Erzurum Güncel- Zengin bir ailenin tek evladı olan genç kız, eğitimini yurt dışında tamamladıktan sonra döndüğü Türkiye’de, birçok şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptı. İddiaya göre mesai arkadaşlarıyla yaşadığı geçimsizlik sebebiyle sık sık iş değiştirdi. İş hayatı çalkantılı giden genç kadın, yine iddiaya göre anne ve babasını uzun yıllar ziyarete gitmedi, onların hatırını bile sormadı. Evlatlarının hayırsız olduğunu düşünen milyonlarca lira servet sahibi anne-baba ise, onu vasiyatname ile mirastan reddetti.

Mahkemenin kapısını çalan genç kadın; hiçbir zaman anne ve babasını ihmal etmediğini, sürekli olarak ve imkânları dahilinde ilgilendiğini savundu. Davalı anne ise, davacının ileri sürdüğü iddiaların kısa bir süre için geçerli olduğunu söyledi. Ayrıca anne; kızının çalışma hayatı süresince ortaklarıyla anlaşamayan, çalıştığı şirketlerde geçimsizliğinden dolayı işine son verilen birisi olduğunu dile getirdi.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesine giden davada, yüksek mahkeme, “anne-babanın hatırını sormayan evladın mirastan reddedilebileceğine” hükmetti. Kararda “Davalı anne, vasiyetnamede belirtilen sebeplerini ispat etmek için tanık dinletmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı, anne ve babasına, ağır hastalığa yakalanmasına ve haber gönderilmesine rağmen bakmayacağını, ilgilenmeyeceğini, eve gelmeyeceğini bildirmiştir. Yıllar boyu eve uğramadığı, telefonla aramadığı, son dönemde rica ve minnet ile zoraki eve geldiği, ‘yatacak mezar yeri var mı bu adamın’ dediği, anne babasının kötü insanlar olduğunu söylediği, ailevi görevlerini ağır bir şekilde ihlal ettiği görülmüştür. Tanıkların gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiğine dair yeterli delil de bulunmamaktadır. Bu sebeple aslolan, tanıkların söylemiş olduklarıdır. Bu gerekçelerle mirasçılıktan çıkarılmasının önünde hukuki engel bulunmamaktadır” denildi.