1. HABERLER

  2. EĞİTİM

  3. Güz geldi, hastalıklar kapıda
Güz geldi, hastalıklar kapıda

Güz geldi, hastalıklar kapıda

Dikkat! Soğuk algınlığı, grip bronşit ve zatürre kapıda sizi bekliyor. İşte bu dört hastalıktan nasıl korunacağımızın yanıtı:

A+A-

Erzurum Güncel-Soğuk algınlığı, grip, bronşit, zatürre... Üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları pek çoğumuz tarafından önemsenmese de yaşam kalitemizi düşüren ve bizi uzun süre işimizden alıkoyan önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu hastalıklar, en sık ani ısı değişimlerinin olduğu mevsim geçişlerinde ve kış aylarında bizi etkisi altına alıyor. Özellikle soğuk havalarda toplu halde bulunulan kapalı ve iyi havalandırılmayan mekanlar, virüslerin bulaşabilmeleri için en ideal ortamı oluşturuyor. Bu mevsimlerde güneş ışınlarından daha az yararlanmamızın yanı sıra, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen strese daha fazla maruz kalmamız da enfeksiyon etkenlerinin üremesini kolaylaştırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr Elif Hakko, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarından nasıl korunacağımızı şöyle anlatıyor: Soğuk algınlığı nasıl bir hastalık? Çeşitli virüslerin yol açtığı ve üst solunum yollarında bazı yakınmalarla seyreden hafif seyirli bir hastalık. Özellikle mevsimlerin değiştiği aylarda ani ısı değişiklikleri nedeniyle soğuk algınlığı görülme sıklığı da artar. Kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirme, güneş ışınlarından daha az yararlanma ile kötü havalandırma koşulları, enfeksiyonun gelişmesini ve yayılmasını hızlandırır. Soğuk algınlığı en fazla bir hafta-on gün içinde tedavi edilmesine gerek duyulmadan kendiliğinden geçer. Ancak hastalık sinüzit, orta kulak iltihabı ve zatürre gibi komplikasyonlara neden olursa hastanın iyileşmesi zorlaşır ve tedavi süresi de uzar. - Bulaşıcı mıdır? Hapşırık ve öksürük ile havaya yayılan virüslerin solunması sonucu bulaşır. Ayrıca solunum yolu salgılarıyla ve el temasıyla da virüs yayılabilir. - Ne gibi belirtiler gösterir? Halsizlik, hafif baş ağrısı, hafif ateş, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma, üst solunum yollarında yanma hissi ile burun akması. Koku ve tat alma duyusunun azalması, kulaklarda basınç hissi ile ses kalitesindeki değişikler gibi yakınmalara da rastlanır. - Nasıl tedavi edilir? Soğuk algınlığında antibiyotik tedavisine gerek duyulmaz. Baş ağrısı, kırıklık ve ateş için parasetamollü ilaçlar kullanılabilir. Burnu tuzlu suyla yıkamak, burun tıkanıklığını giderici spreyler ya da burun damlaları etkili olur. İstirahat edilmesi, bol bol C vitamini tüketilmesi ve stresten uzak durulması vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım eder. Hastalık bir hafta sonra geçmiyorsa ve yakınmaları şiddetleniyorsa mutlaka bir hekime başvurmak gerekir. - Grip nasıl bir hastalık? Grip, bulaşıcı bir akut virüs hastalığı olarak tanımlanır. Influenza virüsünün yapısı çok sık değiştiği için toplumda herhangi bir dirençle karşılaşmadan hızla yayılabilir ve tüm dünyayı etkileyen salgınlara yol açabilir. Küçük çocukları, vücut direnci düşmüş yaşlıları ve kronik hastalığı olan kişileri daha çok etkisi altına alır. Hasta 4 - 5 gün içinde yavaş yavaş düzelmeye başlar ve hastalık genellikle bir hafta içinde geçer. Ancak sinüzit, orta kulak iltihabı, zatürre, kalp zarı iltihabı ve beyin zarı iltihabı gibi komplikasyonlar gelişirse, özellikle çocuklarda ve vücut direnci düşmüş hastalarda ve yaşlı kişilerde hayatı tehdit eden durumlara yol açabilir. Kolaylıkla bulaşabiliyor değil mi? Gribe neden olan influenza virüsü. hasta veya taşıyıcı kişilerin hapşırması ya da öksürmesi yoluyla kolaylıkla bulaşabilir. Virüs bulaşmış ellerle temas etmek veya öpüşmek de yine bu virüsün geçmesine neden olan diğer faktörler arasında yer alır. Ayrıca grip, hasta veya taşıyıcı kişinin tuttuğu kapı kolu, telefon ahizesi veya havlu gibi ortak kullanım eşyalarından da bulaşabilmektedir. Hasta kişilerden çevreye saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğine sahip olması, bulaşıcılığı daha da artırır. Hasta kişinin kapalı bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri virüsün bulaşması açısından risk altına sokar. Bu nedenle grip ev, iş yeri, okul, kreş ve toplu ulaşım araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaşır. Virüsü kapmış ancak henüz belirgin yakınmaları olmayan, bir başka deyişle taşıyıcı kişiler de hastalığı bulaştırabilirler. Eğer kişinin bağışıklık direnci güçlüyse, gribi hafif bir ateş yükselmesi ve halsizlik ile birkaç gün süren kuru öksürükle ayakta da geçirebilir. Bu kişiler iş ve sosyal ortamdan kopmadıkları için de virüs kolaylıkla başkalarına bulaşabilir. - Belirtileri neler? Gripte titremenin de eşlik ettiği ateş 39-40 dereceye kadar çıkabilir. Başta, eklemlerde ve kaslarda, özellikle sırt ile bel bölgesinde ağrı oluşur. Bunların yanı sıra halsizlik ve bitkinlik, bazen de mide bulantısı ile kusma da görülebilir. Boğaz ağrısı, şiddetli öksürük ve göğüste yanma gibi yakınmalara da sıkça rastlanır. - Grip tedavisinde nelere dikkat etmeli? Halk arasında antibiyotiklerin gribal enfeksiyon üzerinde etkili olduğu yönünde yanlış bir inanış var. Ancak antibiyotikler bakteriler üzerinde etkili oldukları için grip tedavisinde hiçbir yarar sağlamaz. Üstelik zararlı etkilere de sahip olabilir. Solunum sistemi, bünyesinde yararlı bakterileri de barındırır. Gelişigüzel kullanılan antibiyotikler ise zararlı mikropları vücudumuzdan atmakla görevli olan bu bakterileri yok edebiliyor. Bunun sonucunda virüsler vücudumuza kolaylıkla girebilir ve çeşitli hastalıklara neden olabilir. Dolayısıyla, antibiyotikler hiçbir zaman hekim önerisi olmadan alınmamalıdır. - Grip öldürücü olabilir mi? Tedavi edilmediği takdirde hangi hastalıklara dönüşebilir? Influenza virüsünün yol açtığı bir solunum sistemi hastalığı olan grip. aniden 39 - 40 dereceye kadar çıkan yüksek ateş, aşırı halsizlik, kuru öksürük, baş ağrısı, şiddetli kas ve eklem ağrılarıyla insanı yatağa düşürebilecek kadar ağır seyredebilir. Bu hastalık tablosuna kimi zaman bulantı, nadiren de kusma eşlik edebilir. Kuru öksürüğe balgam eklendiği takdirde çok dikkatli olunması gerekir. Bu belirti, gribin arkasından zatürree gelişebileceğine işaret edebiliyor. Dolayısıyla, özellikle balgamlı öksürüklerde zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak, yaşamsal önem taşır. Grip, dikkat edilmediği takdirde larenjit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebilir. Sonbahar ve kış aylarında çocuklarda görülen orta kulak iltihaplarının yaklaşık yüzde 30 - 35`inin nedeni olabiliyor. Daha da önemlisi; zatürree, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi yaşamı tehdit eden veya ölümle sonuçlanan hastalıklar da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, özellikle risk grubundaki kişilerin salgın mevsiminden önce grip aşısı yaptırmaları çok önemlidir. - Nasıl tedavi edilir? Grip aşısı ile hastalığın önüne geçilebilir mi? Gribin etkin bir şekilde tedavisi için öncelikle yatak istirahati önerilir. Yüksek ateşin düşürülmesi ve kas ağrılarının dindirilmesi tedavide en önemli hedefi oluşturur. Ateşi düşürmek için parasetamol içeren ilaçlardan yararlanılır. Sanılanın aksine gribin tedavisinde antibiyotiğe gerek duyulmaz. Ancak yaşlılar ve çocuklar gibi risk grubunda olanlar için komplikasyonların ortaya çıkmasını engellemek veya komplikasyonlar gelişmişse bunları tedavi etmek amacıyla antibiyotiklere başvurulabilir. Tedavide burun akıntısı, boğazda oluşan yanma, acıma ile ağrı hissini azaltan gargara, sprey, pastiller ve öksürük şurupları da kullanılır. Grip aşısı inaktive edilmiş influenza virüslerinden veya antijenlerinden yapılır. Aşı uygulandıktan sonra bağışıklık sistemi, aşıdaki inaktif virüse karşı antikorlar oluşturur. Daha sonra, aktif virüsle karşılaşıldığında, önceden oluşmuş antikorlar enfeksiyon oluşumunu önlüyor veya ağır hastalık riskini azaltır. - Grip aşısını ne zaman yaptırmak gerekir? Grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerekir. Aşının etkisinin ortaya çıkması için aşağı yukarı 2-3 haftalık bir süreye ihtiyaç duyulur. Dolayısıyla, grip aşısı için en uygun zaman sonbahar ayları, özellikle de eylül ve ekim aylarıdır. - Aşı bir kez yapıldıktan sonra tekrar edilmeli mi? Grip aşısında tek doz yeterli olur. Daha önce hiç grip aşısı yaptırmamış olan 8 yaşından küçük çocuklarda ise aradan en az 4 hafta geçtikten sonra ikinci doz aşılama yapılması gerekir. Grip aşısı her yıl tekrarlanmalı. Bunun nedeni, virüslerin her yıl kendilerini değiştirdikleri için, bir önceki yılın aşısının sonraki yıl koruyucu özelliğini yitirmesidir. Genellikle 2 -3 hafta sonra etkili olmaya başlayan grip aşısının koruyuculuk süresi de 6-12 ay sürer.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.