İki şehrin 2011 hikâyesi!..
Uluslararası Spor Organizasyonları Baş Koordinatörü Mehmet Atalay, Trabzon ve Erzurum’daki oyunlar gibi birgün olimpiyatları ve Avrupa Futbol Şampiyonası’nı da alacaklarını söylüyor.
‘Şu an olimpiyat oyunları ve Avrupa Futbol Şampiyonası dışında talip olduğumuz her organizasyonu aldık. Artık sıra onlara geldi.” diyor Uluslararası Spor Organizasyonları Başkoordinatörü ve Başbakanlık Başdanışmanı Mehmet Atalay, Bayburt ile Erzurum arasındaki Kop Dağı’nı arkamıza aldığımız sırada. Evet, yoldayız… Trabzon’da birlikte yaptığımız incelemelerden sonra rotamız karayolu ile Erzurum… Zigana’yı aştıktan sonra kar da bize eşlik ediyor. “Tesislerin son durumunu görmek için 15 günde bir bu yollardayım.” diyor Atalay. Türkiye’nin 2005 ile 2012 yılları arasına sığan onlarca uluslararası organizasyonu almasında en büyük paylardan biri Atalay’ın. Geri planda kalmayı tercih ediyor, “Bana bir hisse verecekseniz, Başbakan’a 10 hisse verin.” diyor ısrarla. Hemen ardından da geçtiğimiz hafta İstanbul’da kura çekimi gerçekleştirilen 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nın perde arkasını anlatıyor. Başbakanın olayı ne kadar sahiplendiğini ispatlarcasına bir çırpıda cümlelere döküyor oylamanın gerçekleştiği Malezya’da yaşananları: “Son tura Fransa ile kalırsak 10’a 9 ya kazanırız ya da kaybederiz. Malezya delegesinden emin değildik. Bir şeyler yapmalıydık. Başbakan’ı aradık.” Malezya ile Türkiye arasında 7-8 saatlik saat farkı var. Durumdan haberdar edilen Başbakan Erdoğan, hemen telefona sarılıyor. Malezya Başbakanı’na ‘Oyunuzu istiyoruz’ diyor. Sabahleyin Malezya delegesi soluğu Türk heyetinin yanında alıyor. ‘Oyum sizindir’ diyerek meseleyi özetliyor: “Başbakanınız bizim başbakanı aradı, başbakanımız da beni… Siz ne kadar önem veriyorsunuz bu şampiyonaya!” Bu telefon, dünyanın en büyük spor organizasyonlarından birini Türkiye’ye getiriyor. Çırağan Sarayı’ndaki kura çekimine bile onlarca ünlü basketbol yıldızının geldiği bir şampiyonanın Türkiye’de olması çok önemliydi. Hele ABD Basketbol Millî Takımı’nın burada ağırlanacak olması... Zira onlar dünyada en çok izlenen takım. Brezilya Futbol Millî Takımı’ndan bile daha popülerler. Türkiye gibi organizasyon fakiri bir ülke Mehmet Atalay döneminde birçok organizasyonu başarıyla gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Genel Müdürü olduğu gün 1 olan özerk federasyon sayısını 54’e çıkarttı. 13 katrilyonluk bir bütçeyi yönetmek de ona nasip oldu. Bir yerde sorun varsa mutlaka aşılır prensibiyle hareket ettiğini söylüyor. Mevzuatların iş göremez hâle soktuğu Türkiye’de bunca organizasyonu devletin bürokratik engellerini aşarak hem de kimseyi incitmeden ve kırmadan çözmek kolay değil: “Yeri geldi Maliye bakanlarını devreye soktum, yeri geldi Yaşar Büyükanıt’ı ikna ettim, yeri geldi CHP’liye, MHP’liye gittim.” Mehmet Atalay ile Trabzon-Erzurum yolunda ne aradığımız konusuna gelince… 2011 Avrupa Gençlik Oyunları, Trabzon’da düzenlenecek. Yine 2011 Üniversiad Kış Oyunları da Erzurum’da gerçekleştirilecek. Bu iki organizasyona ev sahipliği yapacak bu iki şehrimizde hazırlıkların ne aşamada olduğunu yerinde görmek için Atalay ile birlikteyiz. 2007 yılında Karadeniz Oyunları’nın ilkini başarıyla gerçekleştiren Trabzon, bu defa daha büyük ve önemli bir organizasyon için görücüye çıkacak. Atalay, Gençlik Oyunları’nın çok önemli olduğunu söylüyor. Zira bu oyunları izlemek için 40’a yakın IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) üyesi Trabzon’a gelecek. Bu, şu demek: Bunca IOC üyesinin gözü önünde cereyan edecek organizasyon, olimpiyat adayı bir ülke için çok önemli. Trabzon, 2011’i, 4 aday şehir arasından sıyrılarak kazandı. Oylama Belçika’daydı. Trabzonspor’un eski teknik direktörü Urbain Breams’ın da Trabzon’un bu oyunları kazanmasında etkisi büyük. Çünkü Urbain’in “Trabzon’da teknik direktörlük yaptım. Hayatımın en güzel günleri orada geçti. Sporu çok severler. Misafirperverdirler. Gidip mutlaka görmelisiniz.” sözleri delegeler üzerinde bir hayli etkili olmuş. Tabii, oyunları kazanmak işin bir yönü. Diğer yönü ise tesisleri hazırlamak... Bunun için arazi bulmak bile başlı başına bir dert. Hem de Trabzon gibi düz arazi sıkıntısı çeken bir yerde. Araziyi işlevsel hâle getirmek için çoğu yerde dinamit kullanılıyor. Ama Trabzon muhteşem tesisler kazanıyor. Trabzon’un dört bir yanı şantiyeye dönüşmüş durumda. Pelitli’de 7 bin 500 kişilik spor salonu yükseliyor. 25 trilyon liraya mal olacak tesis, 1 Temmuz 2010 itibariyle hizmete açılacak. Karadeniz Üniversitesi’nin deniz gören yamaçlarında sporcuların kalacağı yurtlar inşa ediliyor. Atalay, “Dünyanın en güzel olimpiyat köyü burası olacak.” diyor, deniz manzaralı olimpiyat köyü ve 4 yıldızlı oteli aratmayacak kalitede inşa edilen yurtları göstererek… Bu arada, sahildeki atlama kuleli yüzme havuzu üstü açılır, kapanır şekilde inşa ediliyor. Mimari açıdan dünyanın en güzel atlama kulelerinden biri olacak. Trabzon’daki tesislerin en büyük özelliği, havaalanına çok yakın olmaları. Trabzon, bundan sonra da büyük organizasyonlar alacak bir spor kenti oluyor. Ancak bu tür oyunların en önemli etkinliği, açılış ve kapanış seremonileri. Trabzon Akyazı’da yapılması planlanan stadyumun inşaatının henüz başlamaması, Atalay’ın canını sıkan en önemli unsur. Ona göre Avni Aker Stadı’nı düzenlemek, gecekonduyu cilalamaktan farksız. Akyazı projesinin ihalesi henüz yapılmadı. İhaleye bugün çıkılması halinde stadyum oyunlara yetişebilir. Bunun için Atalay’ın girişimleri devam ediyor. Trabzon için hiç şüphesiz Trabzonspor çok önemli. Atalay da bunun farkında. O yüzden Gençlik Oyunları’nı daha iyi tanıtmak için Trabzonspor’un marka değerinden de faydalanacaklarını söylüyor. Trabzon’da düzenlenecek gençlik oyunları, Avrupa’nın tek olimpiyatı. Sporcular, 9 dalda yarışacak. Türkiye, ev sahibi olduğu için, tüm branşlarda olacak. Oyunlara 49 ülke sporcusu katılacak. 2011 Gençlik Oyunları, Cumhuriyet tarihinde Türkiye’nin olimpiyat oyunları literatürüne kayıtlı olarak gerçekleştireceği ilk spor organizasyonu olacak. Çekiç ve dozer seslerini geride bırakarak Trabzon’dan ayrılıp Erzurum’a doğru yol alıyoruz. Kop Dağı’ndan geçerken aracımız iyice yavaşlıyor. Düz bir arazi üzerine kurulu Erzurum’un girişinde bizi Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintımar karşılıyor. Hiç mola vermeden buradaki tesisleri ziyaret ediyoruz. Erzurum, soğuğuyla karşılıyor bizi. Atkıları sarıyoruz ama nafile. Sıcaklık, sıfırın altında bilmem kaç. Ancak yapımı devam eden buz hokeyi salonunun çatısındaki işçiler harıl harıl çalışıyor. Erzurum’daki tesislerin hepsinin temmuzda bitmesi planlanıyor. Tesisler şehrin dört bir yanına dağıtılmış durumda. 2011 Üniversiad Oyunları bittikten sonra da halkın bu tesisleri kullanması amaçlanıyor. Mehmet Atalay, Erzurum 2011 Üniversiad Kış Oyunları’nın özelde Erzurum’un, genelde ise Türk sporunun kaderini değiştireceğini düşünüyor. Bu öngörüsünde haksız sayılmaz. Erzurum, tarihinin en büyük spor yatırımına şahit oluyor. Tesisler için harcanacak toplam para 525 trilyon civarında. Türkiye’de kış aylarında ilk defa böyle bir organizasyon düzenlenecek. Bu tesislerde yetişecek sporcularımız adımızı uluslararası organizasyonlarda temsil etmeye başlayacak. Atlama kulemiz olacak. Üstelik Erzurum’da yapılan kayakla atlama kulesi, dünyada eşi benzeri olmayan bir kule. Bu kulenin Erzurum’un yeni sembolü olması bekleniyor. Dağlarda tesisler inşa ediliyor. Şehirde yepyeni oteller, yurtlar yükseliyor. İşin başka bir güzel yanı ise Erzurum önümüzdeki yıllarda daha fazla kayak turisti çekecek. Şehirde dolaşırken yaptığımız sohbetlerde şaşırarak görüyoruz ki, bu oyunlar hakkında halk da bir hayli bilgi sahibi. Valisinden belediye başkanına, esnafından iş adamına kadar herkes bu oyunları bekliyor. Peki, Erzurum bu oyunları nasıl aldı? Atalay, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü zamanında Doğu Anadolu’da bulunan il müdürleri ile Erzurum’da toplanmaya karar veriyor. Ancak Erzurum kara kışa teslim. İl müdürleri kar, tipi derken kendisinden ricada bulunuyorlar. Bu toplantıyı Erzurum’da değil de başka bir yerde yapalım diye. Atalay, “Olmaz.” diyor. “Mutlaka orada yapacağız.” Askerliğini yaptığı bu şehre ayrı bir ilgisi var Mehmet Atalay’ın: “Arkadaşlar, kar külfet gibi görünüyor ama niçin bunu nimete çevirmeyelim?” Nasıl olacak bakışları arasında o akşam, Doğu TV’de yayınlanan bir programa katılıyor. Orada da şunları söylüyor: “Erzurum’un karını, kâra çevirebiliriz.” Sonra da baklayı ağzında çıkartıyor: “Burada spor organizasyonu düzenleyerek...” Ardından arkadaşlarına talimat veriyor. Kışın nerede, hangi organizasyonlar düzenleniyor diye araştırmalarını istiyor. Ve 2009 Üniversiad Kış Oyunları’na Erzurum adına müracaat edilmesini sağlıyor. Tabii Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı’nın olan bitenlerden haberi yok. Üniversite Oyunları yönetim kurulu üyesi de olan Togay Bey, birkaç gün geçmeden Mehmet Atalay’ı arıyor: “Genel Müdürüm, Erzurum Üniversiad Kış Oyunları’na aday oldu, bundan haberiniz var mı?” Gerçeği öğrenince Togay Bey’in hayreti daha da artıyor: “Erzurum’un eti ne, budu ne! Ne tesis var, ne otel… Nasıl olacak bu iş?” Atalay, gayet sakin bir şekilde “Togay Bey merak etmeyin, orayı aday gösteren irade bu tesisleri yapacaktır.” diyor. Erzurum’un adaylık serüveni böyle başlıyor. 2009’daki organizasyona Çin’in Harbin kenti ile birlikte aday olan Erzurum, düzenleme hakkını rakibine kaptırıyor. 2011 için ise hazırlıklar daha profesyonelce yapılıyor. Hatta bir tesisin inşaatı dahi bitiriliyor. Torino’daki oylamada Erzurum, bu kez Slovenya’nın Maribor şehriyle yarışıyor. Organizasyon komitesi, Türk heyetine “2011’i Maribor’a verelim. 2013 sizin olsun.” diyor. Ancak Mehmet Atalay ‘hayır’ diyor: “Biz Maribor’dan önce aday olduk ve İzmir’de çok başarılı bir Üniversiad Yaz Oyunları gerçekleştirdik.” Onun bu teklifi kabul etmemesiyle oylama için şehirlerin sunumuna geçiliyor. Erzurum’un sunumunu Korhan Abay yapıyor. TRT de sunumu canlı yayınlıyor. Sunum esnasında TRT vasıtasıyla Erzurum’a bağlanılıyor ve şehirde ellerinde Türk bayrakları ile ‘biz bu oyunları istiyoruz’ diye haykıran kalabalık salonda bulunan delegeleri bir hayli etkiliyor. Sonuçta organizasyonu Erzurum kazanıyor. Hiç şüphesiz Atalay’ın bu işte rolü büyük ancak onun deyimiyle vizyon sahibi bir başbakan ile çalışmanın önemi daha büyük. Zira bu organizasyonları devlet desteği olmadan almak mümkün değil. SIRADA 2020 OLİMPİYATLARI VAR Erzurum’da 28 yaş altında 1500 üniversite öğrencisi yarışacak. Erzurum, sadece tesis açısından değil, sporcu açısından da oyunlara hazırlanıyor. Şehirde 24 buz hokeyi takımı var. Türk sporcular, Sloven hocaların eşliğinde oyunlara hazırlanıyor. Mehmet Atalay, ‘tesisleri yapıyorsunuz ama yarışan yabancılar’ gibi eleştirilere kulak asmıyor. Ona göre tesisler olmadan sporcu yetişmez. Zaten az sayıdaki Türk sporcu antrenman yapmak için Slovenya’da bulunuyor. Eğer tesis olsa bu sporcular burada hazırlanacaktı. Atalay, geleceğe yatırım yaptıklarını söylüyor. Bugüne kadar olimpiyat düzenlemeyen hiçbir ülkenin olimpiyatlarda madalya sıralamasında ilk ona giremediğini belirtiyor. Trabzon ve Erzurum’daki organizasyonlar bize olimpiyatı getirir mi? Atalay, “Bu organizasyonlar bütünün bir parçası.” diyor. 2020 Olimpiyat Oyunları için süreç 2011’de başlayacak ve 2013’te oylama yapılacak. Türkiye, bu tarihler arasında hatırı sayılır organizasyonlar düzenleyecek. Bu organizasyonlardan alnımızın akıyla çıkılması hâlinde oyunların Türkiye’ye verilmesi için hiçbir engel kalmayacak. Atalay, çok umutlu. Hatta olimpiyatların İstanbul’a verileceğine, çok açık bir şekilde dillendirmese de, kesin gözüyle bakıyor. Son olarak, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığımızı soruyoruz Atalay’a. Atalay, bu konuda da kendinden emin. “Devlet garantisi var. Bu organizasyonu almak için de iddialıyız. Aldığımız takdirde en güzel şekilde yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.” Son yıllarda Türkiye’nin düzenlediği ve aldığı önemli organizasyonlar 2005 Üniversiad Oyunları (İzmir) 2005 Şampiyonlar Ligi finali (İstanbul) 2005 Formula 1 (ilk kez Türkiye’de düzenlendi) 2005 Moto GP (ilk kez Türkiye’de düzenlendi) 2005 Avrupa Bayanlar Basketbol Şampiyonası 2007 Karadeniz Oyunları (Trabzon) 2009 Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası 2009 Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şam. (İstanbul) 2009 UEFA Kupası finali (İstanbul) 2009 Dünya Eskrim Şampiyonası (Antalya) 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası 2011 Üniversiad Kış Oyunları (Erzurum) 2011 Avrupa Gençlik Oyunları (Trabzon) 2011 Dünya Bayanlar Tenis Şampiyonası (İstanbul) 2011 Dünya Güreş Şampiyonası (İstanbul) 2012 Dünya Salon Atletizm Şampiyonası (İstanbul) 2012 Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şam.(İstanbul) 2012 Dünya Golf Şampiyonası (Antalya) Aksiyon
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.