Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turu referanduma dönüştü.

En önemli konu sandık güvenliği.

Siyasi partiler, odalar, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar sandıkları korumak için yoğun çalışma yürüttü.

Türkiye’de yarın Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri gerçekleşecek.

 Bu seçim adeta referanduma dönmüş durumda.

Seçim sürecinde en çok tartışılan konuların başında ise seçim güvenliği geliyor.

14 Mayıs'ta Erzurum'da göze çarpan, bir durum olmadı.

Olduysa da, biz duymadık.

Seçmen sandık başına giderek, huzur içinde oyunu kullandı.

O seçmenlerden biri de, tabi ki bendim.

Şehir merkezindeki bir okulda oyumu kullandım.

Oy kullandığım sandıkta, sandık başkanı ve üç üye dışında kimse bulunmuyordu.

Saat 17.00'a yakın ise oy kullandığım sandığıma gittim.

Yani oyuma sahip çıkmaya.

Sandık başkanı ve üç üye oy pusularını tek tek saydı.

Oy dağılımları yapıldı.

Oy dağılımı yapılırken, bir genç gelip yanımdaki sıraya oturdu.

Hazırlıklı gelmişti.

Kağıtlar, kalemler, yani oy sonuçlarını kayıt altına almaya gelmiş.

Merak ettim, görevini sordum.

"Ben gönüllüyüm" diye cevap verdi.

"Başka gönüllüler de var mı?" diye sordum.

"Yak abi " dedi.

Yani koca okulda bir gönüllü bulunuyordu.

Ha bir de sadece bir tane Yeniden Refah Partisinden müşahit varmış.

Yani sandıklar, sandık başkanları ve üyelerin insafına bırakılmış.

Cumhur ve Millet ittifakı 14 Mayıs'ta sandıkta yoktu, 28 Mayıs'ta olacak mı?