nefesinizle yeni hayatınızı kalbinize çekin. Buna kendi hayat vizyonunuzu ekleyin, değişimin en yüksek ve herkesin hayrına olacak şekilde gelmesini niyet edin. Sevginizi tüm dünyaya gönderin. Sonra zihninizi tamamen boşaltıp sıfır noktasına gelin ve orada kalın. Sıfır noktası, yani zihnimizin tamamen boşaldığı nokta yarattığımız noktadır. O noktada bize bilgi, ilham ve sevgi engelsiz akar. Kalabildiğiniz kadar o noktada kalın, sadece 30 saniye bile sürse farkı fark edeceksiniz.
Hepinize harika bir yeni ay diliyorum.
Mor Alev
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.