Erzurum Güncel-

Nergis, Zeynep, Nurcan, Kevser, Nuran ve Gülcan... 6 arkadaştılar. Zeynep’in yeni aldığı otomobili kutlamak için tur atarlarken kalleş mermiler yağdı üstlerine... Altı arkadaştan dördü hayatını o anda kaybetti, ikisi
hastanede azraille savaşıyor...

Taziye için gittiğimiz Evin Ailesi’nden ağıtlar yükseliyordu... İki kızını kaybeden, biri ölümle boğuşan anne Esmer Evin, “Siirt’ten nefret ediyorlardı. Nergis çok uğraştı İstanbul’a gidelim diye ama olmadı... Kızımın hayatı bu cehennemde sonlandı” diye ağlıyordu...

Siirt’te kuaförlük yapan Zeynep Evin (31), borca girerek hayalini kurduğu otomobili almıştı. Hatay’daki kardeşi de Siirt’e gelince, 6 kız bastılar yeni arabanın gazına... Yemekle kutlayacaklardı yeni arabayı. önce Tolga çay Bahçesi’ne gittiler. Ama düğün olduğu için hemen çıktılar. Polis Meslek Yüksek Okulu’nun önünde manevra yaparlarken de uzun mamlulu silahlardan çıkan kurşunların ve üstlerine atılan bombaların hedefi oldular. 6 kız arkadaştan dördü, Nergis, Zeynep, Nurcan ve Kevser olay yerinde hayatını kaybetti. 2 arkadaş, Nuran ve Gülcan ise ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Ve her zaman olduğu gibi ateş düştüğü yeri yaktı. Evin ailesini iki kızlarını kaybederken bir kızları ise ağır yaralandı. Olgaç ve çekin ailelerinde ise ‘Neden bizim kızımız’ çığlıkları yükseliyor.

İlk mermiyi Nergis’e atmışlar

Teröre kurban giden 4 genç kızın hikayelerini öğrenmek üzere memleketleri Siirt’e gittik. Siirt’in Bahçelievler Mahallesi’nde yaşayan Evin , Olgaç ve Keskin ailelerinin acıları da tepkileri de ortaktı. Bahçelievler mahallesinde yaşayan Nergis ve Zeynep kardeşlerin evindeyiz. 2 kızını kaybeden, 1 kızı da ağır yaralı olarak kurtulan Esmer Evin ağıtlarıyla karşıladı bizi. “Ankara Siirt’ten daha büyük. Oradaki zanlıyı yakaladılar, bizim canımızı yakanları nasıl bulamadılar? Bu kan artık bitsin, Tayyip Erdoğan Siirt’ten milletvekili çıktı. Bu kızlar onun akrabaları sayılır. İsrail’den, Somali’den önce bizi görsün. Bu kanı artık kim bitirecek? Ben daha ne kadar ağlayacağım. Arkamda 7 çocuğum daha var, başkalarının da var” isyanıyla dökmeye çalıştı içini. O kanlı günü anlatırken ise sözün bittiği yer dedirtiyor: “Kızların gittiği çay bahçesi evimize çok yakın. Biz de o saatlerde evin damına çıkmıştık. Aniden silah ve bomba sesleri duyduk. Oğlum Mesut’a “Kafanı eğ” dedim hemen. Sonra kardeşlerini arattırdım. Nergis mayına bastıklarını söylemiş. Babası apar topar gittiğinde Nergis babasına “Zeynep ablama bakın, o çok ağır” demiş. Eşim Zeynep’e koştuğu sırada Nergis ölmüş. İlk mermiyi Nergis yemiş, kızımın göğsüne iki hain kurşun yağdırmışlar.”

Siirt’ten nefret ediyorlardı

10 çocuk sahibi Esmer Hanım’ın bu yaşadığı ilk evlat acısı değil. 2 yıl önce de 26 yaşındaki oğlu Uğur’u sırtından 28 kere bıçaklayarak öldürmüşler. Esmer Evin oğlunun paramparça olan cesedini kayalıklardan bulduklarını söylüyor. El bebek gül bebek yetiştirdim dediği iki kızının fotoğraflarını gördüğünde ise zılgıtlarıyla yürekleri dağlıyor. İki kız kardeşinin resimlerine göz yaşlarını akıtan abla Suzan Evin ise 2 yıl önce yaşadıkları kabusun geri geldiğini söylüyor: “Abimi öldürdüler, o gün bu gündür Zeynep ve Nergis Siirt’ten nefret etti. Nergis hep ‘Güneydoğu’da yaşamak hayata 1 değil 3 sıfır yenik başlamak” derdi. Annemi İstanbul’da yaşamaları için ikna etmeye çok çalıştı ama olmadı. Son 1 haftadır İstanbul’a gidelim diyor başka bir şey demiyordu. Abimin mezarı burada olduğu için annem ve babam buradan kopamadı.”

Giden canın özrü olmaz ayıptır, ayıp!



Biz Evin Ailesi’nin evinde taziye ziyaretindeyken PKK, ‘yanlış’ hedef yüzünden özür diledi. Ama iki kızını kaybeden anne Esmer Evin kabul etmedi: “özür ile olacak şey mi bu? Can gittikten sonra özür dilemek ayıptır. Bu ayıplarını ve yaptıklarını asla affetmeyeceğim. Kızlarımız gelecekse ancak özürlerini kabul ederim.”



Ablaları, Nergis’in Hatay’a götürmek için hazırladığı bavulları gösterirken gözyaşlarına boğuluyor.

GARİP TESADüF: Nergis de oryantiring yapıyordu

Eylül ayının ilk haftasında Tunceli’de halı sahada futbol maçı yapan polislere yönelik PKK’lıların hain saldırısında, Komiser Cem Kerman şehit olurken, öğretmen eşi Dilay Turan Kerman hayatını kaybetmişti. Genç çiftin lisanslı oryantiring sporcusu olduğu ve bu sporu yaparken tanıştıkları ortaya çıkmıştı. Hatay Mustafa Kemal üniversitesi öğrencisi Nergis Evin’in de, bu sporu yaptığı ortaya çıktı. Evin’in bu yıl Balıkesir’de yapılan üniversiteler Türkiye Oryantiring Şampiyonasına katıldığı öğrenilirken, Türkiye Oryantiring Federasyonu bir başsağlığı mesajı yayınladı. Harita yardımıyla yön bulmayı içeren, zamana karşı yapılan bir spor olan oryantiring, genellikle ormanlık arazide yapılıyor. Sporcular kendilerine verilen yarışma bölgesinin haritasında belirtilmiş hedeflere sırasıyla ve en kısa sürede ulaşmaya çalışıyor.

Cüzdanındaki son parası 10 lira



İstanbul lafını duyunca Esmer Hanım’ın acısı bir kat daha artıyor. Yaşlı gözleriyle yerinden kalkıp Nergis’i yolculamak üzere yaptıkları hazırlıkları göstermek için bizi onun odasına götürüyor. Ablası Zeynep ile aynı odayı paylaşan Nergis’in odanın ortasında duran bavulları bir kez daha yanık yanık ağıt yaktırıyor annesine. Kızının cüzdanındaki son parası 10 lirayı gören annesi bir kez daha hıçkırıklara boğuluyor: “Nergis Hatay’da üniversitede okuyordu. Benden helallik almak ve abisinin mezarına gitmek için Siirt’e geldi, 1 hafta kalacaktı. Sadece 5 gün görebildim. Ablası Zeynep onun için alışveriş yaptı, ihtiyaçlarını aldı. Kızımın bavulları, bileti bile hazırdı. Ablasına kot pantolon, ayakkabı aldırmıştı. Hatay’da sürekli makarna yedikleri için de bol bol yiyecek hazırlamıştık Nergis’e...”

Otomobili ölmeden bir gün önce almıştı



Kızlar, kuaförlük yapan Zeynep Evin’in borç harç aldığı yeni otomobili kutlarken düştü kalleş pusuya. Araçları 06 plaka diye! Anne Esmer Evin’in gözleri, kızını anlatırken tomurcuk yaşlarla doluyordu: “Zeynep çok fedakardı. Kendine kuaför açtı, bütün kardeşlerine para gönderirdi. Uğur’u öldürdüklerinde Zeynep araba almıştı. Uğur da kullanırdı ara sıra. Zeynep kardeşi öldürülünce sattı o arabayı. çevresinden borç buldu, bu olay olmadan bir gün önce de 06 plakalı arabayı aldı.”

Nuran felç kalabilir



üç kızını anlatırken resimlerini de bağrına basan acılı anne Esmer Hanım’ın bir kulağı da hastaneden gelecek haberlerde. Saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan küçük kızı 18 yaşındaki Nuran şimdi komada. Annesine sadece tebessüm edebilmiş. Felç olma riskiyle karşı karşıya olan Nuran, iki ablasını kaybettiğinden habersiz hastanede yaşam savaşı veriyor.



O güzel yüzünü son kez göreydim



ölenlerden Kevser çekin’in baba ocağında ise sessiz bir acı kendini gösteriyor. Evin önüne erkekler için kurulan taziye çadırında ise baba çekin annenin kaldığı yerden devam etmeye çalışıyor: “Kevser’im 5 yıldır çalışıyordu, eve destek olurdu. Benden izinsiz bir yere gitmezdi. O gün Diyarbakır’daydım. Telefonumun çekmediği bir yerde haber vermek için beni aramış ama ulaşamamış. Akşam eve geldiğimde haberi aldım. Hastaneye koştuk. Kızımın cesedinin poşetlerde olduğunu söylediler, bir kez daha yıkıldım. O yüzüne bir defa da olsa bakamadım.”

Babamı da mayınlı saldırıda kaybettim!



TAZİYE çadırında BDP’ye tepki gösteren 25 yaşındaki Nurcan Olgaç’ın babası Hüsam Olgaç’ın kederi yüzünden okunuyordu. Acılı baba, “Babamı da mayınlı saldırı sonucu kaybettim, kızımı da. Lanet olsun” diye isyan ediyordu.