İlk kez açıkladı! Bakan Nebati sosyal medyada gündem olan o görüntüye...
İlk kez açıkladı! Bakan Nebati sosyal medyada gündem olan o görüntüye... 'Cumhurbaşkanı Erdoğan da bana çok takıldı'
Erzurum Güncel- Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sosyal medyada kendisi hakkında gündem olan konulara cevap verdi. Şanlıurfa'da yaşanan görüntü ve 'gözlerimdeki ışıltı' ile ilgili samimi ifadeler kullanan Nebati, uzun süre konuşulan bu iki konuya dair ilk kez açıklama yaptı. Şanlıurfa'daki olaya dair Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen diyalogu açıklayan Nebati, 'gözlerimdeki ışıltı' konusunda Erdoğan'ın da kendisine uzun süre takıldığını söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sosyal medyada gündem olan kendisiyle ilgili konularda Adem Metan'ın sorularına yanıt verdi. Özellikle Şanlıurfa'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklama yaptığı sırada yaşanan görüntüyle ilgili konuşan Nebati, 'gözlerimdeki ışıltı' ile ilgili de çarpıcı ifadeler kullandı. Bakan Nebati, Habertürk canlı yayınında
SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLAN GÖRÜNTÜYLE İLGİLİ İLK KEZ AÇIKLAMA YAPTI
Adem Metan'ın sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Bakan Nebati, geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şanlıurfa'da kameraların karşısına geçip yaptığı açıklamalar sırasında gündem olan görüntülere ilişkin de açıklama yaptı.
Görüntülerde yer değiştirmesiyle alakalı soruya cevap veren Nebati "Oradaki, sosyal medyanın ortaya koyduğu anlamda olmadı. Bugüne kadar üzüldüğüm tek şey varsa odur. Niye? Çünkü ben 30 yılı aşkın süredir devam eden siyasi hayatım boyunca hiçbir şekilde yer kapma, öne çıkma, fotoğraf verme gibi bir duruş sergilemedim çünkü bana uygun olan bir şey değil. Zaman zaman böyle... Her zaman bakan değildim. Cumhurbaşkanımızla yürürken bir anda kendimi hep en arkada görmüş oluyorum. Çünkü bir defa fiziksel temas beni çok rahatsız eder. Birileriyle şöyle dokunmak irite eder. Dolayısıyla da Urfa'daki görüntü beni sanki yer kapma noktasında bir yarışa giren pozisyona soktuğu için beni üzdü. Ama olayın aslı şu. Orada ev sahibiyim. Çünkü depremde görevlendirilen kişi, orada koordinatör benim. İkincisi Hanımefendinin arkasında duruyorum. Ve çok itiş kakış var, çok küçük bir yer. Benim biraz çekilmem gerekiyordu. Ve benim öyle bir derdim de yok yani öne çıkayım diye. Binali Bey'in nezaketi bu işe sebep oldu. Binali Bey bana 'Ya buraya gel, şuraya geç' dedi. Ben de geldim, oraya geçtim. Cumhurbaşkanımızla herhangi bir şey olmadı. Cumhurbaşkanımız dönüp 'Binali Bey'e dikkat et' dedi. Yani çünkü çok ciddi bir şekilde kaza geçirmiş. Kazadan sonra gelmiş. Başka hiçbir şekilde hiçbir şey olmadı. O gün tabii sosyal medya patladı. Ben o pozisyonda görüldüğüm için üzüldüm, onun dışında bir şey yok. Ama ertesi gün Binali Bey beni aradı. 'Ya çok üzüldüm, böyle bir pozisyona ben sebebiyet verdim' dedi. 'Ya ona üzülmeyin, buna da ben üzülmem, iki tane nazik insan var, bir tanesi sizsiniz, bana nezaket gösterdiniz, Sayın Cumhurbaşkanımız nekazet göstererek sizi korumam gerektiğini söyledi.' dedi. Yani iki tane nazik insan var, biri Binali Yıldırım, beni davet etti, ikincisi de Recep Tayyip Erdoğan, Binali Bey'e dikkat et dedi. Ortaya çıkan görüntü benim dışımdan kaynaklanan bir görüntü." dedi.
Ayrıca Bakan Nebati, "Politikalarımı, sözlerimi, duruşumu eleştirin ama hakaret etmeyin. Hakaret etmekle bir şey olmaz. Dolayısıyla espri yaparlar hoşuma gider, şaka yaparlar gülerim. Biraz hoşgörü gelmesi lazım bu ülkeye. Kavgayla gürültüyle olmuyor. Her toplumun büyük bir çoğunluğu sakinlik ve dinginlik ister. Dolayısıyla bazen şahinlik yapmak gerekecek zamanlar olması lazım ama sürekli kavgacı bir üslup herkesi rahatsız eder. O yüzden insanlar işine gücüne bakıyor. E biz sessiz çoğunluğun sesiyiz demedik mi? Ee sessiz çoğunluğun sesi böyle olur." şeklinde konuştu.
"SİZE 'GÖZLERİMDEKİ IŞILTI' DİYEN YAKINLARINIZ OLUYOR MU?" SORUSUNA YANIT
Bakan Nebati 'gözlerimdeki ışıltı' sorusuyla ilgili de 'Çok. Bugün gene bir tanesi takıldı peşime. İşaret yaptı, ben de yaptım. O benimle özdeşleşti. Beyefendi mesela bana çok takıldı. Uzun süre... 'Gözlerindeki ışıltı' diye. 'Benim ışıltım bitmez efendim' dedim. Benim gözlerimdeki ışıltı bitmez. Niye? Bir defa inançla alakalı olan bir şey var. Mümin bir insan umudunu asla kesmez. Dolayısıyla gözündeki fer asla düşmez." ifadelerini kullandı.
BAKAN NEBATİ'DEN EKONOMİYE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, katıldığı programda ekonomideki son durum ve kur korumalı mevduat ile ilgili önemli ifadeler kullandı. Peki, kur korumalı mevduat sona erecek mi? Bakan Nebati, TL'ye olan güveni artıracak ve TL'de kalmayı teşvik edecek yeni enstrümanlara işaret etti.
Habertürk canlı yayınında soruları yanıtlayan Bakan Nebati'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Kur korumalı mevduat 2021’in 20 Aralık’ında piyasa ile paylaşılan ihtiyati tedbirlerin içerisindeki en önemli sac ayaklarından bir tanesiydi ve beklediğimiz etkiyi fazlasıyla gösterdi. Toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilebilir ve ortak bir araca dönüştü. Dövize olan talebi azaltırken, döviz kurlarındaki oynaklığı da ortadan kaldırdı. Biz bunu geçici olarak getirmiştik, hala geçici olarak görüyoruz ancak şunu iddialı bir şekilde söyleyebilirim ki biz bir zihinsel devrim gerçekleştirdik.
Türkiye gibi ülkelerde altın ve döviz, yastık altına itilen ve kar payı ve faizle ilgili olmayan kesimlerin buraya yönelerek ekonomi içerisinde fazlasıyla bir talebin oluşmasına sebep olan bir davranış türü sergiliyorlar. Biz bu tutumlarını değiştirdik. Elinde TL olan döviz alıp yastık altına çekeceğine parasını bankaya veya katılım finansa yatırdı. Bunun dövize çevrilmesi konusunda talebini bankalar karşıladı. Bunun karşılığında da hem dövize bağlamış oldu ayrıca da kar ve faiz oranıyla da şimdi limiti de kaldırdık, o limitin kaldırılmasıyla da aslında bir de döviz olarak tutacağı parasının üstüne döviz gelmiş oldu, yastık altına gidecek olan para sisteme girmiş oldu. Elinde döviz olanlar da Merkez Bankası kaynakları üzerinden değerlendirdi. Toplumun ekonomi davranışlarını, özellikle de küçük yatırımcıların dövize ve altına bakış açısını yakalayan çok değerli bir enstrüman oldu. Şu anda da 2.2 trilyon TL’yi aşmış durumda.
KUR KORUMALI MEVDUAT SONA ERECEK Mİ?
Zihinsel dönüşüm gerçekleşti, bu bir devrim. Bundan sonraki aşama bu kur korumalı mevduattan çıkışı gerçekleştirdiğimiz zaman, yıl sonunu hedefliyorduk ancak görülüyor ki dünya piyasalarında yaşanan küresel şokların hala etkilerinin devam ediyor beklentisini düşündüğünüz zaman dönüşümün kademeli olarak ve zamana yayılması konusunda bir irade ortaya çıkmış oldu. Bu 2. zihinsel dönüşümü sağlayacak. Dövize gitmeyi engelledik, paraları çektiği zaman dövize gitmesini engelleyecek yeni enstrümanların oluşturulması ve TL'ye olan güveni artırılarak TL'de kalmayı teşvik edecek bir dünyanın oluşturulması. Yani ikili para sisteminden çıkıp yavaş yavaş TL'ye olan güvenin artırılması.
Kur korumalı mevduat bence çağın buluşu oldu. TL'ye istikrar kazandırdı. Önümüzdeki süreçte de Türkiye ekonomisinin önemli enstrümanlarından birisi olmaya devam edecek ve zamana yayılarak buradan kurtulmuş olacağız. Geçen yıl 95 milyar liraya yakın, kur korumalı mevduattan kaynaklı Hazine'ye yük geldi. Ama bu çeyrek itibarıyla herhangi bir yük olmadı, şu ana kadar 2,2 milyar liralık bir ödenen rakam var. Bankalardaki ve Merkez Bankası’ndaki limiti kaldırdığımız için bu yük Hazine'nin üzerine gelmeyecek.
BÜTÇEDEKİ DURUM
Bütçe konusunda ilk günden beri, yani 21 yıllık serüvene baktığımızda disiplinden hiç taviz verilmemiş, biz de vermedik. Hep hedeflerin de ötesine geçtik. Muhalefet zaman zaman diyor ki borçlarınız arttı, bizim borçlarımız artmadı. Bunu aklı başındaki herhangi bir hesap kitapla uğraşan kişi bir bakacak ki aslında rakamsal olarak artmış gözükse de enflasyon etkisinden dolayı oransal olarak aslında Türkiye’deki borçluluk oranının düştüğünü görmüş olursunuz. Dolayısıyla da geçen yıl yaşanmış olan bütçe açığı o kadar aşağıya düştü ki biz geçen yıl, bir tarafta enflasyonun getirmiş olduğu gelir artışı, öbür tarafta bizim almış olduğumuz tedbirler bir araya gelince aralık ayına geldiğimizde, bizim tarihimizde ilk defa olmuştur… Hazine ve Maliye Bakanı, Ulaştırma Bakanı’nı, özellikle en çok biliyorsunuz bütçeyi onlar çekerler… Ve Tarım Bakanı’nı bizzat ben kendim aradım. Sayın Bakan’ım paraya ihtiyacın var mı? Tarım Bakanı dedi ki ‘Ya sana dua edeceğim şu kadar para gönderirsen’ Olur dedim ama ben sana bunun 4 katını göndereceğim deyince emin olun bir kahkaha atışı vardı ki şaka yapıyorsunuz diye. Hayır… Öylesine ciddi bir kasayı oluşturduk ki biz onu gönderdik. Ulaştırma Bakanı’mıza aynı şekilde aynı espriyi yaparak söylediği rakamın 3 katını gönderdik.
Biz 31 Aralık’tan 1 Ocak’a tahminlerin ötesinde çok güçlü bir kasayla girdik. Bu kasa EYT’yi de memur emekli maaşlarına yapılan zammı da karşıladı."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.