Erzurum Güncel- Gazeteci-Yazar Talat Uzunyaylalı, 100 yıl önce yaşanan tehcir olaylarının dünyaya anlatılması için Hollywood’da sinema filmi çekilmesinin faydalı olacağını bildirdi. Hollywood yıldızlarının rol aldığı Çağrı ve Ömer Muhtar filmlerinin İslam’a bakışı önemli ölçüde değiştirdiğini vurgulayan Uzunyaylalı, “Tehcir Filmi de ehli vicdan sahibi birçok kimseye işin hakikatini gösterecektir, onların duygu ve düşüncelerini değiştirecektir” dedi. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Kitap Günleri’nde fotoğraflarla tehciri anlatan Gazeteci-Yazar Talat Uzunyaylalı, 100 yıl önceki olayları tarihi belgeleriyle açıkladı. Osmanlı’nın tehcir kararını durup dururken almadığını vurgulayan Uzunyaylalı, 93 harbinden sonra Rusya, İngiltere, Fransa ve Amerikalıların büyük Ermenistan kurulması kararında anlaştıklarını bildirdi. Osmanlı’nın müttefiki olmasına rağmen Almanların da bu gizli plana ortak olduklarını ifade eden Uzunyaylalı, “13 Temmuz 1878 tarihli Berlin antlaşmasında Ruslar şark vilayetlerimizi Batı Ermenistan olarak anlaşma metnine sokmuştur. Doğu Ermenistan ise Elviye-i Selâse denilen Batum, Kars ve Ardahan livaları ile şu anki Ermenistan topraklarıdır. Ermeniler bu gaye için örgütlenip isyan etmişlerdir” dedi. Anadolu’daki ilk silahlı Ermeni isyanının 1780’deMaraş’ın Zeytun kazasında çıktığını ve o dönem 30’a yakın isyanın Anadolu’da patlak verdiğini vurgulayan Uzunyaylalı, “İşte bu vahim gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti, ordusunu ve milletini bu Ermeni iç isyanlarından koruyabilmek için, Mayıs 2015’te Tehcir Kanununu, yani yer değiştirme kanununu, çıkardı. Yer değiştirme yaklaşık 30 il ve ilçedeki Ermenileri kapsamıştır. 420 bin civarında Ermeni Suriye bölgesine göç ettirilmiştir. O zor zamanlarda muazzam bir organizasyonla Tehcir’i, yani yer değiştirmeyi yapan Devletimiz, isteseydi, haydi haydi soy kırım yapmaz mıydı? Fakat İslâm dini soy kırıma izin vermez, İslâm tarihinde kanlı harpler vardır, fakat soy kırım yoktur. Tehcire tabi tutulan Ermenilerin çoğunluğu Halep ve civarına yerleştirilmişlerdir. İddia edildiğinin aksine çöllere sürülmemişlerdir; yerleştirildikleri yerler Fırat’ın suladığı bereketli topraklardır. Yer değiştirme sırasında ve gönderildikleri bölgelerde salgın hastalıklar ve kötü beslenmeye bağlı Ermeni ölümleri olmuştur. Az bir miktarı yollarda eşkıya tecavüzüne maruz kalan Ermeniler de söz konusudur. Bunların failleri yakalanmış ve idam kararları dahi verilmiştir” diye konuştu. Arşivlere ve tarihi belgelere rağmen sözde soykırım kararlarının siyasi olduğunu vurgulayan Uzunyaylalı, üniversitelerde hazırlanan tarih kitaplarının, açılan toplu mezarların bu gerçeği dünyaya anlatmaya yetmediğini bildirdi. 100 yıl önce yaşanan olayların tarih kitaplarında ve üniversite raflarında kaldığını vurgulayan Uzunyaylalı, artık konunun edebiyata girmesi gerektiğini bildirdi. 100 yıl önce yaşanan olaylarla ilgili roman, tiyatro eseri hazırlanmasını isteyen Uzunyaylalı, yazdığı Paylaşılamayan Toprakların buna bir örnek olacağını bildirdi. Tehciri dünyaya anlatmak için sinema filmi çekilmesinin önemine dikkat çeken Talat Uzunyaylalı, şunları ifade etti: “Tehcir hâdisesini anlatan bir film yapalım. Nasıl Çağrı Filmi, Ömer Muhtar Filmi, ciddî imajlar üretmiş, İslâm’ın dünyada daha iyi anlaşılmasına hizmet etmişse,Tehcir Filmi de ehli vicdan sahibi birçok kimseye işin hakikatini gösterecektir, onların duygu ve düşüncelerini değiştirecektir. ’30-40 milyon dolara mal olacak film Hollywood’da çekilmeli ve dünya sinemalarında, TV’lerinde, bu filmin gösterimi sağlanmalıdır.” Gazeteci-Yazar Talat Uzunyaylalı, konuşmasından sonra 100 yıl önce yaşananları belgeleriyle anlatan ‘Paylaşılamayan Topraklar’ kitabını okurları için imzaladı.Salih TEKİN / ERZURUM Pusula